Kelvin'in evine vardıklarında içeri geçtiler, Eddie salonda otururken etrafa bakındı.
Gri renginde duvarlar metal ve rock gruplarının poster ve plakları, bazı çiçekler, yemek masası, L koltuk ve L koltuğun karşısında televizyon.
Kelvin onun yanında ayakta dururken bir elini onun omzuna attı, ardından boynuna. Baş parmağıyla boynunu okşuyordu, Eddie kafasını ona kaldırdı.
Kelvin: ben üstümü değiştirmeye gidiyorum, sana da bir şeyler çıkartırım sonra da sen değiştirirsin üstünü olur mu?
Eddie: olur. Bekliyorum ben
Kelvin gülümseyip odasına geçti, Eddie bir süre sonra ayağa kalkıp yemek masasının duvara dayalı olan kısmındaki resimlere baktı.
Resimlerin birinde Kelvin'in küçükken beyzbol kıyafetiyle olan bir fotoğrafı vardı diğerinde ise anne babasıyla kendisi vardı, fotoğraf yine eskiydi.
Kelvin üstüne koyu kahve fermuarlı bir yelek gidip karnının yarısına kadar bağladı, altına siyah bir şort giyip onun yanına geldi.
Onu resimlere bakarken görünce gülümseyip yanına geldi, bir elini onun beline atıp o da resimlere baktı. Eddie kafasını ona çevirdi, yapmaması gereken bir şey yaptığını düşündüğü için tedirgindi.
Kelvin: Annemle babam onlar... anlamışsınızdır gerçi
Eddie: evet anladım.. özür dilerim karıştırdığım için
Kelvin: saçmalama Edd, arkadaşınım senin aramızda böyle şeylerin lafı mı olur
Eddi: haklısın... bu arada üstümü değiştirmeyeceğim ya, rahatım böyle
Kelvin: peki, zaten bir şey bulamadım sana olacak demeye gelmiştim
Eddie: bana evi gezdirir misin
Kelvin: tabii
Kelvin elini onun belinden çekmeden koridora gitti, bir odanın kapısını açtı ve içeriye geçtiler. Eddie ondan ayrılıp etrafa bakındı, çalışma odasıydı burası.
Duvara asılı büyük mantar panonun üstünde şirketin reklam bölümüyle alakalı şeyler var, masa bilgisayar ve sandalye vardı, diğer tarafta kitaplık ve kitaplığın önünde bir kişilik koltuk, diğer tarafta elektro gitar ve ona bağlanmayı bekleyen hoparlör. Aynı zamanda duvarlar ses yalıtımlıydı.
Eddie kendi etrafında bir tam tur atarak odaya göz gezdirdikten sonra Kelvin'e baktı gülümseyerek.
Eddie: oda çok güzel Kelvin... çok güzel düzenlemişsin
Kelvin: teşekkür ederim, bir mutfak bir de yatak odası kaldı. Nereye gitmek istersin ilk
Eddie: Mutfak, en son yatak odana gidelim
Kelvin: olur
Mutfağa gittiler, dolabın renginin koyu kırmızı olması dikkatini çok çekmişti, beyaz mermerin üstüne duran siyah camlı ocağa baktı, ardından yukardaki koyu kırmızı ve siyah rengindeki dolaplara baktı.
Eddie: kırmızı çok güzel duruyo mutfakta
Kelvin: kesinlikle, sizin evin mutfağında hangi renk var ki?
Eddie: beyaz ve kahve rengi
Kelvin: çok klasik... Steve işte
Eddie:... Aslında evi Steve düzenlemedi daha, hala anne babasının yaptığı şekilde duruyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Ocean in Your Heart||Steddie
Fanfiction"Üç kalbimle de seviyorum seni" "Tüm benliğimle seviyorum seni" Zengin bi ailenin tek çocuğu olan Steve her gün yaptığı gibi yüzmek için denize gider, bu gün farklı bir denize gitmişti. Suya daldığında kıvırcık saçları siyah kuyruğu ile bir deniz...