3.4

228 24 17
                                    

Flashback

Miva Londra'dan Japonya'ya geldiğinden beri abisine ve Shutetsu'daki arkadaşlarına baya alışmıştı. Geleli çok fazla olmamıştı belki ama onlarla çok iyi anlaşıyordu. Bir gün okuldan döndüğü sırada biraz yolu karıştırmış olucak ki Nankatsu takımının futbol oynadıkları (en azından oynamaya çalıştıkları) sahaya gelmişti. Genzo ve diğerleri onları defalarca yendikleri için az çok kim kim tanıyordu.

Sahaya geldiğinde takıma gaz vermeye çalışan kendisiyle aynı yaşlarda olan kısa saçlı bir kız, top sürmelerini geliştirmeye çalışan ve ara sıra kaptanlarından azar yiyen Nankatsu oyuncularını ve kaptanları İshizaki'yi gördü.

"Topu sürmek bu kadar zor değil! Biraz daha doğru yapsanız şu işi?" Diyerek arkadaşlarına yardımcı olmaya çalışıyordu İshizaki. O da çok iyi oynamıyor ya da takım olarak kötü oynuyorlardı. Fakat futbolu seviyorlardı. Bu onların elindeki sayılı motivasyonlardan biriydi.

"Sen de amatörsün." Okawa söze başladı. "Shutetsu'ya kaçıncı defa yenildiğimizi unuttun galiba."

"Hadi ama! O kadar da kötü olamayız, hem kaç defa yenilmiş olabiliriz ki?" Dedi İshizaki.

"Alfabetik mi gireyim yoksa kronolojik mi?" diye söylenen Okawa'nın sözlerini umursamazlıktan gelerek topu kaleye göndermeye çalıştı. Gönderdiği top kale direğinden dönerek saha dışına doğru yuvarlandı.

Bu sırada karşılarında topu ayağıyla kontrol edip kafasında sektirerek kontrol eden kahverengi saçlı kızı gördüler. Miva Wakabayashi!

Miva futbol oynamak konusunda yeni olsa da Genzo ve takımının antremanlarına katılmıştı zamanında. O yüzden futbolda iyi olduğu söylenebilirdi. Topu alarak çocukların yanına geldi.

"Siz Nankatsu takımının oyuncularısınız değil mi?" Diye sordu kız. Takımdakiler onu henüz tanımıyorlardı. Fakat Wakabayashi'nin malikanesine başka birinin de geldiğini biliyorlardı.

"Sen de kimsin?" Kısa saçlı kız sordu.

"Ben Miva. Miva Wakabayashi." Dediği gibi hepsinin gözleri fal taşı gibi açıldı. En büyük rakiplerinin, onları hep yenen rakiplerinin ve onlara göre o egoist kalecinin kız kardeşi, tam da karşılarında duruyor!

"NE? Sende mi bizi eziklemeye geldin?" Diye çıkıştı Oda. "Ayrıca buraya neden geldin?" Diye söylendi Nagano. Okawa ise "Wakabayashi'nin kız kardeşi mi varmış?" Diye geçirdi içinden.

Miva biraz sinirlenmişti, gerçi onlarda haklıydı. Abisi egolu ve kendini beğenmiş biriydi ama Miva onun aslında ne kadar iyi biri olabildiğini biliyordu.

"Kendisi üvey abim Anlaşılan onunla pek iyi anlaşamıyorsunuz. Bazen sinir bozucu olabiliyor ve rakibiniz olduğu için onu sevmemenizi de anlayabiliyorum. Fakat bu sinirinizi bana kusmanız pekte mantıklı değil, anlatabiliyormuyum?" Bu sözlerinden sonra karşısındaki çocuklar daha sakindiler. Başta böyle davranmalarının sebebi Miva'yı da Genzo gibi sanmalarıydı büyük ihtimal.

"Kulak zarı paramı aranızda toplatıcam ama artık he!" Sonunda onları sakinleştiren Sanae oldu. Takımdakiler gibi şaşırsa da kıza karşı asla ön yargılı değildi. "Aşırı tepki verdiniz gerçekten!" İshizaki de konuştu. "En çok ikiniz bağırıyorsunuz!" Okawa dedi ve Sanae'nin sinirli bakışlarını gördükten sonra "yani hepimiz sakin olalım." Diyerek lafını düzeltti.

"Ben Ryo İshizaki, takımın kaptanıyım." Dedi İshizaki. "Aslında tam olarak kaptan sayılmazsın İshizaki." Okawa gülerek dedi.

"Okawa!" İshizaki sinirli şekilde Okawa'yı uyardı. "Her dediğime cevap yetişdirme artık!" Diyerek devam etti.

Rüya Takımı~Miva WakabayashiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin