3'

4.5K 335 46
                                    




Taehyung odasında renkli ojelerinden su yeşili olan ojeyi seçip sürerken aklında Jungkook vardı. Jungkook'la beraber dışarı çıkacağını sanmış mesajlaşırken fakat küçük olan Taehyung'u götürmeyeceğini söylediğinden beri esmer adam huzursuz ve üzgündü.

"Senden nefret ediyorum Jeongguk, ayrıca ben sığıntı değilim"

Sığıntı

Bu kelime Taehyung'un aklından çıkmıyordu. Kendisi de böyle olsun istemezdi. Annesi öldükten sonra babası oğlunu istemediği ve Fransa'ya yerleşeceğini söyleyip gitmişti. Taehyung'un teyzesinden başka kimsesi yoktu.

Teyzesi genç bir kadın ve oldukça güzeldi. Tesadüfler sayesinde bay Jeon ile tanışıp evlenmişlerdi. Taehyung on beş yaşındayken teyzesiyle yaşamaya başlamıştı. Şimdi ise üniversite son sınıf öğrencisiydi. Jungkook ise iki yaş küçüktü Taehyung'tan. Aynı üniversitede farklı bölümleri okuyorlardı.

Taehyung teyzesi ile çok yakındı, annesi gibiydi artık. Annesini elbette unutmamıştı. En son on beş yaşında doğum gününde gördü annesi. O gün babasıyla kavga edip tartışmışlardı. Annesi Taehyung'u alıp evi terk etmiş giderken yolda kaza yapmışlardı. O kazanın Taehyung'ta kalan iki izi vardı. Biri annesinin gözleri önünde ölümü diğer ise kazanın Taehyung'a verdiği gözlerinin biri çift kapak diğer ise tek kapak oluşu.

Taehyung bunu kusur yerine özel görüyordu. Çünkü annesinden bir iz olarak kalmıştı.

Bay Jeon ve ve teyzesi çok iyi anlaşıyorlardı. İkisi de Taehyung'un giyinişini, yönelimini kabul edip onu daha çok sevdiler. Taehyung bu evde mutluydu. Teyzesi, annesi gibi davranıyordu koruyordu, bay Jeon ise baba gibiydi Taehyung'a.

Sadece Jungkook.. onunla bir türlü anlaşamıyorlardı. İlk önceleri Taehyung gerçekten nefret ediyordu Jungkook'tan. Zamanla içindeki nefret en güzel aşka dönüşmüştü. Bir yıldır evliydiler teyzesi ve bay Jeon. Bir yılın sonlarına doğru yani üç aydır Taehyung Jungkook'u seviyor.

Su yeşili ojesini sürmeyi bitirip tırnaklarını üfledi. "Çok güzel oldu" dedi gülerek. Boynuna taktığı beyaz boncuk kolyesi ve küçücük kiraz küpesi kıyafetiyle çok uyumluydu. Beyaz kumaş pantolon ve üzerine geçirdiği göbeğini açık bırakan yeşil tişörtüyle çok güzeldi.

"Bebeğim"

Teyzesi seslenerek odaya girdi. Taehyung hala aynasının önünde oturmuş tırnaklarını üflüyordu. "Efendim teyze"

"Jungkook haber verdi değil mi sana, biz akşam dışarda olacağız. Sende Jungkook ile gidiyorsun"

Ben Jungkook'la gitmiyorum
O şerefsiz beni yalnız bırakacak

Taehyung kendi kendine söylenmeyi bırakıp gülümsedi. "Evet teyzoşum, haber verdi beraber eğlenmeye gideceğiz. Merak etme yalnız kalmayacağım"

Teyzesi emin olduktan olduktan sonra yeğenine sarılıp öpmeyi de ihmal etmedi. "Tamam bebeğim, bol bol eğlen ve Jungkook'u üzme tamam mı? Çokta geç kalmayın biz on bir gibi döneceğiz zaten"

Ne eğlenmek ama
Asıl beni üzen Jungkook

"Tamam hadi sen git hazırlan birazdan bay Jeon gelecek"

Kadın son kez Taehyung'a sarılıp hazırlanmaya giderken Taehyung dudaklarını büzüp kendini yatağa attı. Yatağındaki renkli ve tüylü yastıklarından birini seçip sarılırken yanaklarını sıkıntıyla şişirip daha sonra serbest bıraktı.

Akşam saat altıya geliyordu, birazdan Jungkook gelecekti daha sonra bay Jeon ve teyzesi çıkacaktı. Arkalarından hemen de Jungkook çıkacaktı.

"Yalnız kalacağım" dedi Taehyung tavanı izlerken. Aslında önceleri yalnız kalmaktan korkmazdı. Annesinin ölümünden sonra kendini çok yalnız hissetti o süreçte kötü oldu ve kabuslar peşini bırakmadı. Yalnız kalmak ve hayaletlere inanmak travma olmuştu.

Lolita | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin