Merhaba aşklarım.Yeni bir bölüme merhaba diyoruz.Öncelikle bu kitabım yarı fantastik o yüzden okuduğunuz zaman tuhaf karşılamayın.
Daha yolun çok başındayız ve eminim ki sizin destekleriniz sayesinde güzel yerlere geleceğiz.İyi okumalar...
.....................
Efsan' ı sürekli rüyamda bir ağacın tepesinde görmem bir işaret miydi bilmiyorum ama normal olmadığı ortadaydı.
Efsan' dan önce ben normal miydim acaba?Leyla' nın beni dürtmesi ile kendime geldim.
Bazen sadece birinin dediği bir kelime eğer herhangi bir şarkı da geçiyorsa ve şarkıyı da tabii ki biliyorsam bir yerlere dalıp söylerdim.Buda onun gibiydi herhangi en ufak bir konuşmada aklım eskilere gidiyordu.Ne çok şey yaşamıştım şu gencecik yaşıma kadar ve kim bilir ne yaşayacaktım da ,ettiğim her sitem için kendime lanetler edecektim."Firuze iyi misin? Leylan'nın telaşlı sesini duymamla gözlerimi ona çevirdim ama o benim aksime benim gözlerimi görünce benden bir adım uzaklaştı.Yine aynısı olmuştu.Bu sefer gerçekten ağlamak istiyordum ama ağlayamazdım da ağlasam yine bir ölümle burun buruna kalıcaktım.
Aniden tüm odanın üstüme geldiğini hissetmemle ayaklandım ve Leyla'nın homurdanmalarını duymazdan gelerek cama doğru ilerledim.Temiz havaya ihtiyacım vardı.Yanlış söyledim.Kendimi temiz hissetmeye ihtiyacım vardı.Onun gidişinden sonra kendimi , eskisi gibi bir çöp hissediyordum.Kullanılmış ve atılmış .Sonra o gelmişti ve bir çöpü geri dönüşüme uygunsa dönüştürebileceğini söylemişti.Kendime çöp dediğim için kızmaz yada 'Böyle söyleme ' diye teselli etmezdi.Çünkü o da biliyordu ki eğer benim düşüncem de kendimi çöp görmek varsa değil o , kimse benim düşüncemi ve öyle hissetmemi değiştiremezdi.
Düşüncelerime saygısı olan adamın , kalbime sevgisi yoktu.
Bir zamanlar hep onunla ve onlarla takılırdım.Dostlar edinmiştim keşkelerle beni boğdular!Ama öyle dostlar edindim ki ; iyikiler ile gözlerimi doldurdular!
Ve yine onlara ulaşıp yardım istemem gerekiyordu.Eğer arasam gelirlerdi.Bir zamanlar onlar da beni çok aramıştı ama ben gitmemiştim lakin onlar ben değildi.Gelirlerdi.
Güneşli havanın yüzümüzü aydınlattığı bu güzel dakikalarda geçmişin karanlığı, geleceğin yıldızlarını da çalmıştı.
Leyla öylece arkamda durmuş bana sarılmak istiyor ama sarılamıyordu.Bu benim elimde de değildi gözlerim yeşilin her tonuna sahipti ve duygu değişimlerine göre renk alıyordu.Söylemesi bile komikti yada biri bana bunu söylese kesinlikle gülerdim ama gerçekten de değişiyordu.Zaten hiç bir zaman salak bir kız olmadım bendeki garipliğin uzun süredir var olduğunu biliyordum.Geceleri görebileceğimiz iki durum vardı.Ya kabus yada rüya ama ben kabus gördüğüm gecenin sonraki günü ceset başında uyanıyordum veya o gün bir ceset ile karşılaşıyordum.İşin asıl garip olanıysa ölen kişileri rüyamda tanımadığım halde görüyordum.Bazen ise ileride yaşayacağım olayları rüyalarımda görüyordum ama her rüyada mutlaka bir ağaç ve ağacın üstünden bana seslenen biri oluyordu.Kabuslarımdan sonra gördüğüm cesetleri, rüyalarımda bana haber veren biri vardı.Bunun sürekli böyle olması artık tesadüf sayılmazdı.
En çok rüyalarımı süsleyen ağaç Dünya Ağacıydı.Mitoloji' ye göre Dünya Ağacı yer altı ile gökyüzünü birbirine bağlarmış.Ağacın gövdesinin bazı yaratıklar tarafından oluştuğuna inanılır.Ağacın dalları, ölüm olduğu sürece ölümlü dünyanın her tarafı üzerindedir.Fanilerle , Tanrıları birbirine bağlamayı temsil eder.Dünya Ağacı , büyük bir ağacın kökleri ve dallarının çeşitli yılanımsı yaratıklar ile çevrelenmesi ve her tarafında çeşitli hayvan figürleri olan bir ağaçtır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜBREM
Ficción GeneralBaşlangıç noktamızdaydık.Her şeyin başlamasına ve devamının gelmesine neden olan o lanet deniz kenarındaydık.Onu kurtardığım yerdeydik. Gözlerindeki karanlık , kendini geceye ve denizin hırçın dalgalarına bırakmıştı.Hala donuk bakan gözlerinin arkas...