Medya: Ezgi Ersoylu
HOŞGELDİNİZZZZ!!
İYİ OKUMALARRR!!
...
Ezgi ERSOYLU'dan
Odaya varmıştık. İmge ve Sinem sohbet ediyordu, bende şuan o durumda olmadığım için aralarına girmemiştim. Bugünkü olanları düşünmem ve yorumlamam gerekiyordu.
Tolga, neden beni korumuştu? Odayı neden terk etmek varken, neden diğer odaya geçip oturmuştu?
Şu sıralar, abi ve kız kardeşler arasında çok kötü olaylar yaşandığından, beni korumuş olabilirdi.
Kafam, neden ama neden abimle tanışmayı, bu kadar istediğini almıyordu. Kardeşine, bu kadar zarar verme çabasında gibi görünen biriyle ben olsam aramı sıkı tutmazdım. Belki de, benle iyi anlaşınca abimin de öyle olduğunu düşünmüştür. Olamaz mıydı? Olabilirdi.
"Ezgi, gene neler oluyor? Dünyan mı yanıp bitiyor, kızım? Bir şeyler oluyor ve benim haberim olmuyor, kesin. Kafanı, kıracağım. Anlatmaya başla yoksa çatlayacağım." İmge'nin, meraklı cümleleriyle, kafamdaki savaşa son verdim.
"Ya, şimdi nasıl anlatsam bilmiyorum ki. Anlat anlat bitmez. Keşke, beynimi size 5 dakikalığına verebilsem de, ondan yaşananları izleyebilseniz."
"Senin, düşünmekten kafan güzelleşmiş. Beyin, televizyon mu ki izleyeceğiz?"
Bilmişlik abidesi olan İmge, gözümü devirmeme sebep oldu.
"Gözünü devirme!"
Yaptığımı tekrarlayınca uzaktan da olsa, bana bir tekme savurdu. Boyu kısa olsaydı, tekmesi bana gelmezdi ama bu haliyle de, çok geldiği söylenemezdi. Ayak parmak uçlarıyla dokunmuş gibi his vermişti, tekmesi. Gülme etkisi yapmıştı, bende tekme. Ciddi ciddi delirme yolundaydım.
"Cıvıtma, hadi. Dökül!"
"Tamam, be." Sinem'e döndüğümde, bana meraklı ve sorgulayıcı ifadelerle bakıyordu.
"Ben, Tolga'nın yanındaydım. Bilin bakalım, abimin odası neresiymiş? Tolga'nın odasını vermişler, abime."
"Hiğhh!" Deyip elleriyle ağzını kapattı, meraktan ölen arkadaşım. Sinem hala bir tepki vermemişti, devamını bekler gibi yüzüme bakıyordu.
"Zaten, etraftan Tolga'yla benim sahte olan sevgililiğimizi duymuş. Odaya girdiğinde, Tolga'yla yatakta oturmuş, keman çalışıyorduk. Sanırım, abim biraz yanlış anlad-" Cümlemi daha bitirmemişken, İmge kahkaha patlattı.
"Savaş'ın o an ki halini, merak etmedim değil."
"Etme, etme. Çok fenaydı."
"Kaynatma da, devam et."
"Sonra abim bileğimden tuttu, sertçe. Ağlamaya başlamışım, tabi abimi görünce. Bunu, bileğimi sıkınca anladım. Tolga, bileğimi kurtarmama yardımcı oldu ve yan odaya geçti, rahat rahat konuşalım diye. Ben de, abime ilaç içmesini söyledim. O da, ilacın en az 12 saatte bir kullanılması gerektiğini yoksa tehlikeli olabileceğini söyledi. Çok fenalaşmıştı. Yatmasını söyledim ve uyanana kadar başında bekledim." Nefes almak için soluklandım ve devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOTASIZ ŞARKI
Teen FictionDikkat!: Bu hikaye, diğer aşk hikayeleri gibi değildir. Karmaşa ve ters köşe bulundurur, iyi seyirler! :) Geçmişi, garip ve gizemli olan Ezgi; üniversiteye geçmiştir. En yakın arkadaşı olan İmge'yle aynı üniversiteyi kazanan Ezgi, orada hem yeni dos...