Jungkook sabah uyandığında aklına ilk gelen dün yaşananlar olmuştu. Artık Taehyung'un kendisine aşık olduğunu biliyordu. O yüzden bu sahte sevgili olayını artık sürdürmesine gerek yoktu. Nayeon gece gittikten sonra çok düşündü, belki ona biraz kaba davranmış olabilir ve kalbini kırmış olabilirdi. Suçlu hisseti, sonuçta Taehyung'un Jungkook'a aşık olmasının hiç bir zararı yoktu küçük olana."O kadar insan dururken niye ben hyung?"
Jungkook söylene söylene yataktan çıkıp son bir kez Taehyung'la konuşmak için odasının önüne geldi. Jungkook'a göre yanlıştı ve olmaması gereken bir şeydi. Sonuçtu Taehyung'un teyzesi babasıyla evliydi ve bir nevi üvey kardeş sayılıyorlardı.
Kapısının hala kapalı olduğunu görünce şaşırdı. Çünkü Taehyung her zaman erken kalkar ve ikisine yemek hazırlardı. Bu sabah garip bir şey vardı. Bu saate kadar yemek kokusunun gelmemiş olması ve Taehyung'un hala uyumuş olması.
"Sen bu saate kadar asla uyumazdın, neyse sonra konuşuruz nasılsa"
Jungkook garip hissetti, sanki Taehyung'un varlığını evde hissedemiyordu gibiydi. Dün yaşananlardan dolayı belki yalnız kalmak istiyor diye düşündü; o yüzden onu rahatsız etmek istemedi.
Banyoda işlerini bitirdikten sonra aşağı mutfağa indi. Sabahları pek kahvaltı yapmadığı için sadece kahve yapıp Taehyung'un inmesini bekledi. Bugün tatil olduğu için okulu dert etmesine gerek yoktu. Bekledi bekledi ama gelen olmadı. O yüzden merak edip tekrar yukarı çıktığı ve Taehyung'un kapısını iki kez tıklattı. Yine cevap gelmediğini anlayan Jungkook artık endişelenmeye başladı.
"Taehyung? İçerdeysen kapıyı açar mısın? Konuşmak istiyorum"
Jungkook dayanamadı en sonda içeri girince odayı boş buldu. Belki hava almak için erkenden dışarı çıktığını düşündü. Etrafta iyice göz gezdirdikten sonra odada ufak tefek değişiklikleri fark etti. Mesela komodin üzerindeki ayıcık lambası yoktu, peluş ayıcıkları yoktu, en önemlisi her zaman odasında bulundurduğu tütsüleri yoktu.
"Hayır sakın düşündüğümü yapma!"
Aklına ilk kıyafet dolabını açmak geldi. Hızlıca dolaba doğru yaklaşıp açtığında tahmin ettiği şey oldu. Kıyafetleride yoktu tek bir tişört hariç. Gözleri siyah tişörte kaydığında hemen üstünde bir zarf vardı. Hızlıca zarfı alıp açtığında artık onun gittiğinden emin olmuştu.
Senin dediğin gibi Jungkook; bu "sığıntı" artık evinde sığıntı olmayacak. Bu da senden habersiz ve izinsiz aldığım tişörtün, merak etme giyip kirletmedim. Üç ay önce aldığım gibi hala tertemiz.
Jungkook'un o an istemsizce gözleri dolmuştu. Ona sığıntı derken asla ciddi değildi. Sadece şakasına ve Taehyung'u gıcık etmek için söylediği şey onu bu denli yaralamasını asla tahmin etmezdi.
"Özür dilerim" dedi kendi kendine. Keşke bunu yüzüne söyleseydim diye düşündü. Artık geç kalmıştı. Ama ne olursa olsun yine de ona ulaşıp konuşacaktı.
***
Taehyung dün gece Nayeon gittikten sonra sessizce evden ayrılmıştı. Aslında uzun zaman önce bunu yapması gerekti, sadece teyzesini üzmemek için Bay Jeon'larla yaşamayı kabul etti.
Ev bulana kadar Yoongi'de kalacaktı. Yoongi yalnız yaşıyordu o yüzden ondan başka gidecek en iyi yer yoktu. Yoongi ise büyük memnuniyetle Taehyung'u kabul etmişti.
Taehyung her zaman olduğu gibi sabah erkenden kalkıp ilk gün kahvaltısını kendisi hazırlamak istedi. Zaten Yoongi'nin evinde kaldığı için borçlu hissediyordu. O yüzden birazda olsa biraz yardımcı olmak istiyordu; ve bu yardımlar arasında Jimin ve Yoongi'yi tekrar barıştırmak vardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/314845788-288-k91837.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lolita | taekook
FanfictionJungkook'un izleri Taehyung'un üzerinde çok güzel durdurdu, her anlamda. Texting ağırlıklı< 01072022