Ertesi günTaehyung, Jungkookun anlattıklarından sonra çok düşündü. O yüzdende en doğru kararı verdiğine emindi. Jungkooku geçmişi yüzünden suçlamayacak tabi. Herkesin bir geçmişi vardı.
Hazırladığı masaya baktı. Her şey çok güzel gözüküyordu. En son mumları yandırıp üzerindekilere çeki düzen verdi. Kız şu an evdeydi odadan çıkmamıştı. Daha Jungkook ne zaman gelse odadan çıkası tutuyordu nedense.
Taehyung dünden beri Jungkook'la olanlar hakkında konuşmamış konuyu bile açmamıştı. Sadece ikisi eve geliyor yemek yiyip sessizce uyumaya gidiyorlardı. Minah yani gerçek adı Aecha olan kız bu durumdan zevk alıyordu. Aralarını bozmuştu çünkü.
Kapı açıldığında Jungkook gelmişti. O sırada Taehyung masa başında durup Jungkook'un gelmesini bekledi. İçeri gelen genç adam gördükleri karşısında şaşkına döndü. İki gündür Taehyung'la araları iyi değildi ve şu an Taehyung hazırladığı masa karşında durup sevgilisine bakıyordu.
"Taehyung?" Dedi şaşkınca.
"Hoş geldin"
"Bunlar.. bu kadar hazırlık bizim için mi?"
Taehyung gülerek başını salladı. O sırada içerden konuşmaları duyan Minah kaşlarını çatıp sinirle nefes verdi. Aralarını bozmuştu çünkü neden şimdi hiç bir şey olmamış gibi mutlu çift rolünü yapıyorlardı?
Kapıyı açıp iyice duymaya ve görmeye çalıştı ikiliyi. Jungkook sevgilisine yaklaşıp beline sarıldı ve yanağına öpücük kondurdu. Kız sinirle yumruğunu sıktı. "Bunu sen istedin Jungkook" dedi kendi kendine sessizce.
"Jungkook lütfen oturur musun? Konuşmak istiyorum seninle"
"Neler oluyor Taehyung" dedi Jungkook endişeyle. Çünkü bir gariplik vardı onda. Sanki eski neşeli Taehyung gitmiş yerine soğuk bir adam gelmişti şu an.
"Önce yemeğinizi yiyelim"
Jungkookun şu an pek iştahı yoktu ve bir şeyler kötü bir şeyler olacağını hissediyordu. Aklına tek bir şey geliyordu, ayrılmak.
"Siktir et yemeği şimdi bana neler olduğunu anlat"
Minah konuşmaların garip bir yere gittiğini duyunca güldü. Taehyungun ayrılmaya çalıştığını anlamıştı.
"Jungkook dün anlattıklarını çok düşündüm. Ben sanırım yapamam, bunlar bana ağır geldi. Senin nişanlanmış olman ve o kızın şu anda evimde olması o kadar iğrenç hissediyor ki. Sana karşı duygularım tükeniyor hissediyorum bunu. Soğudum"
Jungkook duydukları karşında sanki biri boğazını sıkmış gibi hissetti. "Sen ne dediğin farkında mısın? İnanmıyorum sana, yalan söylüyorsun. Benim Taehyungumun aşkı bu kadar basit değildi!"
"Evet ne dediğimin farkındayım ayrılıyorum senden, bu da son güzel günümüz olsun istedim, ikimize güzel bir masa ve yemekler hazırladım"
Jungkook elinde tuttuğu bardağı sıktığında bardak elinde patladı ve eli kan içinde kaldı. "Jungkook ne yapıyorsun" dedi endişeyle Taehyung. "Elin kanıyor" hızla yanına geldiğinde peçeteyle kesilen yere bastırdı.
"Bırak" Jungkook sinirle elini çektiğinde Taehyung öylece kalakaldı. "Seni gerçekten tanımamışım. Taehyung asla birini geçmişi yüzünden yargılamazdı"
"Özür dilerim" dedi Taehyung gözleri dolarak.
Duyduklarını keyifle dinleyen Aecha gülerek içeri geldi ve ikiliyle alkışladı. Önce Taehyung baktı daha sonra Jungkooka "Ben istediğimi alırım demiştim değil mi Jungkook" ardından tekrar Taehyung'a baktı "Şuna bak aşkına sahip çıkamayacak kadar bencil ve aptal. Ben bir şey yapmadan bana Jungkooku verdiğin için teşekkür ederim" dedi zevkle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lolita | taekook
FanfictionJungkook'un izleri Taehyung'un üzerinde çok güzel durdurdu, her anlamda. Texting ağırlıklı< 01072022