"...Seni tüm bu olaylara ben karıştırdım, üzgünüm." Dedi. Karşımdaki varlığı kalbimi yaktı. Dudaklarım aralandı.
"Seni kendi boktan hayatımın içine almak istedim. Uyuşturucu ve seksin içine soktum. Okul hayatını mahvettim. Seni mahvettim, bebeğim."...
Bölüm yoğun +18 hatta +21 cinsellik içerir. Başladığı kısıma uyarı koyacağım.
Kitabımızın daha da büyümesi için tanıdıklarınıza önermeyi unutmayı lütfenn
Şimdi fazla uzatmadan sizi bölüme gönderelim hopp!🙄
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saat 21.16...
Gözlerim şaşkınlıkla açılırken biraz önce zihnime taht kurmuş Eddie'yi burda göreceğimi pek tahmin etmiyordum.
Burda yaşadığımı nerden biliyordu bunu pek sorgulamayı düşünmemiştim çünkü zaten benim hakkımda şaşıracağım kadar çok şey biliyordu. Bunun kendine ait bir özellik mi, yoksa meraktan mı yaptığını merak ediyordum. Bunun için onu tamamen tanımam gerekiyordu ama öyle bir şeyin olacağını sanmıyordum.
Parmaklarımı camın üzerine koydum. Eddie, elindeki el fenerini beni kör etmeden önce çektiğinde onu tamamen görmeyi başarabildim. Ağaçların arkasına park ettiği kamyonetiyle zihnim anılara kayarken kendimi tutmam gerekti.
Eddie gözlerini bana çevirdiğinde camı alttan iterek açtım. Burda olmaması gerekiyordu. Steve burda değildi fakat o gördüğü resimden sonra onu canlı bırakır mıydı bilmiyordum. İçimi bir panik sardı.
Esen rüzgarla saçlarım geriye savrulurken başımı camdan çıkardım. Evin iki tarafını da kontrol ettiğimde sesimi kısık tutarak,"Burda ne işin var?" Dedim.
Eddie'nin yüzünde bir sırıtış oluştu. O fotoğrafı görüp görmediğinden bile emin değildim. "Yaşayıp yaşamadığını merak ettim."
"Git burdan Eddie."
Eddie özel bir şey diyecekmiş gibi etrafına baktıktan sonra bana doğru yaklaştı. Ev tek katlı olduğu için yakın duruyorduk. "O fotoğrafı kimin çektiğini bilmiyorum Broke."
Kaşlarım yukarı kalktı. Yatakta dizlerimin üzerine oturup ona yaklaştım. "Öyle mi? Çünkü o kişiyi bulsak da bir işe yaramayacak Eddie. Fotoğraf yayıldı bile."
Eddie eliyle yüzünü kaşıdı. Gözlerim onu süzerken bana doğru bir adım attığında camın tam önüne geldi. Bir anda camın pervazına tutunarak kendini yukarı çektiğinde dudaklarım şaşkınlıkla açıldı.
"Napıyorsun Eddie?" Dediğimde beni pek umursamadan bacağını kaldırıp kendini içeri attığında şaşkınlıkla geri çekildim. Steve her an gelebilirdi ve bizi gördüğü an ikimiz de sıçardık.
"Bana biraz zaman ver." Dediğinde yatağıma yuvarlandı. Ayağa kalktığım sırada üstünü düzeltip doğruldu. "O fotoğrafı çekeni bulacağım.
