TANITIM

634 44 10
                                    


   Ayla güvenmişti ya bir kere.Ömrünün çorak toprakları için yaptığı yağmur duaları kabul oldu sanmıştı.

Yavuz...

Bir ömrü paylaşmaya söz vermişken hangi yemine sığardı bu yalan.Kalbinde duyduğu okkalı öfke kimden yadigardı?Yıllar önce parçalanmış aileyi birleştirmek için verdiği çaba hangi bilinmezliğin gövdesinde kaybolmuştu?

Bu kadar kör olan kendi gözleri miydi?

Arayıp durduğu kardeşi,kocasının tetikçisiydi!

Şimdi,parmaklarıyla sıkı sıkıya kavradığı direksiyon simidini bir o caddeye bir bu sokağa çevirirken biliyordu ki bugünlere gelirken daha da sıkı tutunmuştu hayatın kollarına.Sanki bir kere gevşetse parmaklarını olancasıyla kayıp giderdi hayat.

Ayla'ya, annesinin doğumda ölümüyle miras kalmış Aylin'i büyütürken daha birkaç ay evvel bir can daha düşmüştü rahminin duvarlarına.

Bir damla daha yaş süzüldü bunca zamandır ağlamaya rağmen kurumayan göz pınarlarından.Dününün ve bugünün en verimli ovalarıydı göz yaşının izlediği o yollar.

Gaz pedalına bastı biraz daha.

Tüm yarım kalmışlıkları tamamlamaya ahdetmişken en çok da kendinin yarım kaldığını gördü öfkeyle çıktığı bu yolculukta.Nereye gittiğini bilmezken varacağı hiçbir nokta yükünü hafifletmeyecekti biliyordu.Sevdiği adamın bu yanlışı hiçbir küfeye sığmayacaktı.Böyle aldatılmazdı insan,böyle tersine döndürülmezdi gerçekler.

Ucuz lafların çalılarına takıldı tüm gerçekler.

Bu koyu kuzgun acının esaretinden olacak ki ilkin Ayla onu takip eden siyah arabayı fark etmedi.Camları bile filtreli arabayı fark ettiğinde ise Yavuz'un adamları sandı.Hatta şaşırdı.Onları atlatarak evden çıktığını sanıyordu.Öfkelendi.Yavuz'dan da onun hayatının getirilerinden bıkıp usandı o an o saniye.Gaz pedalına daha çok dokundu,kırmızı ışıkta durmadı,ilk bulduğu sapaktan döndü.Siyah arabanın sürücüsü de usta bir şoför olacak ki arada peydah olan arabalara rağmen Ayla'nın aracını yine yakaladı.Ve iyice yaklaştı.Ardından sol şeride geçti o bilinmez araba.Niyetini anladı Ayla,birazdan aracın önüne geçip onu durdurmaktı niyetleri.Belki de derdest olup yine evde bulacaktı kendini.

İyice hızlandı Ayla.Duyduğu acının gövdesinde bir de bunlarla uğraştığı için iyice sinirlendi.

Telefonu çaldı.
Bakmadı Ayla.

Tahminlerinin doğruluğunun eminliğinde arabayı atlatmak için bir manevra daha yaptı.Ama kısa süre sonra araba yine yakaladı onu.Bu kez de sol şeritten yanına yanaştı araç.Sonra camı açıldı.Siyah şapkalı,siyah atkılı bir adamı gördü Ayla.

Öfkeyle kornaya davranacaktı ki adamın elindeki ona doğru hedef almış silahı gördü gözleri.

Şaşkınlıkla büyüdü gözleri.

Bu Yavuz'un adamları değildi!

Susturucu takılmış tabancayı ateşledi adam.Tiz bir sesle kaputa saplandı mermi çekirdeği.İşte o an daha önce hiç duyumsamadığı bir korku hissetti Ayla.Suskun bir korkunun muhabbet kuşları ensesinde ötüşüp durdu.

O an telefonu yine çaldı.
Yan koltukta duran çantasının içindeki cep telefonunu bulmak için bir hamle yapacaktı ki iki el daha ateş etti adamlar.Korkuyla başını eğmeye yeltendi.

Direnmeye devam etti.Gaz pedalından ayağını hiç çekmedi.

Ardından gelen kurşunlar tekerleklerini isabet almış olacak ki hızla giden araba büyük bir homurtuyla yavaşlayıp acı bir inleme çıkarttı asfaltta ve aynı esnada araba sağ tarafa savrulmaya başladı.

PİNHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin