Min Chai: Anne baba benim kızınız. On yıl sonraki kızınızı nasıl buldunuz? Hayal ettiğiniz gibi miyim? Öyle olsam bile sizi hayal kırıklığına uğrattım. Sizin benden beklediğiniz kadar güçlü olamadım yapamadım. Türkiye deyken daha farklıydı. Orada hep kendim ve bir iki arkadaşım vardı. Her şeyin üstesinden kendim gelmek zorundaydım. Ama şimdi asıl evime döndüm daha güçlü olurum sandığım evime. Öyle olmadı baba öyle olmadı. Daha buraya ilk gelişimde bir arkadaş edindim. Türkiye deki gibi olsun istedim. Ama o gün akşam parkta hayatın benim için farklı planları vardı. Çoçukluk arkadaşlarımla karşılaştım. Ve onların ünlü arkadaş grubuyla. Onlarla da arkadaş oldum. Bir hafta olmadan onların menajerleri oldum baba. Nim amca sayesinde oldu her şey.
Durdum ağladım konuşurken ağladım. Sürekli konuşmama ara verdim.
Min Chai: Onlardan biriyle klip bile çektim. İşlerinde yardımcı oldum. Beraber yedik içtik. İşlerine ara verdikleri gün klibini çektiğimiz aldığı mesajlarla birlikte intihar etmek istedi. Onu o gün deli gibi aradık. Bulamadıkça meraklandık. Ben onu araken çok korktum baba kaybetmek istemedim. Onu aradım açmadı mesaj attım cevap vermedi. Her saniye daha çok korktum her saniye kalbime daha çok bıçak saplandı baba ben söyleyemedim. O ölmesin diye sokakta koşturup onun için insanlarla konuştum video çektim. Tekrar kaldığımız yere döndüğümde onu gördüm çatıda daha ölmemişti. Onu vaz geçirmek için koştum çatıya. Konuştum onunla yapma seni seven herkes için kendini sev onları yalnız bırakma diye. Ama o hala ölmek istedi herkesten vaz geçmiş en çokta kendinden. Bende atlamak için ayağa kalktım belki ona onun gibi yaklaşırsam vaz geçer diye atlamaz diye. Atlamadı baba. Beni de aşağı bırakmadı. Ona çekildim beni kendine çektiği gibi. Her zaman sarılsın sarmalasın beni istedim ama o da olmadı baba. Ben güçsüzleştim size verdiğim sözleri tutamadan size geldim. Onu görünce kalp çarpması, ritmin hızlanması,ona zarar gelecek diye o hayat veren organın sıkışması bir kişiye bağlanması bunlar neden bu kadar acı verici baba? Bunları sana sarılıp anlatabilmeyi omzunda ağlayabilmeyei çok isterdim baba. En azından bu kadar güçsüz düşmezdim. Ben güçlenmeye çalışan bu duygularımdan kurtulmak istiyorum baba bunun bir yolu olduğunu söyle. Eğer bu duygularım güçlenirse ben daha da güçsüzleşirim baba. Ben birken duygularım belirdi iki olmam gerekirken yarıya düştüm. Beraber bir olmak isterken ben yarı oldum. Yaralandım. Benim ona söylediğim sevgi dolu sözlerime tepki vermiyor. Vermemesi sorun dağil utangaç biri buna alışkınım ama benim her saniyesinde ölmesin diye dualar ettiğim videoyu izlememiş bilmiyor bile. Bir hayranı beni aşaladığında ağlıyordum bir yandanda kendime kızıyordum. Neden bu kadar salaksın diye. Kız konser sonunda ona benimle evlen diye bağırdı. Benim onunla yakışmadığımı söyledi. Oysa evlenmeyeceğini benim sadece menejerleri olduğumu klibinde ise seneryo gereği oynadığımı söyledi. Ama seneryo bana aitti onu zorlamadım kendiside kabul etti. Kimse olmayınca oynadım. Ama hala izleyemedim bile üstünden ne kadar zaman geçti. Nasıl bilmiyorum. O yorumları okumaya cesaretim yoktu şimdi ise burada kalmaya bile cesaretim kalmadı baba. Kore bana unutamayacağım mutluluklar katarken acılarda vermeyi unutmadı. Dediğin gibi baba hayat çok zor ve ben nazik davrandığı insanlardan değilim. Size geldim ama güçlü değilim. Geldim ama mutlu değil acı doluyum. Hep hayal kurdum ve gerçekleştirdim bu konuda size layık olabildim en azından. Birçok zorluklarından üstesinden geldim ama bu gün değil. Benimle gurur duysanız bile ben o gurura layık değilim. Size bir daha gelmek için çok güzel anılar ve mutluluklar yaşayacağım. Ama bundan sonra bir damadın olabileceğini sanmıyorum baba. Ben artık nötr olmak istiyorum ona karşı. Ben sizden çok özür dilerim onca güveninizi boşa çıkarttım. Sizi mutlu etmeye değil dermen yapmaya geldim.
Orada ne kadar oturdum ne kadar ağladım bilmiyorum. Sadece kalkıp şirkete gitmem gerektiğini biliyorum. Eve gidip üstümü değiştirdim. Bol örme bir kazak ve deri etek giydim. Saçımı örüp erkenden şirkete gittim. Hiç uyumayınca insan işe erken geliyor. Kahve alıp üst kata terasa çıktım. Kahvemi bitirdim. Ama hla geldiğimden beri cesaretimi toplayıp klibi izlemeye çalışıyorum. Ama sadece deniyorum. İşe gelipte bir müddet terasa çıkanlar oldu. Hepsi biraz durup geri gittiler. Bir de farklı mı bakıyorlar onlar?