GÜNAHKAR KEHANET✓

3. Küçük kız çocuğu.

Keyifli okumalar dilerim...

...

Eros, küçük kız çocuğu ile dansını sonlandırdı ve son verdi her canlının katıldığı daveti. Usulca fısıldamıştı küçük kız çocuğuna, artık ona ait olduğunu.

Küçük kız çocuğu ve ailesi geri döndü saraylarına. Ülkedeki her varlık almıştı çoktan müjdeli haberi. Toprak kabul etmişti tekrar Kral ve asırlardır kovduğu halkını.

Kral lal cinlerin bile haykırışlarını işiten kulaklarına inanamadı. Bulutlar, kuraklıkla sınanan ülkeye sevinç gözyaşları bıraktı. Uçan her serçe Psyche adına yazıdığı şarkılar fısıldadı çorak ülkenin, sefil topraklarına.

İşkence gören kelebekler, yeni kraliçeleri karşısında prangalarından kurtulup, önünde secdeye vardılar. Köle peri kızları Psyche' nin kana bulanmış saçlarına solmuş çiçekler sıraladı. Kral ve ailesi aldı her varlığın haykırarak duyurduğu müjdeli haberi. Çirkin cadılar fısıldadı Psyche'nin kulaklarına ait olduğu adamın adını. Yaşlı, bilge cinler haykırdı bütün kâinata Psyche' nin Eros'un gelini olduğunu.

Sarsıldı Psyche. Bütün bedeni hastalıklı gibi sarsıldı. Kendisini taşıyamayan dizleri, bedenine ihanet ederken, beline sıkıca sarılan ve bedenini ayakta tutan güç ile şok oldu.

" Korkma küçük kız çocuğum, onlar varlığına minnettarlıklarını gösteriyorlar." Kulaklarına çarpan sıcak nefesle titremesi daha fazla arttı.

İrice açtığı gözleri onun varlığını görmüyordu ama inandığı Tanrıya yemin olsun ki nefesi bütün bedenini sarsıyordu.

" Nerdesin?" diye sorabildi zorlukla bulduğu sesiyle. Belindeki baskı biraz daha artarken, kulağının altında hissettiği sıcak dudakaların baskısını usulca hissetti.
" Burdayım küçük kız çocuğum."

" Ama... Ama seni göremiyorum." Fısıltısı birinin kendisini duymasından çekinir gibiydi. Kulaklarını dolduran boğuk kıkırtı bütün kanına lavlar sıçratırken,
" Kalbin görüyor, göze gerek var mı?" diye sordu telaşsız.

Küçük kız çocuğu araladığı dudakaları gördükleriyle kapandı tekrar ve usulca döküldü yaşlar dünyayı sığdırdığı gözlerinden.

Gece olmasına rağmen ülkenin sınırlarında gökkuşağı belirdi. Gelinlerinin dillere destan güzelliğini çok merak etmiş olacak ki, Psyche'nin titreyen bedenini kaldırmaya gelmişti gökkuşağı fakat hissettiği Tanrı ile süslediği geceden kayboldu.

Sıcak yaşlarında hissettiği parmaklar okşadı kusursuz tenini ve Gözleri akıttığı yaşları durdurdu. Günahsız, mahkûm şeytanlar kralın huzuruda, ' Tanrı Eros, ziyaret etmek istiyor bu lanetli sarayı.' diye dile getirdiler Tanrılarının isteklerini. Oysa Tanrı küçük kız çocuğunun korkusuyla çoktan gelmişti saraya.

Kral, memnuniyetle yaklaştı günahsız şeytanlara ve sanki bütün varlıklara kanıtlar gibi fısıldadı yıkılmaya yüz tutmuş sarayın eski duvarlarına.

" Halkım ve ailem şeref duyar Tanrı Eros'un varlığıyla." diye tamamladı şeytanların kör kelimelerini. Şeytanlar çığlık çığlığa uzaklaştı saraydan.

Kral, sözlerini sıralamak adına araladı parçalanmaya mahkûm dudakalarını,
" Yok olmaya mahkûm halkım, size olan bu seslenişime kulak verin ve secde edin Tanrı Eros'a. Şayet o, Tanrılar katında en açık olanıdır. Eğer olurda biriniz karşı gelirse, Tanrı şahit sizi yeryüzündeki cehennemde yakarım!" diye itaatini kanıtladı kral.

Bütün halk kabul ederken, Tanrı Eros'u, kral sevinçle girdi sarayına.

Psyche olanları şaşkınlıkla izlerken,
" Git , küçük kız çocuğum. Git ve uyu." Kulağının altında tekrar hissettiği sıcak dudakaların baskısı ile başıyla onayladı.

Tanrı beline sardığı parmaklarını çekerken, tenlerinin mührü karıncalandırdı kalplerini. Ve o an bir kez daha şahit oldular imkansızlığa.