Teker teker maske ve şapkalarını çıkarmaya başladılar. Uzak oldukları için ben tanıyamamıştım ama Minho sevinçle yerinden fırlayıp ayağa kalktı ve onlara ilerlemeye başladı. El mecbur bende ilerledim. Yaklaştıkça bir yerlerden tanıdık geliyorler ama hala çıkaramadım. Minho çoktan bir şeyler söylemeye başlamıştı. Bana dönüp kalem kağıt sordu bende yok dedim. Ve tam olarak maske ve şapkalarını çıkarmış gruba dikkatlice baktım. Bunlar Stray Kids. Daha dikkatli inceledim anları ilk defa bir kpop idolünü yakından görüyorum başka nerde denk geleceğim derken birinin alnındaki yara izi dikkatimi çekti. Daha da yaklaşıp daha dikkatli baktım. İz bana bir şeyler anımsatıyor ama doğru olabilir mi. Ama oysa bile çok değişmiş. On yıl oldu. Gözlerimin doldığunu hissettim onlarda bana dikkatli bakmaya başladı.
Felix: Anlaşılan bir hayranımız burada olacağımızı öğrenmiş ve kaçamakça burada kalmış. Ve bizi karşısında görünce duygulandı.
Hiçbir şey söylemedim. Kendime geldiğimden emin olunce konıştum en sonunda.
Min Chai : Sen Ufaklık...
Daha fazla konuşamadım. O da donup kaldı ve şaşırmışa benziyordu.
Hyunjin: Karıştırıyor olabilir misiniz. Ben Hyunjin. Bana böyle seslenen kişi çok zaman önce buradan gitti.
Min Chai : Hayır buna eminim sen Ufaklık sın
Hyunjin: Bakın bunu nerden duydunuz bilmiyorum ama sanırım gitseniz iyi olacak hanımefendi.
Min Chai : Hadi ama Ufaklık beni tanımadın mı. Ama haklısın dile kolay on sene. Ben Küçük Chai. Hatırladın mı.
Hyunjin: Buna nasıl inanayım?
Min Chai : Şöyle ki o anlında ki yara izi benim yüzümden oluştu bunu nasıl unuturum. Annemgilden kaçıp size gelmiştim. Ve saklanmak amaçlı bajçenizdeki ağaca tırmanmıştım. Sende ben düşüp bir yerimi incitmeyeyim diye benim peşimden çıkıyordun ama ayağın kaydı ve düştün. Sonra alnın taşa denk geldi ve kanadı. Biz hastaneye gittik. Tabi buna baya gülmüştük. Bana düşme derken kendi düşmüştü. Tabi yaranın izi kalınca bana çok kızmıştın o u halaunutmuş değilim.
Hyunjin: Min Chai gerçekten sen misin?
Min Chai : Tabiki de benim şapşal gel buraya.Diyip aradaki mesafeyi kapatıp hemen ona sarıldım. O benim buradaki çocukluğumun nerdeyse hepsiydi. Onunla karşılaşmak yeniden buluşmak beni duygulandırmıştı. Ona sarılınca ağlamaya başladım. O da benden ayrılıp göz yaşlarımı silip aynı küçükken ki gibi beni azarlamaya başladı.
Changbin: Ağlama artık küçükkende hep böyleydin. Ben sizinle aynı mahalleye taşınıp Hyunjin le arkadaş olacağız aramızı açacak diye dövdüğün çocuğu hatırlamadın mı. Eğer öyleyse üzülürüm bak!.
Min Chai : Changbin sen de mi. İnanamıyorum. Sende gel buraya uyuşuk.Herkes bize şaşkın şaşkın bakarken biz gülmeye başladık.
Min Chai : Öyle bakmayın biz anyı mahallede büyüdük ve çok iyi arkadaştık. Ta ki ben Türkiye ye gönderilinceye kadar. Neyse boşverin bunları daha sonra konuşuruz bunun için çok vaktimiz olacak. Ben artık burada yaşayacağım. Bugün geldim ve şansa bakın aynı parkta karşılaştık. Benim eğlence bağımlılığım yüzünden. Ama hala bu duruma çok şaşkınım. Ee hadi böyle durmaya mı geldik eğlenelim.
Aslında çok çok şaşkınım bu olaya. Kore ye geldiğim ilk gün uçaktayken aklımdan geçirdiğim şeyler bir anda oldu. Onları o iki haylazı bulup aynı şekilde arkadaş olabilmeyi kalbilmeyi istemiştim ve bir bakın burdayız. Bu lunapark sevin seni hiç unutamayacağım mutlu bir anıma mesken tutuyorum. Ve artım var MinMin de arkadaşım oldu belki kim bilir Hyunjin ve Changbin imin arkadaşlarıyla da arkadaş olabilirim.
İlk önce karşılıklı banklarda oturup konuştuk. Geçmişten bahsettik. Şimdiki geliş nedenim bu konu beni biraz duygulandırdı ama mutluluğumun önüne geçemez. Sonrasında ne yapacağımı anlattım planlarımı falan. Sonrasında oyun oynamaya kalktık.