Miva antreman yapan İtalya takımını izliyordu dikkatle. Bu gün oynayacakları maçtan önce oyuncuları iyice tanımak istiyordu. "Jino Hernandez." İtalya'nın savunma kralı kalecilerine baktı. Bu maçta ona gol atmak oldukça zor olucaktı.
"Burada ne yapıyorsun?" Yanına gelen Genzo'ya döndü. "Rakiplerimize bakıyorum." Tekrar onlara doğru çevirdi bakışlarını.
"Şu çocuk Jino Hernandez. Gelecekte İtaliya milli takımının kalecisi olarak adı geçiyor."
"Güçlü bir kaleci ama golatabilirim bence." Ne ara bu kadar özgüvenli biri oldum ben?
"Hadi takımın yanına gidelim."
"Tamam."
Genç takımın yanlarına doğru gelirlerken Genzo şapkasını düzelterek konuşmaya başladı.
"Bu günden itibaren Fransa'da bu takımda oynayacağım." Bu habere ilk tepki Wakashimazu'dan geldi.
"Ne dedin sen?!" Karardan hoşlanmadığı açıkca belli oluyordu.
"Sen oynayacak mısın?" Miva Tsubasa'ya sordu.
"Evet." Diye cevapladı Tsubasa. Bu sırada Mikami yanlarına gelip Misugi'ye bir şeyler söyledikten sonra takıma dönüp konuşmaya başladı.
"Otere geri dönüyoruz."
"Ne? Ama maç-" Miva cümlesini tamamlayamadan Misugi konuştu. "Hazırlık maçı iptal olmuş"
"Sebep?"
"Grunwald ile olan maçı izlemişler ve bizimle maç yapmanın onlar için sadece zaman kaybı olacağını söylediler." Mikami söyledi.
"İtalyan oyuncular bize mi gülüyor yani?" İshizaki gülen oyunculara bakarak konuştu.
Zaman kaybı demek...
Miva yerdeki toplardan birini eline alarak sahaya doğru yürümeye başladı. Takım arkadaşları arkasından "nereye gidiyorsun?" Tarzı şeyler söyleseler de hiç birine cevap vermeden sahaya çıktı. Topunu yere bıraktığında İtalyan oyuncular kıza doğru döndüler.
"Hadi topu alın bakalım."
"Biriniz durdursun onu." Hernandez rahat ses tonuyla konuştu.
"Onu ben durdururum." Conti gülerek ileri çıktı. İnsanları hafife almamalısın.
Miva Conti'yi hiç zorlanmadan geçti. Ondan sonra gelen üç oyuncuyu da ard arda geçtikten sonra oyuncular durumu ciddiye almışa benziyorlardı. Miva son oyuncuyu da geçtikten sonra kaleci Hernandez ile karşı karşıya kaldı. Yapabilirim.
Kız şimşek şutunu kullandı ve top Hernandez yakalayamadan ağlarla buluştu. İşte bu kadar.
Kaleye giren topla memnun bir ifadeyle sırıttı kız. "Bu yüzden mi maçı iptal ettiniz?" Zamanında Bay Mikami ve Genzo ile Almanya'ya gelme kararı verdiğim en doğru karar olabilir.
İtalya takımının oyuncuları toparlanıp giderlerken sırıtarak el sallıyordu. Kimse bizimle alay edemez. Onlar gittikten sonra genç takım da otele dönmüşlerdi. Maçın iptal olması elbette morallerini bozmuşdu ama yarın Almanya'nın en iyi takımlarından biri olan Rotburg takımı ile maç yapacaklardı. Bunu düşünerek maçı kazanmaya odaklanmış vaziyetteydiler.
"Arasam mı sence?" Matsuyama arkadaşına sordu. Misugi çocuğun zaten söylediklerini dinlemediği hâlde sorduğunu bilse de en yakın arkadaşına kıyamıyordu. "Sadece konuşucaksın işte. En sonunda senin yerine gidip ben konuşacağım kızla! Yeterki kafamı ütüleyip durmaktan vazgeç!"
"Yapar mısın gerçekten?" Matsuyama soruyu sorduğu an suratına yastığı yedi.
"Tamam ya sinirlenme." Dedi kafasını eğerek. "Ben düşündüm ki romantik yemek, romantik şarkılar ve romantik sözler-"
"Ya da sadece hislerini anlatmak." Misugi sözünü kesti hemen.
"Ya da sadece hislerimi anlatmak...evet mantıklı." Matsuyama hızla yatağından kalktı. "Tavsiyelerin için teşekkür ederim Misugi."
Matsuyama'nın anlatımından...
Otelden çıktıktan sonra Miva'yı arayıp önemli bir konu hakkında konuşmak istediğimi söyledim ve sonuç olarak buluştuk. Banklardan birine geçip oturmuştuk ve ortama sessizlik hakimdi. Buraya gelirken aramızda gerçekleşicek diyologu kafamda kurmuştum ya da öyle olacağını zannediyordum...
"Ben...ben uzun süredir senden çok hoşlanıyorum." WHAT?! İlk itirafı ben etmeyi planlamıştım ama sorun yok. Sakin ol Matsu.
"Ben de senden hoşlanıyorum." Kafasını bana doğru çevirdi, ben zaten ona bakıyordum. Bir birimize yaklaştık yavaşca. Nefes alıp verişlerimizi hissediyorduk...
Dudaklarımız buluştuğunda ikimiz de gözlerimizi kapattık. Beş saniye kadar sonra ayrıldık. Gözlerimi açtığımda yanakları pembeleşmiş bir Miva gördüm karşımda. Gerçi benim yanaklarımın da ondan bir farkı yoktu ama şu an çok tatlı görünüyordu.
Birden ayaklandığında ben de ayağa kalktım. "Şu an çok huzurluyum." Dedim gülümseyerek. Sarılmak için kollarımı araladığımda sıkıca sarıldı bana. Başını göğsüme yaslamıştı ve eminim ki kalp atışlarımı duyuyordu. Ayrıldığında yüzündeki gülümsemeyle konuştu. "Görüşürüz sevgilim."
"Görüşürüz güzelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya Takımı~Miva Wakabayashi
PertualanganKaptan Tsubasa hikayesidir. • • • Başarılı kaleci Genzo Wakabayashi'nin kardeşi Miva aynı abisi gibi futbolu çok seviyordur. İlk kez Nankatsu Shutetsu maçında Shutetsu takımında oynamıştır. O günden sonra yeteneklerini fark etmiştir...