18."fark ediş"

44 7 64
                                    

  Kelvin'in evine vardıklarında içeri geçtiler, Eddie salonda otururken etrafa bakındı.

  Gri renginde duvarlar metal ve rock gruplarının poster ve plakları, bazı çiçekler, yemek masası, L koltuk ve L koltuğun karşısında televizyon.

  Kelvin onun yanında ayakta dururken bir elini onun omzuna attı, ardından boynuna. Baş parmağıyla boynunu okşuyordu, Eddie kafasını ona kaldırdı.

Kelvin: ben üstümü değiştirmeye gidiyorum, sana da bir şeyler çıkartırım sonra da sen değiştirirsin üstünü olur mu?

Eddie: olur. Bekliyorum ben

  Kelvin gülümseyip odasına geçti, Eddie bir süre sonra ayağa kalkıp yemek masasının duvara dayalı olan kısmındaki resimlere baktı.

  Resimlerin birinde Kelvin'in küçükken beyzbol kıyafetiyle olan bir fotoğrafı vardı diğerinde ise anne babasıyla kendisi vardı, fotoğraf yine eskiydi.

  Kelvin üstüne koyu kahve fermuarlı bir yelek gidip karnının yarısına kadar bağladı, altına siyah bir şort giyip onun yanına geldi.

  Onu resimlere bakarken görünce gülümseyip yanına geldi, bir elini onun beline atıp o da resimlere baktı. Eddie kafasını ona çevirdi, yapmaması gereken bir şey yaptığını düşündüğü için tedirgindi.

Kelvin: Annemle babam onlar... anlamışsınızdır gerçi

Eddie: evet anladım.. özür dilerim karıştırdığım için

Kelvin: saçmalama Edd, arkadaşınım senin aramızda böyle şeylerin lafı mı olur

Eddi: haklısın... bu arada üstümü değiştirmeyeceğim ya, rahatım böyle

Kelvin: peki, zaten bir şey bulamadım sana olacak demeye gelmiştim

Eddie: bana evi gezdirir misin

Kelvin: tabii

Kelvin elini onun belinden çekmeden koridora gitti, bir odanın kapısını açtı ve içeriye geçtiler. Eddie ondan ayrılıp etrafa bakındı, çalışma odasıydı burası.

Duvara asılı büyük mantar panonun üstünde şirketin reklam bölümüyle alakalı şeyler var, masa bilgisayar ve sandalye vardı, diğer tarafta kitaplık ve kitaplığın önünde bir kişilik koltuk, diğer tarafta elektro gitar ve ona bağlanmayı bekleyen hoparlör. Aynı zamanda duvarlar ses yalıtımlıydı.

Eddie kendi etrafında bir tam tur atarak odaya göz gezdirdikten sonra Kelvin'e baktı gülümseyerek.

Eddie: oda çok güzel Kelvin... çok güzel düzenlemişsin

Kelvin: teşekkür ederim, bir mutfak bir de yatak odası kaldı. Nereye gitmek istersin ilk

Eddie: Mutfak, en son yatak odana gidelim

Kelvin: olur

  Mutfağa gittiler, dolabın renginin koyu kırmızı olması dikkatini çok çekmişti, beyaz mermerin üstüne duran siyah camlı ocağa baktı, ardından yukardaki koyu kırmızı ve siyah rengindeki dolaplara baktı.

Eddie: kırmızı çok güzel duruyo mutfakta

Kelvin: kesinlikle, sizin evin mutfağında hangi renk var ki?

Eddie: beyaz ve kahve rengi

Kelvin: çok klasik... Steve işte

Eddie:... Aslında evi Steve düzenlemedi daha, hala anne babasının yaptığı şekilde duruyor

The Ocean in Your Heart||SteddieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin