BÖLÜM -1-

8.7K 411 522
                                    

Okuyamaya başladığınız tarihi ve saati not bırakabilirsiniz :)

Beğendiğiniz şarkıları yazarsanı onları dinleyerek kitap yazabilirim. (:

İnsanı nedensiz yere iç çekmeye zorlayan denizi tüm ürkütücülüğüyle ortaya koyan camla kaplı duvar, gizlenmek ister gibi odaya süzüldükten sonra duvarda ki korkunç tablo kılığına girmiş olan ay ışığı, kayalıklara vuran dalga sesleri, soğuk ve neredeyse boş odanın içindeki sıcacık yatağım, nefes alıp verişimle oluşan odadaki tek küçük hareketlilik, uzun zamandır kırpmadığım göz kapaklarımın ilk kırpışta verdiği o küçük yakıcı his, bulunduğum bu anlamsız boşluk, anlamsızken neden orada olduğumu bilmediğim bu boşluk ve ben, yalnızca ben varım.

Bir neden, saatlerdir yaşamı anlamlı kılacak küçük bir neden aradım. Bulamayınca büyüsüne inandığım uykuya dalmak üzere yorganıma iyice sokuldum.

Daha az berbat bir güne uyanmak üzere her gece olduğu gibi kendime iyi uykular diledim.

Huzurlu hissettiğim nadir rüyalardan birini gördüğüm sıra gürültüyle çalan kapı sesini duyunca gözlerimi açtım. Alışık olmadığım gece ziyaretine anlam veremeye çalışarak birkaç saniye boyunca yatakta oturdum. Ayılmak için kafamı sallamam gerekti. Saat henüz 3.21'i gösteriyordu.

Geniş bir zamanda, cama sertçe vurduktan sonra yumuşayıp aşağı süzülen yağmur damlalarını izleyip bu olaydan hüzünlendirecek bir şeyler çıkarabilirdim fakat ziyaretçimi bekletmemek üzere yerdeki şortu altıma geçirip sıcak yatağımı geride bıraktım. Ne olduğunu anlamak üzere odadan çıktım. Koridordaki soğuk fayans zeminden çıplak ayaklarla geçip kapıya ulaştığımda ziyaretçim sabırsızlanmış bir şekilde kapıyı yumrukluyordu.

Uykulu gözlerle kapının deliğinden dışarıyı görmeyi denesem de sonra kapıyı aralayıp kafamı dışarı çıkardım. Yüzünü karanlıktan dolayı göremediğim epey uzun boylu bir adam karşımda duruyordu. Yüzünü görmesem bile onu daha önce görmediğime emindim. Telaşla kıpırdanıyordu. Nedenini bilmediğim bir şekilde ürkütücü bir olayın içinde hissettim.

Birkaç saniye sonra konuşabildim.

''Sizi tanımıyorum.'' Gidip uykuma devam etmeliydim. Kapıyı kapatacakken kapüşonlu olduğunu fark ettiğim adam hızla bir adım atıp elinin kapının arasına koydu. Korkmam gerekiyordu fakat hiçbir şey hissetmedim. Bunu uyku sersemliğime veriyordum. Bu bir rüya da olabilirdi tabi.

Sabah uyandığım zaman dün gece ki rüyam çok gerçekçiydi deyip geçeceğim bir rüya. Eğer bir rüya değilse o katil olabilirdi. Evimin önünde duran bir katille konuşuyor olabilirdim Ya da kasabayı dolandırmıştı ve sıra bendeydi.

Burada dolandırıcılara sık rastlıyorduk hem. Kendime gelmem gerektiğini fark edip toparlandım. Bu bir rüya değildi şiddetle yağmur yağıyordu ve o karşımda yağmurdan perişan hale dönmüş şekilde bekliyordu.

Yalnızca yardıma ihtiyacı da olabilirdi. Çingene ya da dilencilere benzer bir hali yoktu. Çünkü gerçekten iyi giyinimliydi, kapının arasına koyduğu elindeki o saati alabilmek için birkaç yıl boyunca tüm maaşımı ayırmam gerekirdi.

Karşımdaki oğlan belki de yüzünü görebilmem için kapüşonunu çıkardı.

Yine de yüzünü göremedim.

''Lütfen bir dakika yalnızca bir dakikanı alacağım.'' Telaşlı olmasına rağmen kontrollü ve kibar konuşuyordu. Elini sıkıştırmamak için kapıyı araladım.

Elini aralıktan çekmeden konuştu.

''Gördüğün gibi çok zor durumdayım.'' Sırılsıklam olmuş saçlarını eliyle geriye taradı. Gerçekten söylediği gibi zor durumdaydı. Ellerini cebine geri soktu. Evet, başka ne için olabilir ki zaten? Birilerinin seni merak etmesini mi bekliyorsun Winona? Eğer hırsızlık yapmaksa niyeti bomboş evi görüp halime acıyıp bir miktar para bıraktıktan sonra burayı terk ederdi.

Kanımdaki Yabancı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin