SELAMMMMM! NASILSINIZZZ? UMARIM İYİSİNİZDİRRR!
BİR HABERİM VAR, SİZE. BİR ARKADAŞIMLA, ORTAK BİR HESAP AÇIP, ORTAK BİR KİTAP YAZMAYA BAŞLADIK. PANOMDAN KİTABI BULABİLİRSİNİZ. OKUYUP, OY ATARSANIZ ÇOK SEVİNDİRİRSİNİZZZ!!
UPPPUUUZUN BİR BÖLÜM, SİZİ BEKLİYORRR!!!
İYİ OKUMALARR!!! <3
...
Savaş ERSOYLU'dan
Hastanenin acil kısmına girdiğimizde, elime pansuman yapmışlardı. Sinirim de, oradan ayrılmamız ve İmge'nin bakışlarıyla geçivermişti. Ta ki, hastane de bile, herkesin garip garip bana baktığını görene kadar. Burnumdan soluyordum, gözlerimden ateş fışkırıyordu. Baktığım insanlar, korkudan bana o an bakmayı kesiyorlardı. Koluma bir elin temas etmesiyle, o tarafa döndüm. Ezgi durmamı istiyor gibi, bana bakıyordu. Kimsenin duymaması için olsa gerek, kulağıma doğru parmaklarının ucuna yükseldi.
"Savaş! İnsanlara öldürücü bakışlar atmayı, ne zaman kesmeyi düşünüyorsun?"
"Gidelim. Kendimi, yorgun ve halsiz hissediyorum. Dinlenmeye, ihtiyacım var." Anlamadığım bir şekilde, kendimi uzun uzun açıklamıştım. Bunu, nadiren yapardım. Kendi de şaşırmış olmalı ki, bir kaşı havaya kalktı.
"Tamam." Ardından, oturup telefondan dikkatli bir şey izleyen İmge'nin yanına, yöneldi. Sosyal medyaya atılan, benim çoğunlukta olduğum ama İmge'nin de dahil olduğu videomuzu izlediğini düşündüğüm İmge'de, videodan başka hiç bir şeyi umursamıyor gibiydi. Ezgi'nin kendine dokunmasıyla, irkildi ama kendini çabuk toparladı.
Bir şeyler konuştular. Hemen ardından, bakışları bana döndü ve yanıma geldiler. Başımla, 'Gidelim.' işareti yaptım ve önden yan yana ilerlemeye başladılar. Kapüşonumu takarak, başımı öne eğerek, onlara arkalarından eşlik ettim. İstemesem de; kulaklığımı taktım. İstemiyordum çünkü başıma, gene aynı kazanın gelmesinden korkuyordum.
Kendime, o an nasıl hakim olamamıştım hala çözememiştim. Tamam, ilki istemsiz oldu ama bir çocuğun isteğiyle neden bu saçmalığa devam ediyorsun? Fark etmeden, sarhoş mu olmuştum yoksa? Başka, bir açıklaması olamazdı. Ama şu da var, sarhoş olsam niye şarkı söyleyeyim ki? Sarhoş olsaydım, mallık yapardım. Defalarca, başıma gelmişti. Tanımadığım insanlarla saçma muhabbetler kurmalar, bağırarak konuşmalar, markete girip bir şeyler çalmaya çalışmalar, beni tutmaya çalışan arkadaşlarım beni bıraksın diye 'Mafyalar, beni kaçırıyor, yardım edin!' diyerek cadde ortasında bağırmalar... ve daha nicelerini, yapmıştım.
Bugün ki, farklı bir şeydi. İçkinin etkisi kaybolunca; hiç bir şeyi hatırlamayan ben, şuan her şeyi nasıl harfi harfine hatırlıyordum? O anı, tam hatırlıyordum ama neden yaptığımın açıklamasını beynimdeki mahkemeye sunduğumda; cevap bulamıyordum ve kafamda ki düşünceler susmak bilmiyordu.
Artık, olan biteni kabullenmeye karar vermiştim. Çünkü olan olmuştu, sızlanmanın bir yararı ve gereği de yoktu. Sızlanmak; sadece o anı yeniden yaşamamı ve kendime daha da fazla sinirlenmemi sağlıyordu. Kabullenmemin ardından; sosyal medya da ne olmuş, kimler çıldırmış bakmaya karar verdim.
"İyi ki, internetim kapalıymış." diyerek, sadece benim duyabileceğim seste fısıldadım.
1000 takipçili olan hesabım, zıvanadan çıkmıştı. Sadece, 1.5- 2 saatte takipçi sayım, 350 bin artmıştı. Artacağını biliyordum ama bu kadarını da beklemiyordum. Mesaj kutum da, ondan farksızdı. Dolup taşmıştı. Mesajların bir kısmı sesimi övüyordu, bir kısmı İmge'yle aramdakini merak ediyordu, bir kısmı da sesimi övmekle kalmayıp fazla ileri gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOTASIZ ŞARKI
Teen FictionDikkat!: Bu hikaye, diğer aşk hikayeleri gibi değildir. Karmaşa ve ters köşe bulundurur, iyi seyirler! :) Geçmişi, garip ve gizemli olan Ezgi; üniversiteye geçmiştir. En yakın arkadaşı olan İmge'yle aynı üniversiteyi kazanan Ezgi, orada hem yeni dos...