Lolita | taekook

27'

3 gün sonra

"Jungkook senin neyin var kaç gündür?"

Yemek masasında olan ikili pek mutlu değillerdi. Minah geldiğinden beri Jungkook hep gergindi. Tabi bu Taehyung'un dikkatinden kaçmamıştı. Kızı görür görmez modu düşüyordu.

"Bu kız ne zaman gidecek?"

"Jungkook bana anlatmadığın bir şeyler var lütfen anlat" Tae sorunun o kızla olduğunu hissediyordu. "Eğer bir şey varsa senden duymak istiyorum"

"Yok bir şey bebeğim, hadi yemeğizi yiyelim" dışarı çıkmak için hazırlanacağız daha hatta hemen çıkalım"

Jungkook yemeğini bitirip tabağını kaldırırken Taehyung bir süre izledi onu. Kesinlikle bir şey vardı.

"Hadi bebeğim sen git hazırlan ben masayı toplarım"

Taehyung cevap vermeden kalkıp gitti. Biraz trip aracaktı ona, bir şey vardı ve kesinlikle Jungkook bunu anlatmıyordu.

O sırada Minah banyodan yeni çıkmıştı. Etrafa bakıp Taehyung'u görmeyince odaya gidip üstünü giymek yerine Jungkookun yanına bornozla geldi. Arkasından yaklaşıp parmaklarını omuzlarında sürükleyip kulağına "Özledim" dedi.

Aniden arkasında dönen Jungkook kızın bileğini sertçe kavrayıp "Siktir git" dedi. "Sana bir hafta süre verdim ya gidersin ya da gerçek yüzünü Taehyung'a anlatırım"

"Aman çok korktum o pısırıktan" dedi. Ardından elini bornozun kemerine atıp açtı "Bu gece odama gel lütfen çok özledim seni" yavaşça bornozu açtığında Jungkook gözlerini çevirdi "Sen tam bir kaşarsın, yaptığın bu iğrenç ve ucuz şeyle bide gurur duyuyorsundur eminim. Ama inan beni zerre ilgilendirmiyorsun hatta azdırmak yerine iğrendiriyorsun"

Kız öfkeyle Jungkookun çenesini tutup kendine çevirdi. "Asıl ben sana bir hafta süre veriyorum, süre bittiğinde olacaklardan ben sorumlu değilim" geri çekildiğinde Taehyung gelmişti.

"Ne oluyor" dedi ikisine bakıp. Kızı bornozla görmesi aşırı sinirlendirmişti. "Jungkook?"

Minah Jungkooka dönüp Taehyung'un duymayacağı bir şekilde "Olacakların küçük bir kısmı" deyip odaya gitti.

O sırada Taehyung sevgilisinin yanında geldiğinde "Ne oluyor dedim" sinirliydi, kim olduğu belli olmayan çıplak bir kızı Jungkookun yanında görünce çıldırmıştı.

"Yok bir şey Taehyung, sadece yakında burdan gideceğini söyledi"

"Peki öyle olsun" dedi esmer adam uzaklaşarak "Bu arada ben gelmiyorum sen istediğin yere git"

"Taehyung?" Peşinden giden Jungkook odalarına girdikten sonra kapıyı kapattı. "Böyle yapman çok anlamsız Taehyung"

"Anlamsız mı? Kaç gündür gerginsin ve ne olduğunu anlatmıyorsun. Sıkıldın mi? Ayrılmak mi istiyorsun? Ne Jungkook ne oldu sana? O kız geldiğinden beri garip davranıyorsun"

"Garip falan davranmıyorum yok bir şey. Hem iki güne gidecek o kız. Endişeleneceğin bir şey yok"

Taehyung dışarı çıkmak için taktıları takıları hepsini sinirle çıkardı. Elleri titriyor ve gözleri hafif kararıyordu. Tanrı aşkına o kız çıplak bir şekilde sevgilisinin önünde duruyordu. Bornoz vardı evet ama sonuçta çıplaktı.

