Tekrardan hoşgeldinizz
Güzel bir bölümle tekrar geldim. Fazla duygu patlaması yaşadığım bir bölüm oldu.
Biraz kısa ama çok minnoş olduğunu düşünüyorum.Kitabımız gittikçe büyüyor herkese teşekkür ederim fakat okuyup da oy ve yorum atmayan hayalet okurlarımla da tanışmak isterim.
Bu kitabıma final yaptıktan sonra eğer yoğun istek gelirse Jamie Bower kurgusu yazabilirim, pek emin değilim. Watty de Jamie kurgusuna daha önce rastlamadım o yüzden bir değişiklik olacağını düşündüm. Ya da bir tane daha Eddie kurgusu yazarım. O yüzden buraya yorum atmadan geçmeyin lütfenn
Şimdi sizi bölüme gönderelim hopp
Saat 12.03
Avucu elimi kavrarken tenim öylesine karıncalanıyordu ki onun ateşinin altında erimek istedim. Yüzük ve orta parmağına taktığı yüzükleri tenimi sıyırırken diğer elindeki yüzük alev aldı.
Onu tanımadan önce tüm bu önyargıların tek bir hareketiyle söküp atmıştı. O olduğundan çok daha fazlasıydı fakat insanlar bunu anlamayı reddetiyorlardı. Gerçi Eddie'nin bunu pek umursadığını sanmıyordum ama onun yanındaki tek kişi olmak nedensizce hoşuma gidiyordu.
Kısa sürede bir çok duygu karmaşası yaşamış, kalbim bu hissi yabancı karşılamıştı.
Elimi tutan eline baktım. "Yeniden doğmaya..." Dediğimde Eddie beni kendine çekti. Bedenim bedenine çarparken elimden tutup beni yolcu koltuğuna kadar götürdüğünde yanındaki koltuğa oturdum.
Arkamdan kapıyı kapattığında hızla şoför koltuğuna geçti. Kalbim deli gibi atıyordu. Hissettiğim bu duyguyu anlayamıyordum. Delirmek gibiydi. Ona ait her bir şeyi deli gibi istiyordum.
Birkaç günde nasıl böyle birine dönüşmüştüm anlayamıyordum. Her bir sonun olduğunu sandığım yerden yeni bir başlangıç doğuyordu ve evet, her ne kadar inanmasamda o başlangıcı yaşıyordum.
Eddie motoru çalıştırıp gaza bastığında direksiyonu sağa kırdı. Nereye gideceğimizi sormadım. Eddie'nin de gideceğimiz yeri pek bildiği söylenemezdi çünkü direksiyonu etkileyici olan yollara çeviriyor, doğaçlama bir rota seçiyordu.
Yaşadığım yeri pek dolaşmazdım. Sürekli okuldan eve gelen sıkıcı rutinime ara vermiş belki de sonu olmayacak bir doğuşa meydan okuyordum.
Telefonum evdeydi. Steve'den bir arama geldiğini sanmıyordum. Nancy belki merak etmiş olabilirdi fakat ona bile bir ihtimal veremezdim. Şu an onlara ihtiyacımın olduğunu sanmıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Broken Heart" +18 (SMUT)// Eddie Munson
Fanfiction"...Seni tüm bu olaylara ben karıştırdım, üzgünüm." Dedi. Karşımdaki varlığı kalbimi yaktı. Dudaklarım aralandı. "Seni kendi boktan hayatımın içine almak istedim. Uyuşturucu ve seksin içine soktum. Okul hayatını mahvettim. Seni mahvettim, bebeğim."...