"...Seni tüm bu olaylara ben karıştırdım, üzgünüm." Dedi. Karşımdaki varlığı kalbimi yaktı. Dudaklarım aralandı.
"Seni kendi boktan hayatımın içine almak istedim. Uyuşturucu ve seksin içine soktum. Okul hayatını mahvettim. Seni mahvettim, bebeğim."...
Bu bölüm çok içime sindi sizinle hemen paylaşmak istedim.
Bölüm sonu bir bombayla bitti. Kitabımızın sıralamada yükselmesi için yorum ve oylarınızı atarak tanıdıklarınızı buraya etiketlersiniz beni dünyanın en mutlu insanı yaparsınız.
Sizi bölüme gönderelim yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, keyifli okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saat 08.13 ~
Bedenime çarpan serin esinti kollarında olduğum sıcaklığı delip geçerken, doğan güneşin ağaç dalları arasından yüzüme vurması ile kirpiklerim aralanarak gözlerimi kıstım.
Kuş sesleri kulağımda yankılarınken rüzgar bacaklarıma vurduğunda hissettiğim üşüme hissiyle çıplaklığım tekrar aklıma geldi.
Dün gecenin anıları bir film şeridi gibi gözümün önünden geçerken gözlerim açılarak yerini bedenine yaslanmış olduğum uzun saçlara ve yüzüklü parmaklara bıraktı.
Gözlerimdeki bulanıklık yerini boşluğa bıraktığında avuç içimi battaniyenin üzerine bastırarak doğruldum. Eddie yanımda hâla uyuyordu. Dün gece olanlardan sonra bana aynı gözle bakar mıydı bilmiyordum. Belki de tek gecelik takılacağı biriydim onun için ama belki de bu ikimiz içinde iyi bir şeydi.
Eddie hakkında asla iyi bir şey duymamıştım ve onunla dün seks yapmış olmamız tüm bunları yıkıp geçer miydi orası belirsizdi. Adım onunla duyulursa ne olurdu bilmiyordum. Büyük ihtimalle ona konulan 'Ucube' lakabı bana da takılırdı ve gerçekten insanların saçma dedikodularını dinlemek istemiyordum.
Bakışlarım Eddie'nin yüzüklü parmaklarından boynuna, boynundan yüzüne çıktığında onu izledim. Dudakları dolgundu ve dün gece tattığımdan tatlı ve yumuşaktılar. Bir erkeğe göre gerçekten güzel ve pürüzsüz bir yüzü vardı ve ona yakışmadığını söylemeyecektim.
Tarzı çok hoştu. Diğer klasik, popüler olabilmek için 3 düğmesini açıkta bırakan gömlekler giyen itici erkeklerden değildi.
Ellerim benden bağımsız bir şekilde saçlarına gittiğinde kendimi tutamadım. Yumuşak saçlarını dün gece gibi avuçlama isteği bedenimi yakıp kavururken ona fark edilmek istemiyordum.
Parmaklarım tüy gibi saçlarında gezindiğinde gerçekten bir bebek gibi uyuyordu. Neden sevilmediğini anlamıyordum ama büyük ihtimalle herkesin ön yargısına yenik düşüyordu. Aslına bakacak olursanız insanları pek takan biri olduğunu da sanmıyordum. Onu yeni tanısam da hakkında çok şey duymuştum ve hepsine kahkaha atarak geçtiğini kendim görmüştüm.
