Kaptan Tsubasa hikayesidir.
• • •
Başarılı kaleci Genzo Wakabayashi'nin kardeşi Miva aynı abisi gibi futbolu çok seviyordur. İlk kez Nankatsu Shutetsu maçında Shutetsu takımında oynamıştır. O günden sonra yeteneklerini fark etmiştir...
Bu gün kuzey kartalı Hikaru Matsuyama'nın doğum günüydü! Şanslarına takımın bu gün antremanı olmadığı için doğum gününü rahatlıkla kutlayabileceklerini düşünüyordu Matsuyama.
Takımdakilere göre daha erken uyanmıştı ama bu sorun değildi. 00.00'dan sonra Hokkaido'daki ailesi ve arkadaşlarından doğum günü tebriklerini almıştı. Takım arkadaşları mı? Onlar o saatten önce uyumuşlardı ama bu Matsuyama'nın moralini bozamazdı! Doğum gününü bu gün kutlayacaklarını tahmin ediyordu.
Odadaki diğer yatakta uyuyan Misugi'nin yanına gitti. "Misugi?" Dedi uyandırmak için ama Misugi uykusuna devam etti. Bir kaç kez daha seslenmeye devam etti ama çocuk uyanmıyor.
"Misugi!"
"Hım?" Misugi gözlerini açmadan sordu.
"Uyansan artık?"
"Neden?"
"Çünkü bu gün çok güzel bir gün! Hatta normalden daha güzel bence. Hadi uyan."
"Matsuyama, git zıbar." Misugi sırtını Matsuyama'ya doğru çevirip tekrar uyumaya çalıştı.
Bu gün hiç bir şey moralimi bozamaz!
Matsuyama kaldıkları odadan çıktı. En yakın arkadaşı hatırlamasa bile hatırlayacak biri vardı. Miva! Biricik kardeleni onun doğum gününü asla unutmazdı değil mi?
Ama o da diğerlerini gibi uyuduğu için işler Matsu'nun düşündüğü gibi olmadı. Hayır! Moralini bozmayacaktı. Sonuçta biraz erken uyanmıştı ve diğerlerinin de uyuması normaldı. Tekrar odasına gidip yeniden uyumayı denedi ama pek başarılı olmadı. Bir saat kadar sonra takımdakiler uyanmaya başlamıştı.
Matsuyama büyük bir umutla yatağından kalkıp Misugi'nin karşısında durdu.
"Günaydın!"
"Günaydın." Misugi bir yandan da yatağını topluyordu.
"Ehm, peki bu gün nasılsın Misugi?"
"İyiyim, sen?"
"İyi." Gerçekten unutmuş...
Takımdakilerden de bir doğum günü tebriki almayan Matsuyama'nın morali bozulmaya başlamıştı. Özellikle Miva, Misugi ve Misaki'nin unutması onu daha çok üzmüştü. Kahvaltıdan sonra çocuklar otelden çıkmışlardı. Kimi antreman günü olmasa bile antreman yapacağını söylemiş, kimi de dolaşmaya gitmişti. Durum böyle olunca Matsuyama da tek başıma doğum günümü kutlarım diye düşünerek her zaman gittikleri kafeye gitmişti.
"Kapalı mı?"
"Evet. Burada doğum günü kutlanıcakmış o yüzden başka müşteri alamıyoruz." Dedi kafedeki çalışanlardan biri.
"Peki bu kişiler benim yaşlarımda japon çocuklar mı?" Diye sordu Matsuyama. İçinde unutmadıklarına dair hâlâ umut vardı.
"Hayır, onlar fransızdı ve sizden daha büyüklerdi."
"Peki." Matsuyama gidecekken çalışanın kendisine seslenmesiyle durdu.
"Kutlama bir saat sürecekmiş, bir saat sonra tekrar gelin isterseniz."
Matsuyama başını sallayıp gitti. Bir saat boyunca oyalandıktan sonra tekrar gelirdi diye düşünüyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bu fikir kimden çıktı?" Miva bu sürpriz parti işinden pek memnun değildi. Sürpriz yapmak isterken Matsuyama'yı üzmüşlerdi sonuçta. Tsubasa ise sürpriz yaptıklarını görünce daha mutlu olucağını söylemişti.
"Neden hâlâ gelmedi?" Misugi sordu. Evet, bir saat geçmesine rağmen Matsu'dan haber yoktu. Sürprizi kaçmasın diye de aramıyorlardı.
"Şimdi bu üzgün şekilde yürürken araba çarpmış olmasın?" Dedi İshizaki. Düşüncesi bile korkunçtu.
"Seni gebertirim." Miva tehdit edercesine İshizaki'ye baktı.
"Ne dedim ben şimdi?!"
"Şışt! Geliyor işte!" Diye konuşan Kisugi'yle rahatladı genç kız.
"Abi." Genzo'nun yanına geldi. "Abi dediğine göre yine ne isteyeceksin?" Diyo sordu Genzo. Bu doğum günü partisi için kafeye bir servet ödemişti resmen.
"Hikaru geldiğinde "her şeyin parasını ben ödedim" diyip durma tamam mı?"
"Ha bilmesin diyosun yani?!"
"Sen bunu hediye olarak yapmadın mı zaten? Hediyeler verilirken öğrense yeter." Miva konuştu.
"Küçük kardeşim, seni bu kadar çok sevdiğim için çok şanslısın." Genzo dedi. Yalan yoktu, Miva'yı çok seviyordu.
"Sawada, Sorimachi konfetileri hazırlayın!" Diyerek ikiliye seslendi.
Matsu bey mekana giriş yaptığında gençler "SÜRPRİZ!" Diyerek bağırdılar.
Matsuyama'nın yüzünde şaşkın bir ifade vardı.
"Adam bizi kazıklamış! Bu konfeti bozuk!" Diyerek söyleniyordu Sawada. Uğraşlar sonucu başarsa da yanlışlıkla Matsuyama'nın yüzüne patlamıştı konfetiler. Matsuyama hâlâ olayı idrak etmeye çalışıyordu. Kendisine sarılan Miva'yla kendine geldi genç oğlan.
"İyi ki doğdun sevgilim."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
