Steve yarım saat sonra kafasını ona çevirdi, saçlarını sevmeyi bırakıp elini onun omzuna götürdü ve onu dürttü.
Steve: Uyan hadi Eddie.. Eddie
Eddie:..biraz daha anne..
Steve: *sessizce güldü* Eddie benim Steve.. kalk hadi...
Eddie gözlerini aralayıp ona baktı. Sonra doğruldu.
Eddie:...anne mi dedim sana..? *güldü* kusura bakma
Steve: sorun değil... uyanman gerek daha hiç balık yakalayamadım ve çok geçmeden havaalanında olmam gerek... Floridaya gidicem
Eddie:... ne zaman döneceksin?
Steve: yarın saat 13 civari en geç burda olucam
Eddie:...tamam.. balıkları ben ayarlarım... beni severler
Steve: tamamm
Stebe ordan kalktı ve teknede biraz ilerleyip üç ayrı kap aldı. Eddie o sırada hamağı dürüyordu. Steve ona kapları verince kapları alıp aşağıya indi ve farklı farklı bir sürü balık topladı üç kaba da. Yaklaşık 20 dakika sonra sudan kafasını çıkartıp kapları tekneye koydu.
Steve: oha! Şunların güzelliğine bak... çok güzel bunlar...
Eddie: rica ederim.. biraz çok aldım, kendin bakmak istediğini kendin bakarsın kalanını satarsın
Steve:...Eddie.. ben bunları yemek için tutuyorum
Eddie:...ne?! Bana güvenmişti onlar..!
Steve: hey.. sıkma canını. Bunların bazıları zaten yenilemez.. yani atı yok resmen... birazına biz bakarım birazına kuzenim.. onlarda balık severler
Eddie:... beni yemek gibi planın yok değil mi?
Steve: elbette hayır... hem seni yemeye kalksam üç günde anca bitersin
Eddie: *kıkırdadı*
Steve kapağı biraz aralayıp suyu döktü, balıklar çırpınarak ölmüşlerdi. Eddie onlara bakıp iç geçirdi, Steve diğer kabı da öyle yapıp diğer kaba boşalttı ölü balıkları. Kalan kaptaki bir kaç balık dışındaki diğer balıklar da ölmüştü. Steve kapları kenara koydu ve Eddieye döndü.
Eddie: hemen gidecek misin?
Steve: maalesef... uçağım var... geri gelicem ama
Bir irlerine sarıldılar, bir süre sonra Eddie çekildi. Onun bir eline parmaklarını kenetledi.
Eddie: sonra ne zaman görüşücez?
Steve: yarın akşam... herkes uyuduktan sonra buraya gelicem ama kıyıda olucam... saat 12den sonra kıyıya doğru yüz
Eddie: saat 12 olduğunu nerden bilicem?
Steve: saat yok mu sizde.. ah peki..
Steve bileğindeki saati çıkarıp ona taktı.
Steve: bu üç gün kadar içindeki su boşaltılmadan susa kalabilir... bu saat şu an 23.17'yi gösteriyor... 24 olmayacak 00 olacak. Günler böyle geçiyor, 24 saatte bir bi gün oluyor, bi sonraki gün saat 00da evinden çıkıp sahile yüz bende o civarlarda burda olucam...
Eddie: anladım..
Steve: ah dur *küçük iki kap uzattı ona* bunları suya girdikten sonra gözüne koy ve ağla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Ocean in Your Heart||Steddie
Fanfiction"Üç kalbimle de seviyorum seni" "Tüm benliğimle seviyorum seni" Zengin bi ailenin tek çocuğu olan Steve her gün yaptığı gibi yüzmek için denize gider, bu gün farklı bir denize gitmişti. Suya daldığında kıvırcık saçları siyah kuyruğu ile bir deniz...