Merhabalar...Beğenmeniz dileğiyle...
Keyifli okumalar...
...
Huzur sokağında yaşam renklidir... Sevimlidir kaderler... Sonbaharda düşen her yaprağın bir anlamı, uçan her peri kızının sevdiği vardır.
Yıllar yıllar önce yaşlı cinler bilge, periler köle iken, insanoğlu yerde değil gökte yaşardı ve bütün duygulara hükmeden Eros, Aşk Tanrısı olarak bilinirdi. Peki hükümdarı olan aşkın ona ihaneti nasıl bir cezaydı?!
Tanrılar tarafından başlatılan oyunun şüphesiz tek oyuncusu Eros değildi fakat en büyük bedeli o ödeyecekti. Aşkın kırmızı kokusuna yakalanan her bedeni amansız bir hastalık gibi çürüten Aşk Tanrısı, tanrıların oyunundan habersizdi.
Tanrılar küçük, kirli ve bir o kadar kırmızı bir günahın kararını sürdüler kainatın acılı bedenine. Şüphesiz bu oyunun bedelini onlarda fazlasıyla ödeyecekti. Fakat yazgının günahkar mürekkebi, ruhların silüetlerini kum saatine çevirmiş, en büyük darbenin temelini atmıştı.
Her şey için çok geç kalınmıştı.
İhanetin kirli tohumu o günün kızıl renginde atılmaya başladı...
Eros kendi sarayında bir davet verdi o gece rüyasında kirpiklerini süsleyen kadını bulmak adına... Sarayına bütün yaşlı cinler, köle periler, çirkin cadılar ve kâinattaki bütün mahlukat davetliydi.
Afrodit; Ah! Güzelliğin portresi, kibrin gölgesi, Aşk Tanrısı Eros 'un Güzellik tanrıçası Annesi...
Eros' un davetine bütün tanrı ve tanrıçalar onay verdi. Zaten vermek zorundaydılar. Şayet vermedikleri taktirde herkes günahın en kirli kırmızısını tadacak kendilerini çürüten bir hastalığa yakalananacaktı.
Kum saatinin lanetli kumları usulca süzülürken, tarih yeni bir yazgının altını karaladı.
Davete beklenilmeyen yok olmuş halkın, bilinmeyen kralı ve üç kızı aynı anda katıldı. Bedenlerinden süzülen katran kokusu her gözü üzerlerine çevirirken, kralın kızlarının en büyüğü Lain, ortanca Şaşaa en küçüğü ve Güzellik tanrıçası Afrodit'in bile gözlerini alamadığı kız çocuğu Psyche, olarak aktarıldı tüm meraklı gözlere.
Dionysos büyük bir kahkaha eşliğinde elindeki kadehi sallayarak, " Şarap bütün varlıkların sığınağıdır!" diye şiddetle haykırmış ve hemen ardından Apollon, sırıtarak tapınağın ve hatta ülkenin bütün duvarlarını eşsiz bir tınıya boyamıştı.
Zeus tanrıların eğlencesine eşlik ederek, sadakatin temsili olan eşinin elini kavradı ve başlattı dansı. Bütün mahlukat boyunlarını eğdi usulca, çünkü tanrılar tanrısı dansa kalkmıştı.
Eros şarapla doldurulmuş kadehini lanetlenmiş gökyüzüne yükseltti ve gözlerinin aradığı bedeni görmemesi üzerine umutsuzluk perdesinin tenine bulaşmasına izin verdi fakat daha yazgı oyununu başlatmamıştı.
Zaman pusulasını kanlı bir göstergeye mahkum ederken, gri gözlerin büyüsü mavi gözlere adım attığı ilk an ile geri sayım başlattı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAHKAR KEHANET✓
RomanceKehanet, ihanetin en büyük tanığı... İhanet, aşkın en gizli günahı... Günah, Tanrıların en büyük oyunu... Şüphesiz oyun, bütün masalın en kırmızı kanunu... Tanrılar bu oyuna en kanlı günahı sürdü ve düşünmeden en ağır kanunun hükümleri sıraladı! Ve...