Cambaz internette cinayet oyunu olarak popüler bir hale gelirken, bir cinayet davasına dönüşür. Katil durmaksızın kurbanlarını acımasızca katlederken, dosyayı başkomiser Wang Yibo ve ekibi üstlenir.
Acil bitirilmesi gerekilen davanın yeni ortağı ise...
"Günaydın". Kriminale giren Haoxuan, çalışan Jiyang'ın önüne sakince kahveyi bırakmıştı. "Günaydın". Durgun durgun cevap vermişti. "İyi uyuyamadın mı? bu senin için". Kahveyi işaret ettiğinde, eline alıp bir yudum içti Jiyang. "Uyudum ve teşekkürler".
"İki gün önce için...". Biraz bekledi Haoxuan. Jiyang'ın modu nasıldı onu ölçmeliydi, çünkü Jiyang sinirli olduğunda kendisini ve dediklerini umursamazdı. Genç çocuk siyahlıya sadece baktı.
"Dediğim gibi özür dilerim. Aslında sana açmak istiyordum kendimi". Gelen delilleri inceleyen Jiyang "yalanlarını anlatacaksan, açma kendini" diyerek genci susturmuştu. Derince nefes aldı Haoxuan. "Beni dinlersen belki düşüncelerin değişir".
Sustu Jiyang, içten içe merak ediyordu. "Anlatmak için yirmi saniyen var". Bir eli delillerdeyken bir kulağı da Haoxuan'deydi. "Y-yirmi saniye mi?". Telaşlanırken Jiyang'a şaşkınca baktı.
"Sana nişanlı olduğumu söylemedim çünkü seni seviyordum ve o kızla zorla nişanlandım. Sana gerçekleri anlatıcaktım ancak benden önce öğrendin her şeyi ve sadece sikik bir not bırakıp çekip gittin. Seni bulmam çok zor oldu ancak bu seri vaka dosyasını incelerken dosyada adın vardı. Komiser Xiao ile konuşup bir şekilde bu vakada ortak olarak katılması için zorladım, tabi sizin balık beyinli amiriniz komiser Xiao'nun rütbesi ve yakışıklılığı sayesinde kabul etti. Ve sonunda seni buldum".
Haoxuan ve Jiyang önceki görevlerinde aynı emniyette çalışıyordu ve o zaman tanışmışlardı. Herkesten gizledikleri bir ilişkileri vardı. İlişkileri çok iyi gidiyordu ama bir gün emniyete Haoxuan'in nişanlısı olduğu söylenen bir kız gelmişti ve her şey alt üst olmuştu. Jiyang gerçeği öğrenince ekipten ve Haoxuan'den ayrılıp sessizce ortalıktan kaybolmuştu.
Ancak kader onları tekrar karşılaştırmıştı ve gerçekler ikisinin, en çokta Haoxuan'in suratına tokat gibi vurmuştu. "O kız ne oldu. Hala birlikte misiniz?".
"Kız da beni sevmiyordu zaten. Onun da erkek arkadaşı vardı. Ailelerimize medeni bir şekilde açılıp nişanı bozduk. Tabi ben evlatlıktan reddedildim". Haoxuan endişe ile eli ayağı birbirine dolaşırken, gülümseyen Jiyang ile biraz olsun kendine gelmişti.
"Güzel"
ᥫ᭡
"Merhaba". Şef ve Yibo otopsi sonuçları için geldiklerinde adlı tıp uzmanı dosyaları inceliyordu. "Hoşgeldiniz".
Cesede doğru ilerlediklerinde, kadının üzerindeki örtüyü göğüs hizasına kadar indirdi. "Ölüm nedeni neymiş?". Şef, uzmana soruyu sorduğunda elindeki dosyayı ona uzattı.
"Ölüm nedeni gaz zehirlenmesi. Gözlerine damlattığı mum üstün kalitede sıcak ve kötü. Daha da önemlisi mum da kimyasallara rastladık". Komiser Wang kadına anlamsızca baktı. "Nasıl yani?".
"Katil mumu özel hazırlatmış. Mumun içindeki kimyasal hem zehirli hem de yakıcı. Gözlerini kör etmiş ve parmaklarını da fena delmiş".
ᥫ᭡
"Jiyang cidden olayı çözdü gibi". Şef ve diğerleri otururken cinayet hakkında tartışıyorlardı. "Utandım şuan kendimden". Hanse yalandan ağlama taklidi yaparken, bir feriha'ya bürünerek komiser Wang'ın üstüne yığıldı.
