"Sevgilim"Jungkook, kampüste tek başına oturan Taehyung'un yanına sessizce gelip boynunu öptü.
"Tanrım, Jungkook öyle sessizce gelme demiyor muyum sana? Jungkook, yanına oturup dudağının hemen altından öptü. "Ayrıca beni öylece öpemezsin, sevgili değiliz hala"
"Nasıl değiliz, çıkma teklifi ettim ya?"
"Kabul etmedim hala" Taehyung odağını tekrar önündeki kâğıtlara ve laptop'a verdi.
"Tüh bende kabul ettin sanmıştım" Jungkook, Taehyung'un ne yaptığına baktı. Bir haftadır uğraşıyordu bununla. "Tanrı aşkına sen napıyorsun bir haftadır? Beni bile ekiyorsun sürekli. Beni beni, sevgilini"
"Hani son senem ya Jungkook, tez hazırlıyorum"
"Sıkıcı"
"Son sınıf olunca sende yapacaksın"
Jungkook bu konulmadan sıkıldığı için daha çok dibine girdi Taehyung'un. Büyük olanın bacakları üzerindeki laptopu kapattı. "Azcık sevgilinle ilgilen, beni böyle boş bırakırsan kaparlar"
"Kim kapar, o kız mı?" Taehyung gözlerini devirdi.
"Hay tribini de o kızı da..."
"Lafta bile sikemezsin onu"
Jungkook kolunu Taehyung'un omuzuna atıp dudaklarını boynuna yaklaştırdı. Kokusunu içine çekerken derin nefes aldı. En sonda esmer boynu öptü. "Bu gece sana bir süprizim var?"
Heyecanlanan esmer adam parlak gözlerini Jungkook'a dikti. Sürprizlere bayılırdı, kim bayılmaz ki zaten. "Ne sürprizi?"
"Adı üstünde sürpriz, akşam 7 gibi alırım seni"
"Aşırı meraklandım, ufak bir ipucu versene?"
"Hayır!" Jungkook ayaklanıp esmer oğlana öpücük verdikten sonra ordan uzaklaştı, ardında meraklı ve heyecanlı bir taehyung bırakarak.
Akşam
Taehyung okuldan döner dönmez hazırlanmaya başladığı için çoktan bitirmişti hazırlığını. Sürprizleri çok severdi fakat Jungkook'u daha çok seviyordu. Heyecanlıydı, Jungkook'la ilk randevularına çıkacaklardı.
Üzerine siyah pantolon ve bej rengi crop tarzında tişörtünü geçirmişti. Tişörtünde ufak bir kelebek vardı. Çok seviyordu bunu. Kıyafetini makyajla ve parfümle tamamlamıştı.
Beş dakika sonra zili çaldığında koşarak kapıya gidip açtı. Karşısındaki adam yine her zaman ki gibi nefes kesiciydi, dudaklarına yapışmamak için kendini zor tutuyordu şu an.
"Hazır mısınız efendim bu gece için?" Jungkook elini uzatıp konuştuğunda, Taehyung gülümsedi.
"Hazırım"
Dakikalar sonra ufak bir ama tatlı bir yere gelmişlerdi. Cafe tarzı küçük bir yerdi, her yer peluş ayıcık oyuncaklarla süslenmişti. Demirden olan masa ve sandalyeler yine oldukça tatlıydı, hepsi beyaz rengindeydi. Kendilerinden başka kimse yoktu.
"Jungkook burası çok tatlı da ama neresi ki?"
"Burası sana ve bana ait çok özel bir yer, bizim küçük ve tatlı cafemiz"
Taehyung duyduğu şeye bir an anlam veremedi. Burası ikisine mi aitti? Kendi cafeleri mi olacaktı? "Anlamadım?"
"Anlamayacak bir şey yok bebeğim, burası bizim cafemiz, patron sensin ve ben burda sana çıkma teklifi etmek istiyorum? Benimle çıkar mısın Taehyung?"
Jungkook karşısında şoka uğramış çocuğun ellerinden tutup gözlerine baktı "Sevgilim olur musun?
Taehyung ne diyeceğini bilemedi gerçekten, cafe zaten şoka uğratmıştı onu. Böyle bir şey asla beklemiyordu. Sadece akşam yemeği yiyip çıkma teklifi edeceğini düşünmüştü Jumgkook'un.
"Cevap vermedin bebeğim?"
"Ben.. ben!" Taehyung devamını getirmeyip sevdiği çocuğun dudaklarına yapışıp küçük bir öpücük kondurdu. Jungkook alması gereken cevabı almıştı ve şu an ondan mutlusu yoktu.
"Bunu evet olarak kabul ediyorum" dedi fakat Taehyung'un yüz ifadesine anlam verememişti.
"İyi misin aşkım? Beğenmedin mi sürprizi?"
"Hayır burası çok güzel ama neden böyle bir şey yaptın ki? Sana çok pahalıya patlamıştır ve zaten benim bir işim var"
"Taehyung şu an para konusunu düşünecek olmana çok şaşırdım. Sana sürpriz yapmak istedim, seveceğini sandım ama sanırım yanılmışım"
"Hayır hayır çok sevdim sadece keşke bende yardım etseydim sana"
"Senin için bir şey yapmak istedim sadece"
"Aşkım inan gerçekten çok mutlu oldum yanlış anlama ben sadece.. keşke sana yardım etseydim"
Jungkook, Taehyung'un gözlerinde mutluluğu görüyordu, onun ne demek istediğini anlıyordu. "O zaman burda çalışarak bana yardım et hmm"
Taehyung gülümsedi "Çok kurnazsın, sadece çalıştığım yerden ayrılmam için bunu yaptın, anlamadım sanma"
"Evet, sevgilimi kıskanıyorum, orda çalışmasını istemiyorum" Jungkook, sevgilisinin saf güzelliğini doya doya izledi, o çok güzel ve masumdu. Sadece kendine ait yapmak istiyordu onu.
"O zaman burda çalışarak sana borcumu ödeyeceğim Jeon"
"Bana borcun yok yavrum ama çok istiyorsan başka türlü ödeyebilirsin" Jungkook cafenin yukarısını işaret etti "Bak orda bir oda var, bizim odamız. İstediğimiz gibi vakit geçirebiliriz kimse rahatsız etmeyecek bizi"
Taehyung güldü. Onun bu kadar azgın olması bazen iyi değildi. Ama yine de hoşuna gitmiyor değildi. "Sana bu gece borcumu ödemeyeceğim maalesef ama istersen beraber çok güzel zaman geçirebiliriz"
"Her türlü şey kabulum, yeter ki sen yanımda ol"
<><><>
Uzun zaman sonra tekrar merhaba
Nasılsınız? Umarım hepiniz çok iyisinizdir. Burayı, sizleri çok özlemişim😭 tekrar gelmek güzel hissettirdi.Bölüm için kusura bakmayın kısaydı biraz :(
Daha uzun bölümler gelecek yakında <3
Şimdilik hoşçakalın💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lolita | taekook
FanfictionJungkook'un izleri Taehyung'un üzerinde çok güzel durdurdu, her anlamda. Texting ağırlıklı< 01072022