TUTSAK

24.3K 885 109
                                    

"Siz çıkıyor musunu?"

Ensemde hissettiğim gölge gittikçe bana doğru yaklaştı. Gözlerimde şaşkınlığın en koyu hali belirirken hızla Ebru'ya döndüm.

"Hayır."

Ebru ansızın rahatlamış şekilde ilerlerken acil hastanın gelmesinden dolayı hızla özür dileyerek yanımızdan ayrıldı. Yine baş başa kalmıştık. Sakince bakışlarım Atalay'ı bulduğunda kaşları çatılmış, kolları göğsünde birleşmiş şekilde pür dikkat beni inceliyordu.

"Neyiz biz!?" Atalay'ın öfkeli bakışları ses tonuyla beni buldu. Tek kaşım kalkmış şekilde gözlerim onu buldu. "Bilmiyorum,"

Bakışları daha da kararlı bir ifadeye büründü. "Sürekli kaçmanın sebebi ne?"

Söylediklerini bir türlü anlayamıyordum. Bir tarafım amcamın ameliyatta olmasıyla dağılırken bir yanım da onu dinlemeye çalışıyordu. Yavaştan kolumdaki serumu çıkartıp yataktan kalkmaya yelteneceğim sırada omzumdan beni durdurdu.

"Bekle! Kalkma şimdi." Meraklı gözlerim onu buldu. "Neden? Serum da bitti?"

Başını olumsuz anlamda savurdu. "Duygusal süreçten geçiyorsun! Dinlen."

Düşünceli hareketleri yeniden beni bulmuştu. Etkilenmemeliydim!

"B-ben iyiyim. Gidebilirim!" Yeniden kalkacağım sırada omzundan bastırıp yeniden oturmamı sağladı.

"Kızım başlarım senin inadına da..." Ansızın içinden bit şeyler söylediğinde tek kaşım kalkmış şekilde onu buldum. "Bir lafı da ikiletme lan! Çok mu zor bu?"

"Sessiz ol!" diyerek çemkirdim. Ardından ona döndüğüm sırada uzun gövdesi biraz eğildi. "Dudağını ısırmayı kes!"

Atalay'ın söylediğiyle birlikte ansızın şaşkın şekilde ona döndüm. "Biraz daha devam edersen, dudaklarımız birbirine kenetlenecek!"

Ansızın yüzüme hücum eden utançla birlikte hızla bakışlarımı ve başımı çevirdim. "Arsız herif!"

Ufaktan tebessüm ettiğini hissettiğim an yeniden bakışlarım onu buldu. "Amcamın durumunu öğrenmem gerekiyor! O yüzden bırak da gideyim!"

Başını olumsuz şekilde salladı. "Tek gidemezsin!"

Hızla ona döndüm. "Sen benim burada olduğumu nereden biliyordun?"

Kısa süre düşünüyor gibi görünse de cevap vermeden bir iki adım attı. "Amcamı düşündüğün için burada olmadığını ikimiz de biliyoruz!"

Atalay'ın şüpheci bakışları yeniden beni buldu. "Baya iyi görünüyorsun. Kalk gidelim!"

Lafı değiştiği an kalkmam için müsaade verdi. Hızla yerimden kalkıp bayıldığım yere doğru ilerledim. Uzun koridorların arasında ilerlerken etraftaki insanları hızlıca geçmeye çalışırken arada seyreden baş dönmelerini es geçtim. Vücudum normalde güçlü ve sağlıklı olmasına rağmen artık duygusal kırıntıları es geçemiyordum.

Yaralı bir yürekti bu! Hep kırılan, acıyan...

Ne ara geldiğimizi fark edemediğimden karşımda gördüğüm Serkan abi ve diğer adamlar hızla bize döndü. Serkan abi yavaş adımlarla yanıma ilerledi. "Liva! İyi misin?"

Endişeli bakışları üzerimde gezinmeye devam ederken Atalay'ın sert bakışları onu buldu. "Nasıl olduğu bu kadar önemli yani!"

Atalay'ın be söylemeye çalıştığını anlamadığım şekilde Serdar'ın da tuhaf bakışları onu buldu. "Pardon?"

KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin