"Sonunda oyunumu sende tadacaksın komiser". Komiser Wang, öne düşen kafasını kaldırıp karşısındaki adama baktı.
Çirkindi.
Yüzündeki maske, onu dünyanın en çirkin insanı gibi gösteriyordu. Alnından ılık kan akıyordu komiserin. Saçları terlemiş ve yarı uyku halinde, bayık bakışlar ile maskeliye bakıyordu.
"Kimsin sen?". Kuruyan boğazı yüzünden, sesi adeta bir fısıltı gibi çıkmıştı. Komiser Wang'ın söylediği şeye sadece kahkaha atmıştı. Maskesi yüzünden ses tonu boğuk çıkıyordu. "Ben senin katilinim komiser Wang".
"Ancak...". Elleri arkasında bağlı, sandalyede oturan adamın kucağına doğru oturdu. "Son dakikalarını biraz eğlenceli geçirmeni istiyorum". Komiser Wang ise kucağına oturan adam ile şaşkınlığa uğramıştı. "Ne yapıyorsun manyak herif!".
Sol eliyle Yibo'nun omuzlarına doğru tutunurken, baş parmağını komiserin dudağına koymuştu. "Şhhh, sessiz ol". Silahını, Wang'ın tam çenesinin altına koymuştu. "Eğleniyor musun?". Yibo, kucağında iyice yerleşen maskeliye sinirle baktı. "Amacın ne anlamıyorum ama eğlenmiyorum".
Ne olmuştu da bu hale gelmişti anlayamamıştı. Katilin gözlerine içine baktı. "Şahsen ben çok eğleniyorum komiser Wang".
Silahı, Wang'ın çenesinin altından alıp kafatasına doğru tuttu. "Bu eğlence çok sürmeyecek gibi".
Yüksek bir patlama sesi...
Her şey birer kabustu.
Komiser Wang hızlıca yatağından kalkıp yanı başındaki sürahiden bir bardak su içti. "Bu ne biçim rüyaydı?". Katili rüyasında görmüştü ve pek düzgün bir şekilde görmemişti. Masanın üzerindeki telefonunun kilidini açıp saate baktı.
Lavaboya gidip yüzünü soğuk su ile yıkayıp, pijamalarını değiştirip evden çıkmıştı. Hala bedeni titriyordu. Katilden korkmuyordu. Sadece katilin ona hissettirdikleri... garipti.
Kısa yürüyüşlerin ardından, daha önce geldiği apartmanın önüne geldi. Neden geldiğini bilmiyordu ancak, garip bir şekilde son zamanlarda onunla mutlu hissediyordu. Kendine açıklayamayacağı şeyler hissediyordu.
Xiao Zhan'ın söylediği daire kapısının önüne gelip biraz bekledi. Geri mi dönseydi acaba? ama o kadar gelmişti. İçinde kendi kendine savaş verirken kapı açılmıştı ve Xiao Zhan kendisine şaşkınca bakıyordu."Yibo?"
"Zhan? yani komiser Xiao?".
Xiao Zhan göz devirip komiseri kolundan tutup içeri çekti. "Onca şey yaşadık, ama hala komiser Xiao diyorsun ya".
Oturma odasına girdiğinde bordo kanepelerde birine oturdu. "Umarım rahatsız etmiyorumdur". Xiao Zhan, Yibo'ya gülümsedi. "Saçmalama. Geldiğine sevindim şahsen". Yibo sadece 'mm' demişti. Xiao Zhan'da yanı başına oturmuş ve sağ dizini içe doğru çekip Yibo'ya baktı. "Ee seni buraya hangi rüzgar attı?".
Yibo hızlıca yanındaki adamın omuzlarına yapmışmış ve sarılmıştı. Zhan kalp atışlarını hissediyordu, hızlıydı. "Yibo iyi misin?". Ancak Yibo ses vermemişti. Zhan o zaman fark etmişti bedeninin titrediğini. Ellerini kendine sarılan gencin belinde kavuşturup sarılışına karışıklık verdi. "Ben korkuyorum".
Ses tonu çok yumuşaktı. "Neyden?". Zhan, hala ona sarılan minik bedenin şirinliğine gülümsedi. "Rüya gördüm. O katili gördüm". Xiao Zhan kıkırdamıştı ve Yibo'nun ellerini omuzundan çekti. Yibo ise büyük bir boşluğa düştüğünü hissetmişti, bedeni onunlayken güvende hissediyordu.
Xiao Zhan ellerini gencin yanaklarına koydu. "Korkma. Ben varken kimse sana zarar veremez".
Ve o gece, Yibo geceyi Xiao Zhan'ın evinde geçirmişti. Kendini evinde gibi hissediyordu. Ertesi sabah emniyete geldiklerinde Tanaka Amaya'nın annesi emniyete gelmişti. Zavallı kadın çok yorgun ve yıkık duruyordu.
"Merhaba". Hanse kadına destek vererek koltuğa oturttu. "Merhaba evladım". Komiser Wang kadının yanına oturup meraklı gözler ile baktı. "Bize bir şeyler anlatacakmışsınız". Kadın kafasını sallayıp komiseri onayladı. Komiser Wang kadının onayını aldıktan sonra not defterini çıkardı.
"Bundan dört yıl önce bir kaza oldu. Kazadan kastım bir adam bir kızı öldürmeye çalıştı yol ortasında. Amaya bu olaydan sonra çok kötü oldu". Haoxuan konuşan kadına şaşkınlıkla baktı. "Nasıl yani?".
Yaşlı kadın konuşmaya devam etti. "Kızımın anlattığına göre o gün o genç kız ondan yardım istemiş ama yardım edememiş. Yıl geçtikçe içini kemiriyordu. Bugün eşyalarını toplarken, ödül aldığı fotoğrafı görünce aklıma geldi. Belki işinize yarar bu bilgi".
"Bu olay nerede yaşandı". Haoxuan yaşlı kadını kapıya eşlik ederken komiser Wang'a döndü kadın. "Dongzhimen semtinde bir bankanın önünde".
Komiser Xiao ve komiser Wang, kadının söylediği bankaya geldiklerinde içeri girip görevliye yaklaşıp, kimliklerini gösterdiler. "Hayırdır komiserim?".
"4 yıl önce burada bir olay olmuş. Bir adam bir kızı öldürmüş". Görevli adam olumsuzca başını salladı. "Ben burada iki aydır çalışıyorum ancak şuradaki adama sorabilirsiniz. Kendisi uzun zamandır burada çalışıyor". Komiser Wang görevlinin işaret ettiği adama yaklaşıp selam verdi. "Kolay gelsin biz emniyetten geliyoruz, size bazı sorular sorabilir miyiz?". Yaşlı adam komiserleri onaylayıp kalabalık olmayan bir yere oturdular. "Sizi dinliyorum".
"Dört yıl önce bu bankanın önünde bir adam bir kızı öldürmeye çalışmış. Bu olay ile ilgili bilginiz var mı?". Yaşlı adam gözlüklerini düzeltip hafızasını yokladı. "Evet öyle bir olay oldu hatta internete videosunu bile yüklemişlerdi". Komiser Wang not alırken Xiao Zhan sormaya devam etti. "Kızın kim olduğunu biliyor musunuz ya da o adama şuan ne oldu?".
"Kızı tanımıyorum maalesef ve adam hapiste diye biliyorum. Neden 4 yıl önce polislerin üstünü kapadığı olayı şimdi tekrar sorguluyorsunuz?". Komiser Wang şaşkınlığın adama baktı. "Polislerin üstünü kapadığı derken?". Yaşlı adam komisere kötü kötü baktı. "Polisler bu olayı kapamaya çalıştı".
Yaşlı adamdan aldıkları bilgilerden sonra emniyete gelmiş ve internete konulan videoyu, projeksiyon ile büyük ekrana yansıtmış ve izlemeye başlamışlardı. Ekrana baktıklarında en az kırıklı yaşlarında bir adam kızı, elindeki bıçağı boynuna tutarak sürüklüyordu. Kız ise ağlayarak yardım çığlıkları atıyordu ancak insanlar onu duymazdan gelip sadece izliyordu. Çevrede yardım eli uzatan iki üç kişiye ise saldırıyordu adam.
"Abla yardım et lütfen". Tanaka Amaya ekranda belirmişti ve genç kıza yardım etmek için yaklaşmaya çalışmıştı ama adam Amaya'yı bıçak ile uzaklaştırmıştı. "Bir dakika durdursana şunu". Hanse, komiserden videoyu durdurmasını istemişti. Belli ki bir şey fark etmişti. "Şuradaki balkona bakın". Gösterdiği evin balkonunda Anna Mathis vardı. "Önceden burada mı yaşıyordu acaba?".
Sarışın kadın balkondan olayı izliyordu. Videonun devamında ise kız adamın elinden kaçıp ilerlerken adam kızı saçından tutup bıçaklamıştı. O sırada ise videoyu çeken kişi aynadan kendini çekmiş ve videoyu bitirmişti. Videoyu geriye sardıklarında ise Tian Fang olduğu anlaşılıyordu. Üzerinde çalışan önlüğü ve isim kartı vardı. Yüzünü çekmemişti ama isim kartı onu ele vermişti.
"Katilin hedefi o ödülleri alan kişi sanmıştım ama öyle değil. Katilin hedefi o olayı izleyip yardım eli uzatmayanlar".
*
*
*Sanırım 2-3 bölüm sonra final olucak ve katil Zhan değil arkadaşlar (gicigici yaya)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cambaz ⏤ yizhan
Misterio / SuspensoCambaz internette cinayet oyunu olarak popüler bir hale gelirken, bir cinayet davasına dönüşür. Katil durmaksızın kurbanlarını acımasızca katlederken, dosyayı başkomiser Wang Yibo ve ekibi üstlenir. Acil bitirilmesi gerekilen davanın yeni ortağı ise...