ne zamandır rüyalarımdasın?

902 75 69
                                    


🎶Son feci bisiklet; uyku

...

Gitarımı da kolumun altına sıkıştırıp, etrafı 4 duvar ile kaplı çatısı olan evime adımlıyordum.Yanlızlığım, acımasızlığım bırakmıyordu beni, onunla yürüdüm eve doğru.

Ayakkabımın bacakları sarkmıştı yanlara, düzeltecek halim bile yoktu ki, umursamadım devam ettim yoluma.

Etrafımda ki kişilerin vıcık vıcık ilişkisi bitiyordu beni, nefesimi kesiyordu, igrenctiler.

Sahip olduğun biri seni terk ederse en azından ona kızarsın içine atmazsın ama sahip olmadığın bir kişi seni terk edince hiç bir yapamazsın ona diyecek bir şeyin de olmaz, çıkıp gider ve son dediği şey "beni rahat bırak" olur.

Acımasızsızlık sadece birine fiziksel zarar verince olmamalı, birinin kalbine de acımasızlık yapabilirsin, onun düşüncelerini girip aklını da karıştırırsın.

Kimsenin dediklerini kafama takmazken tek kelimesine saatlerimi verdim ben.

Düşüncelerimi bölen şey önümü kesen beden oldu, sarı saçları, kapatmadığı cilleri ile minik biri benim miniğim Lee Felix.

Ellim gitarımda sıkılaştı onun bana dediklerini düşünüp çekildim yana, yine geçti önüme elini uzattı elime
"Ne yapıyorsun Felix?" Elimle ittirdim onun elini, tekrar uzattı elini elime.

"Benimle gel Hyun" dediği şey çok tuhaftı/garipti "benimle gel Hyun"

"Benimle gel Hyun"
"Benimle gel Hyun"
"Benimle gel Hyun"

Hayır gidemezdim beni tekrar bırakmasına izin veremezdim, daha toparlanamadan daha çok yıkılamazdım. "Seninle hiç bir yere gelmiyorum kötüsün Felix sende benim gibi kötüsün." Elim hala onun elindeydi, elini bırakmayı istemiyordum.

"Beni istiyorsun Hyunjin" eli elimi daha sıkı kavrayınca çekti kendine, kafamı gömdü göğsüne.

"Üzgünüm ben senin olamıyorum Hyunjin." Burnunu çekti, daha sıkı sarıldı belime yavaşça hareket ettirmeye başladı elini.

"Çok üzgünüm Hyunjin, senin olamıyorum, ben sana ait olamıyorum." Onun gözünden aktı bir yaş, hisseti benim kalbim oda gösterdi tepkisini akmaya başladı yaşlarım.

Ellerini yanaklarıma götürdü karşı karşıya getirdi gözlerimizi.
"Ağlama lutfen ağlama, yapma bana bunu ağlama Hyunjin sus lütfen sus ben gelicem senin olucam söz.Beni bekler misin?"

Ellimi onun cillerinde gezdirdim, yavaş yavaş ama hissederek.Yavaş yavaş indi ellerim dudaklarına, dokundum dudaklarına yumuşacık dudaklarına, kıpkırmızı dudaklarına işte geldi aklıma yine geldi, hiç çıkmadı ki

"O öptü bu dudakları değil mi?" Ellimi çekti dudaklarından, kendi eli arasına aldı, bu sefer ellimi dudaklarına götüren oydu, küçük küçük öpücükler bırakmaya başladı, küçük ama güzel.

"Ben senden başkasının olamam ama senin de değilim Hyunjin, ama merak etme seni öptüğüm gibi opmem onu, senin dudaklarını opercesine opemem onun dudaklarını Hyunjin" yanağıma eğildi, küçük bir buse kondurdu yanağıma, öptüğü yeri okşadı.

daylight /hyunlix/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin