6

191 27 17
                                    

2007

Yatağında dönüp durdu Ayla.Kesik kesik uyumaktan mundar olan uykusuna sinirlendi.Önce kendisine,sonra Yavuz'a,duyduklarına,izlediği o videoya,bilmediklerine,Kemal'in ikide bir çıkıp gelmelerine,arayıp darlamalarına...Kafasındaki liste uzayıp gidince sinir kat sayısı arttı anbean.En sonunda edemedi,daha etraf karanlıkken ayaklandı yatağından.Önce sıcak bir duş aldı.Oyalandı durdu.Aylin'i bu sıralar boşladığını düşünüp de vicdan azabına düşmek yerine ona mükellef bir kahvaltı sofrası hazırlamak için kolları sıvadı.Patatesli omlet yaptı.Onun en sevdiği gibi incecik,çıtır çıtır.Çay demledi ardından.Daha demini almasını dahi beklemeden bir bardak içiverdi aydınlanan güne ve güneşe karşı.Yapraklarını sonbaharın kopardığı ağaçların dallarını izledi bir müddet.Boş caddenin harekletlenişini izledi.Çarpan çalan beyin kıvrımlarının biraz sakinleşip dizginlenmesini umdu.Yine aynı saatte çalan alarmla gidip Aylin'i uyandırdı.Yine mızmızlandı Aylin.Bugünün cuma olduğunu söyleyerek teselli verdiyse de yarın da dershaneye gideceğini hatırlatarak daha da çok homurdandı Aylin.Onun bu hallerine gülmeden edemedi.O esanada kapı çaldı.Kapıcı Ömer abi,bir somun ekmek,bir şişe süt,bir gazete getirmişti bu sabah yine.Sabahın köründe teşekkürün ardından kısa bir hoşbeş ederek kapıyı kapattı Ayla.Mutfak masasında Aylin'i beklerken oyalanmak için gazete okumayı düşündü.Heyhat pek parlak bir fikir olmadı bu iş o sabaha.

Sürmanşette yazılmıştı Yavuz Yılmaz'ın yediği naneler.O videodaki etekli adam hakkında komplo teorileri kurmuştu yazan gazeteci.Kulaklarına kadar kızardı Ayla.Uğraşmak zorunda kalacağı bu büyük sorun neticesinde karnında nahoş bir sancı belirdi.Tadı kaçtı.Dürüp büküp az öteye bıraktı gazeteyi Ayla.Boş boş otura kaldı sandalyede.Düşünceleryle dipsiz kuyulara dalmak üzereyken daha gözü yeni ışımış Aylin mutfak kapısında belirdi.

"Aa inanamıyorum!"dedi patatesli omlete bakarken gözleri parlayarak.

"Ne ara yaptın bunu?"dedi sandalyede oturan kadını kucaklayıp öptü ablasının yanaklarından.

"Beş dakikalık iş.Hadi geç otur da bir güzel doyur okula gitmeden karnını."

"Bir de yorgundun."

"Olsun.Dinlendim,geçti."

Aylin oturunca çayları koydu Ayla.Geçip oturdu kardeşinin yanına.Aylin'i uzun süre sonra böyle iştahlı kahvaltı edişini izledi;Ayla ağırdan aldı.Sebebi bugün de işe gitmeyecek olmamasından değil az önce gördüğü haber karşısında iştahının kaçmasındandı.

Acaba adamı öldürmüşler miydi?

"Senin canın bir şeye mi sıkkın ablacığım?"diye sordu Aylin."

"Yok bir şey canım.Bir dava var da o kafamı kurcaladı biraz.Mühim bir şey değil."

"Eminim kafanı kurcalayan davanın üstesinden de gelesin sen!"

"Tabi!"dedi yalancı bir heyacanlı nidayla.Şu sıralar koca bir küfeye konulup sırtına yüklenen şeyleri savurup atmak isterken hangi birinin üstesinden gelebileceğinin hesabına düştü Ayla.Peşin peşin gerçekçi olmak istedi.Yavuz Yılmaz'ın yakalarından tutup sarsmak istedi.Ya da az ilerisinde duran şu gazeteyi ona yedirmek.Hadi canım sen de dedi beyni;öfkesi omuz silkti.

Aylin'i okula yolcu ettikten sonra hırsını tüketmek istedi.Öfkeyle kalkıp zararla oturmak istemediyse de yerinde duramadı,kabına sığamadı.Hazırlanıp evden çıktı.Önce büroya uğradı.Görenler şaşırdı,aldığı iznin öncesinde işe gelmiş olmasına hayretler etmişler bu kadar işkolik olmaması konusunda akıl vermeye bile kalkışmıştı kimisi.Geçiştirdi hepsini.Arşivine koyduğu dosyanın içinden buldu şirketin Ümraniye'deki adresini.Daracele atladı arabasına.Aramadan böyle bodoslama gidişi ile hata ettiğini bile düşünmedi.Yüz yüze konuşmak istiyordu,telefondaki konuşmasından anlamazdı meramını o adam.Öfkesini yüzüne efektif çarpamazdı.Belki orada değildi bulamayacaktı ama önemi yoktu,denemekten kaçınmadı.Siniri kol geziyordu her zerresinde.

PİNHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin