Rüya Takımı~Miva Wakabayashi

Özel bölüm~2

"Sen kim köpek benim yerime geçecekmişsin he?!"

"Adil bir şekilde yenildiniz. Hem, Japon takımına küçük bir kızdan daha iyi kaptanlık edebilirim." Diyerek kıkırdadı siyah saçlı oğlan.

"HAA?!" Miva, avına saldıran öfke dolu bir panter gibi oğlana saldıracakken Matsuyama, kollarından tutarak durdurmaya çalıştı kız arkadaşını.

"Bırak beni Hikaru! Bırak da şunun boş boş konuşan çenesini sonsuza kadar kapatayım!" Olduğu yerden tekmeler atmaya çalışıyordu karşısındaki oğlana.

Yumikura, ukalaca gülerek Miva'ya baktı. "Mağlubiyet sana çok yabancı bir hismiş sanırım Miva Wakabayashi. Kabullenmekte pek bir zorlandın."

"Abartıldığın kadar yetenekli değilsin. Hayal kırıklığına uğradım." Dedi Hino Ryoma isimli çocuk.

"Yetenekliyim. Hepinizden daha yetenekliyim." Karşısındaki 7 futbolcuya baktı.

"Sadece konuşmakta yeteneklisin aptal." Dedi Hino omuz silkerek.

"Dikkatli konuşsan iyi edersin." Diye uyarısını yaptı Matsuyama.

"Sen kimsin? Özel koruması falan mı?"

"Erkek arkadaşıyım."

"Hah!" Yumikura kahkaha atmaya başladı. "Kafanız biraz da futbola çalışsaydı böyle olmazdı ya..."

Matsuyama, Miva'yı bırakarak bir iki adım ileri yürüdü. "Bu sefer hakettiler dayağı."

"Kesin şunu." Gamo, araya girdi. "Basın toplantısında çok iddialıydınız ama görüyorsunuz ki sadece boş laflardı bunlar. Sizler benim oyumcularımdan çok daha aşağı seviyedesiniz. Ve de Dünya'ya açılacak kadar yetenekli değilsiniz."

"Öyle mii?" Miva, Gamo isimli koçun tam karşısında durdu. "Ben Almanya'nın bir numaralı takımı olan Rotburg'un yıldız oyuncusuyum."

"Sen sadece kendine fazla güveniyorsun Wakabayashi." Dedi Gamo. "O zaman neden yenildiğini de açıkla."

"Yenilen ben değildim." Diye mırıldandı Miva.

"Takımın yenildi. Belki de onlara liderlik edemiyorsundur?"

○ ○ ○

Mikami'nin aniden rahatsızlanması üzerine hastaneye gelmişti hepsi. Ne mutlu ki Mikami'nin durumu iyiydi ama Japon genç takımı için aynı şeyi söylemek pek mümkün değildi.

"Bu andan itibaren Japon genç takımının antrenörüyüm. Ve bu geçici bir durum değildir. Mikami, bu görevi bana devretmiştir."

Miva'nın mavileri şaşkınlıkla açıldı. Bu adamın getirdiği 7 oyuncu yetmezmiş gibi şimdi de koçları mı olacaktı?! Onun antremanlarını tahmin etmek dahi istemiyordu genç kız.

"Anlaştığımız üzere takımdan çıkaracağım 7 kişinin ismini sayacağım." Dedi Gamo. "Kojiro Hyuga, Taro Misaki. Makato Soda. Hiroshi Jito. Kazuo Tachibana, Masao Tachibana. Shun Nitta."

Sinirden kahkaha atmaya başladı genç kız. Yüzüne düşen kahverengi saçlarını geriye atarak konuşmaya başladı.

"Afedersiniz Gamo-san ama siz aklınızı mı kaçırdınız? Takımımızın yıldızlarını  kendi getirdiğiniz oyuncularla mı değişeceksiniz? Siz buna antrenör olmak mı diyorsunuz?"

"Bir itirazın mı var Miva Wakabayashi?"

"Var. Eyer onları göndermekte ısrarcıysanız ben de giderim." Genç kız hiç düşünmeden kolundaki kaptanlık bandını çıkartarak yanındaki Misugi'nin eline bıraktı. "Yenilirken bu kararlarınızı hatırlarsınız." Yanlarından uzaklaşmaya başladı genç kız.

Miva, fazlasıyla isyankar bir genç kızdı. Tabii Gamo baş edemeyeceğini düşünmedi. Miva'yla Miva'nın dilinden konuşmayı deneyecekti.

"Arkadaşlarını boşuna mı çıkardım diyorsun? Onların çıkarılma sebebini sayayım o halde." Misaki'ye baktı ilk önce. "Tsubasa, etrafında yokken oynayamıyorsun Misaki. Senin futbolun bu kadar mı?" Hyuga'ya baktı devamında "sadece gol atmayı düşünmek yerine gol atmaları için arkadaşlarına yardım etmen gerekir."

Miva, adamın anlattıklarına gözlerini devirerek karşılık verdi. Oh, tabii Gamo'nun da bir sınırı vardı.

"Takımdan gidersen seni durdurmam. Ama arkadaşlarına geri gelebilmeleri için bir şans vereceğim. Sense gidersen bu takımı da, bu takımda oynamayı da unutacaksın Wakabayashi."

Yumruklarını sıkarak adama doğru döndü tekrardan. "Niyetiniz gerçekten takımımızın yenilmesini sağlamak sanırsam?"

"Çocukça davranmayı bırakırsan niyetimi anlayacağından şüphem yok." Diyerek cevapladı Gamo.

Misugi'nin elindeki kaptanlık bandını alarak Miva'nın yanına doğru yürüdü Kojiro.

"Biz geri gelene kadar buralar sana emanet kaptan."
○
○
○
Öhöm-öhöm neden bunu yazdım bilmiyorum ama güzel olmadı sanırsam :'

Yine de bölüm yazmak için güzel bir fikirdi ve ben de değerlendirdim. Umarım beğenmişsinizdir!