"Jiyang eski emniyetinde komiser yardımcısıydı". Komiser Wang'ın söylediği şey ile odada küçük bir uğultu çıkmıştı.
"Komiser yardımcısı Hanse ferihalığı bırakıp, komiser Wang'ın üzerinden kalkar mısınız?". Hanse, Xiao'ya baktığında yüz ifadesinde ki ciddiyet ile şaşırmıştı. "Rahatsız oluyor musun kanka?". Kucağına yattığı Yibo'ya baktığında olumsuzca iki yana salladı kafasını. "Rahatsız olmuyormuş komiser Xiao".
"Ama ben rahatsız oluyorum komiser yardımcısı Hanse"
"Ben olmuyorum komiser Xiao". Hanse ciddiyetle komisere gülümsediğinde telefonu ile oynadı.
"Baş komiserim ve şefim". Açık kapıyı tıklayan Yubin içeri girdiğinde selam verdi. "Yubin?". Hanse'ye de selam verdiğinde boş bir sandalyeye oturdu. "Olay yerinde olman gerekmiyor mu? bitti mi yoksa inceleme?". "İnceleme hala bitmedi sadece bir haber vermeye geldim".
"Tian Fang'ın salonunda, vazoyu incelerken gizli bir kamera bulduk. Sanırım öleceğini o da hissetmiş ve kamera koymuş".
"Görüntüler çıktı mı?". Şef'in sorduğu soru ile hızlıca başını salladı. "Evet çıktı".
Masanın üzerinde duran laptopu eline alıp cebinden flaş belleği çıkardı. Dosyaya tıkladığında, herkes başına toplanmıştı. "Açıyorum hazır mısınız?".
Şef, Yubin'in ensesine küçük bir şaplak attı. "Başlatsana şunu evladım. Heyecandan bayılacağım şimdi". Yubin, Şef'e gülümseyip videoyu başlattı.
Video fazla uzundu bu yüzden bilişimde kesmişlerdi videoyu. "Ayağa kalktı". Hanse pür dikkat videoyu izliyordu. Kadın kapıya geldiğinde içeri polis üniforması giyen biri girmişti. "Bu kim lan böyle". Komiser Xiao ikide bir konuşan Hanse'ye göz devirdi. Zaten Yibo'ya sokulup duruyordu. "Susup izleyin komiser yardımcısı Hanse".
"Bir dakika! bu Tanaka Amaya'nın eski nişanlısı değil mi?". Yibo videoyu Yubin'e durdurttuğunda üniformalı adama baktı. "Vay piç!".
Videoyu izlediklerinde bayan Fang kameraya doğru koşup eline bir vazo alıp üniformalı adama fırlatmıştı. Adam fırlatılan vazodan kaçıp, bayan Fang'a yaklaşıp saçını tutup cebindeki bıçağı çıkartmıştı. "Sesi yok mu bu videonun?". Yubin olumsuzca kafasını salladı. "Maalesef".
"Memurlara söyleyin şu piçi emniyete alsınlar". Hanse kafasını sallayıp telefonunu eline aldığında Yubin onu durdurdu. "Devamını da izleyin".
Videoyu izlemeye devam ettiklerinde, adam kadını bayıltmış ve bağlayıp evden çıkmıştı. "Neden çıktı?". Komiser Xiao ekrana baktığında Yubin gülümsedi. "Şimdi anlayacaksınız".
İçeri bir başkası girdiğinde bu sefer tüm komiserler şaşkınlıkla ekrana baktı. "Ne oluyor bu aşağılık yerde?". Şef'e baktı Yibo. "Ortaklaşa mı yaptılar acaba?". İçeri giren kişinin yüzü belli değildi. Yüzünün kaplayan bir maske vardı. Boyu uzundu ve siyah saçları vardı. Masaya doğru ilerleyip vazoya yaklaştı. Kameranın dibine girmişti ve gerçekten korkunç gözüküyordu.
"Sadece gözleri gözüküyor ve maskesi neden bu kadar çirkin?". Hanse'nin söylediği şeye kimse cevap vermemişti. Maskenin ağız kısmında yırtık tarzı bir şey vardı ve son derecede gerçekçi duruyordu. Daha sonrasında ise vazoyu eli ile ters çevirmişti ve kameranın odağını bozmuştu.
"Bu ben ,bana tanıdık geliyor". Komiser Wang, katilin yüzündeki beni hatırlıyordu ancak kimde gördüğüne emin değildi.
* * *
Ay çok heyecandım birden. Olaylar karışık duruyor biliyorum ama yavaştan anlayacaksınız. Cambaz 2k olmuş çok teşekkür ederim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
