Merhabayynnlar canlarım.Bölümler biraz geç geliyor farkındayım ama kısa sürede bu durum düzelicek.Mübrem 100 okunmaya ulaştı ve bu benim için çok kıymetli çünkü yüz , bin derken on binleri , yüz binleri hatta belkide milyonları göreceğiz.Bu da sizin sayenizde .Çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız🖤
İyi okumalar dilerim...
BÖLÜM ŞARKILARI;
#Gece Yolcuları-Neden?
#Sezen Aksu -Küçüğüm
#Ender Balkır-Ruhumda Sızı.....................
Bu yaşıma kadar hep zorunluluklarla yaşamıştım.
Dünyaya gelişim bile mecburiyetten ibaretmiş.Ne mecburiyetler ne de zorunluluklar görmüştüm ama hiç birinde onun beni bırakmasına sebep olacak mecburiyet ya da zorunluluk görmüyordum.
Babamı öldürdüğümde bana yardım eden oydu. Ameliyat olurken elimi tutan oydu,yere her düştüğümde beni kaldırmak yerine kendim kalkmayı öğrenmem gerektiğini söyleyen ve benim için beni kaldıran oydu, kardeşimin ölümünü her geçen gün izlerken benden daha fazlasını yapmaya çalışan oydu , anne kavramının ne olduğunu bilmediğim halde anne sevgisini aldığım oydu, gözünden sakınan değil gözünün bebeği yapan oydu.Gözleri , gözlerime her değdiğinde gözünden görünen bendim göz bebeğinde büyüyen ise aşkımdı.
Geriye ne aşk kalmıştı ne de sevgi.O beni terk etmişti .Ben de onu hem aklımda hemde kalbimde öldürmüştüm. Yalan.
Ben tam anlamıyla büyüdüğümü onun beni terk etmesiyle değil , beni terk edeceğini anlayıp bile bile belki bir umut gitmez düşüncesi ile kendimi avuturken anlamıştım.Belki de kardeşimin ölümüyle de büyümüş olabilirdim ama o zaman yanımda o vardı içimiz kan ağlarken iyi hissettirmeye çalışan biri vardı.Tutunacak bir dalım vardı.Şimdi o daldan geriye hiçbir şey kalmamıştı.
Sinirle oflayıp"Han gel artık bak soğuyacaklar" diye bağırdım.Bu çocuk seviyordu bekletmeyi başka açıklaması olamazdı.
Çayı ocaktan alıp masaya koydum.Karnım açlıktan gururdadığı için Han'ın hala meşgul olduğunu varsayarsak yumurtalı ekmekten bir tane ağzıma attım.Onun buram buram gelen kokusuna birde eklenen o çıtır sesle kendimden geçmiş vaziyette şapırdata şapırtada yiyordum.Elime gelen yağı zerre umursamadan afiyetle tıkınıyordum.Ellerime sağlıktı , ne güzel yapmıştım.
Başımda hissettiğim ıslaklıkla aniden ayağa kalktım , tabi kalkmamla sandalye yerinden düşmüştü.Arkama dönmemle bir eli ensesinde diğer eli ile bardağı tutan ve gülmemek için adeta nefes almayı unutan bir adet Han ile karşılaştım.SALAK ÇOCUK!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜBREM
General FictionBaşlangıç noktamızdaydık.Her şeyin başlamasına ve devamının gelmesine neden olan o lanet deniz kenarındaydık.Onu kurtardığım yerdeydik. Gözlerindeki karanlık , kendini geceye ve denizin hırçın dalgalarına bırakmıştı.Hala donuk bakan gözlerinin arkas...