Jungkook, Taehyung ve Yoonmin ikilisi arabada çalan şarkı eşliğinde kamp yapmak için uzun yolda gidiyorlardı. Arabada sessizlik hakimdi. Yoongi ve Jimin sessizliğini korurken, Jungkook'sa yola odaklanıp dikkatli bir şekilde arabayı kullanıyordu. Taehyung ise Jungkook ile yaşadığı şeyleri düşünüyordu.Geçen gece Jungkook'la öpüşmesi ve beraber uyumaları, olanları düşündükçe istemeden gülümsüyordu fakat Jungkook'un olanları hatırlaması ve kendisine kızması aklına gelince tüm mutluluğu bir anda toz olup uçuyordu. Çünkü emindi eğer Jungkook hatırlarsa çok kızacak ve Taehyung'u suçlayacak.
"Ne kadar kaldı ya sıkıldım arabada oturmaktan" diye çıkıştı bir anda Jimin.
"Sıkıldıysan elimi tutabilirsin" Yoongi yan gülümsemesiyle konuştu ve Jimin'in küçük parmaklarını kavradı. Küçük olan Yoongi'ye gözlerini devirdi.
"Sen konuşma!" Elini çeken Jimin tekrar sordu. "Bu kamp yeri heralde kore dışında, bir türlü varamıyoruz"
"Geldik işte sende ne konuştun" dedi Jungkook. O sırada Yoongi araya girip Jungkook'u uyardı. "Aloo sen kiminle konuşuyorsun böyle artist artist. Karşısında benim sevgilim var"
"Ben sevgilin değilim artık Yoongi neden anlamıyorsun. Bırak peşimi amınakoyayım"
Sonunda gelecekleri yere vardıklarında Jimin bir hışımla arabadan indi, Yoongi'de hemen peşinden koşarken, o sırada Jungkook ve Taehyung yalnız kaldı arabada.
"Ee inmeyecek misin sen?" dedi Jungkook fakat Taehyung'tan cevap gelmeyince eğilip yüzüne baktı. "Uyumuş mu?"
Jungkook dünden beri Taehyung'taki sessizliği ve kendisine karşı soğukluğu hissediyordu. Uyurken izledi onu. İstem dışı yüzünde belirlen gülümsemesi kendisini bile şaşırttı.
"Uyurken bebek gibisin. İlk defa fark ediyorum bunu"
Herkesin indiği ve kamp yerine indikleri gören Jungkook en sonda Taehyung'ı uyandırmak için yavaşça dokundu omuzuna. "Taehyung"
Kendisine dokunulmasıyla hemen uyanan Taehyung, gözlerini kırıştırarak etrafa baktı. "Geldik mi?"
Jungkook yavaşça başını salladıktan sonra arabadan inerken, Taehyung'ta arkasından indi. Uyukulu olduğu için pek hali yoktu o yüzden arabadan iner inmez büyük bir taşa oturup etrafı izledi. Herkes iner inmez bir şeyler yapıyorlardı.
Yoongi yine Jimin'in peşinden koşmakla meşguldü. Daha yeni yeni tanıdığı Jungkook'un arkadaşları; Hoseok, Jin Ve Namjoon'u dikkatle izlemeye başladı. Tatlı olan ve sürekli gülümseyen Hoseok'u görür görmez çok sevmişti. Aynı şekilde Namjoon ve Jin'i de sevmişti tabi. Sanki yıllardır arkadaş gibilerdi.
"Taehyung-sshi sen neden öyle oturuyorsun? Hadi sende çadırını kursana" diye söylendi Hoseok. Taehyung çadır kurmayı pek beceremediği için Yoongi ve Jimin'i bekliyordu. Jungkook, Taehyung'un böyle şeyler bilmediği biliyordu, bahsetmişti daha önce Taehyung ona. Jungkook bunu bilmesine rağmen ona yardım etmemişti.
Elinde tuttuğu çantasıyla Hoseok'a gülümseyip "Ben bilmiyorum çadır kurmayı, Yoongi'nin bitirmesini bekliyorum"
"Ah öylemi! İstersen ben sana seve seve yardımıcı olurum" Hoseok'un konuşmasıyla o sırada Jungkook arkadaşına sert bir bakış attı. Bu hoşuna gitmemişti. Neden hoşuna gitmediği anlamıyordu.
"Olur hadi beraber kuralım" Taehyung büyük bir mutlulukla oturduğu kocaman taş üzerinden kalktı. Çadırını getirdikten sonra seçtiği bir yere atıp Hoseok'la beraber kurmaya başladılar.
"Jungkook bize senden hiç bahsetmemişti yani bahsetti tabi seninle hiç tanıştırmadı bizi, sadece babasının evlendiği ve evlendiği kadının yeğeni olduğunu söyledi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lolita | taekook
FanfictionJungkook'un izleri Taehyung'un üzerinde çok güzel durdurdu, her anlamda. Texting ağırlıklı< 01072022