"Kız karşında çıplak ve duruyor ve sana burdan gideceğini söylüyor öyle mi?" Dedi sinirle. Jungkookun önünde gelip gözlerine baktı "Ben üstümde bornozla altımda bir şey olmadan hatta bornozun yarısı açık bir şekilde liseden arkadaşım olan Seojoon'un önünde dursam ne hissedersin Jungkook"

"Siktir kes şunu ve bir daha sakın böyle bir şey söyleme" dedi sinirle Jungkook bunu duymak bile çıldırmasına sebep olmuştu. Minah'ın söyledikleri aklına geldi. Gerçekten aralarını bozmayı başarıyordu.

"Çık dışarı"

"Taehyung yapma"

"Anlat o zaman"

Jungkook sinirle elini yüzünde koyup gözlerini kapattı. "Tamam anlatacağım" sevgilisinin elinden tutup yatağa oturttu "o kız Minah yani, liseden tanıştığımız doğru"

"Ama" dedi Taehyung sabırsızca cevap bekler gibi.

"Ama arkadaşım değildi. Lisede sevgiliydik, sonra.." durdu Jungkook. Taehyungun nasıl tepki vereceğinden korkuyordu. "Lise sonda ailelerimizi ikna edip aile arasında nişan yaptık"

Taehyung gözlerini kocaman açtı. Jungkookun önceden nişanlanmış olması.. garip hissettirdi. Gözlerini kaçırdı, elini Jungkookun elleri arasından çekti.

"Taehyung bir şey söyle lütfen"

"Sevgilim daha önce nişanlanmış ve eski nişanlısı şu an evimde. Az öncede kız sevgilim önünde çıplaktı" dedi gülerek. "Ne kadar geniş bir insanmışım ben"

"Taehyung bana bak" Jungkook çenesinden tutup onu kendine çevirdi. "Eskidendi o, bitti gitti. Biz ayrıldık nişanı attım. Sadece bir ay nişanlı kalmıştık" Taehyungun gözleri dolmuştu. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. "Taehyungum lütfen ağlama"

"Neden nişanı attın?" Dedi sadece.

"Beni aldattı ve tek gecelik olduğunu sarhoş olduğunu söyledi"

"Neden o kadar erken nişanlandınız?"

Jungkook ilk kez Taehyungu kendisine karşı bu kadar soğuk hissediyordu. Sanki karşısında buzdan bir adam oturuyor gibiydi.

"Bilmiyorum. Çocuktuk, sonsuza dek beraber onunla olacağımı sanacak kadar aptal bir ergendim işte. Ailerimiz zaten karşı çıktı erken nişanlanmamıza. Önce okul sonra meslek sahibi en sın evlilik deyip ona göre kabul etmişlerdi. Hatta biliyor musun sanırım bizi ciddiye bile almamışlardı. Kendi aramızda ufak bir kutlama ve basit yüzükler. Sadece bir ay nişanlı kaldık. Sonrası zaten yok. Üniversite kazandım ve seule taşındım"

Taehyung duyduklarına hala alışmayı çalışıyordu. Önceden sevgilisinin olması normal, herkesin lisede sevgilisi olmuştur illa ki ama ya onunla devam edersin ya etmezsin. Kendisinin de flörtü olmuştu lisede. Ama sadece flört olarak kalmıştı. Canını yakan şey Jungkookun nişanlanmasını saklaması.

"Şu an seni görmek istemiyorum Jungkook"

"Taehyung, aşkım lütfen yapma"

"Lütfen git biraz yalnız kalmak istiyorum"

Jungkook daha fazla ısrar etmeden son kez baktı sevgilisine. Taehyung ise ona bakmamaya devam ediyordu. Jungkook odadan çıktıktan sonra Taehyung uzun süredir bıraktığı gözyaşlarını serbest bıraktı. Jungkooku çok seviyordu, ayrılmaya veya o kıza bırakmayada hiç niyeti yoktu. O yüzden öfkeyle hareket etmek yerine sinsi bir zekayla haraket edecekti.

O sırada misafir odasında olan Minah ikisinin arasını bozduğunu biliyordu ve bundan aşırı zevk alıyordu. Jungkooku seviyordu, unutmamıştı. Onu kazanmak içinde her şeyi yapacaktı.

<><><>

Kaos fazla uzun sürmeyecek gibi sevmiyorum hep koas olsun dxnsbs
Oy vermeyi unutmayın💞💞