Minho yla karşılıklı oturduk ve mektubu okumaya başladım. Yoksa tek başıma zorlanırdım.
Canım kızım,
Sana mektup yazıyoruz çünkü biz buradan giderken yazacaklarımızı anlayabilecek yaşta değilsin. Bu yüzden arkadaşım Pd ye emanet ediyorum mektubu o ne yapıp edip sana ulaştıracaktır. Ve biz seni ona emanet ettik. Eminimki sana öz kızı gibi bakacaktır. Lütfen ona güven ve onu üzme. Biz öldükten sonra seni Türkiye ye göndermesini istedik. O da sana orada bile bakacağına dair bize teminat verdi. Ben ona gözüm kapalı güvenirim kızım. Sen de öyle yap. O benim en zor zamanlarımda bize yardım etti bende ona. Sana bunları söyleyebilecek kadar yaşayamayacağım kızım üzgünüm. Bazen bize çok ihtiyacın olacak keşke yanımda ailem olsaydı diyeceksin ama üzülme kızım sen güçlü olacaksın. Kendi ayakların üzerinde erken yaşta durabiliyor olacaksın. Ama biz bunlara tanıklık edemeyeceğiz. Sana destek olamayacağız.Ne olursa olsun pes etme kızım. İnsanlar ne derse desin. Ben annenle böyle evlendim ve onunla beraber mutlu bir şekilde öleceğim. Hayat çok zordur kızım sadece nadiren bazılarına nazik davranır. Sen küçükken hayal kurmayı seven bir kızdın ve bu hayallerinin gerçek olduğunu düşünmek bizi çom mutlu ederi. O yüzden senden büyüyüncede hayal kurmaya devam etmeni ve onları gerçekleştirmeni istiyoruz. Bu bizi çok mutlu eder ve seninde bizi üzmek isteyeceğini sanmıyorum. Ve şuan muhtemelen yirmi yaşındasın Kore ye geldin ama daha bize gelmek için cesaretini toplayamadın. Bunu tahmin edebiliyorum. Benim kızım ne kadar belli etmese her zaman mutlu görünse de duygusal biridir. Seni anlayışla karşılıyoruz kızım bu yüzden senden bizi ölüm yıl dönümümüzde görmeye gelmeni istiyoruz sadece. Ve gelince de bize sadece mutluluklarını anlat. Çünkü sen zorlukların üstesinden gelirsin biz bunları görüp seninle gurur duyacağız zaten.
Ve son olarak ben damadımıda görmek istiyorum ama annen senin evlenmek istemeyeceğini söylüyor. Ve bizde ortada buluşurken ortak bir karara vardık. Sen aşık olmadan evlenmezsin ve emin olunca onu bizimle tanıştırmaya öyle getirirsin.
Bizi özlüyorsundur. Türkiye de bizi sana hatırlatan ya da özlemini giderecek şeyler yoktu ama evimizde bodrum katta bir fotoğraf odamız var senin için. Oraya gidebilirsin.
Sana sonsuz güvenimiz ve sevgilerimizle biricik kızım. Kendine hep iyi bak.
Gözümden buruk bir tebessümle gözyaşı aktı. Minho da gelip bana sarıldı.
Minho: Sen gerçektende güçlü birisin MinMin. Bunu dünde anlamıştım ve şu an daha çok eminim. Ve ailende 10 yıl sonra bile seni çok iyi tanımış. Seninle gurur duyuyorlar.
Min Chai : Haklısın Minho. Beni benden dahaiyi tanıyorlar on yıl sonra bile. İyi ki varsınız canım ailem. Minho bodruma inelim mi birlikte. Ben bodrum olduğunu bile fark etmemişim.
Minho: Tamam inelim. Ama buna emin misin?
Min Chai : Evet hiç olmadığım kadar eminim. Çünkü doğru tahmin etmişler. Onları görmek istiyorum.Koltuktan kalkıp merdivenlere doğru ilerledik. İlk bakışta belli olmayan diğer merdivenin altından inilen küçük basamaklar vardı. Aşağı inince geniş salon tipi bir alan ve birkaç puf. İleride de bir kapı vardı. Işığı açınca duvar boyunca bağlı iplere asılmış vir sürü fotoğraf. Birçoğunda ben varım. Duvarın birinde annem ve babam. Yani onlara ait olan. Bir tanesini aldım. Annem ve babam birbirine bakıyor. Aşkla. Bu mutlu gözlerinden de anlaşılıyor. Arkasında bir şey varmı diye çevirince birkaç cümle.
Saol can dostum PD sen olmasan bizde olamazdık artık, üzerimizde emeğin çok. Kızımıza amcalık edeceksin unutma.
Sanırım oppa haklı ona daha fazla güvenmeliyim artık. Bana amcalık yapacakmış daha. Bende aile sıcaklığını tatmalıyım sanırım.