19."Tutku"

57 7 28
                                    

  Eddie yol boş olduğu için hızla gelen arabayı görür görmez yola atladı.

  Steve soğuk kanlılığı ve bir o kadar zıt olsa da korkusunun verdiği hızla onu ve kendini yolun karşısına ittirdi.

  Araba çarpıp çarpmadığını anlayamadığı için yol kenarına çekip yanlarına geldi. İkisi de yerde uzanıyordu ama baygın değillerdi.

  Steve Eddie'ye sarılıp saçlarını öpüyordu, Eddie ise ağlıyordu sadece. Arabayı süren kadın yanlarına gelip yere çömeldi.

Kadın: İyi misiniz?

Steve: Evet...

  Steve doğrulup Eddie'yi de ayağa kaldırdı. Kadın onları kaldırım taşına oturtup yanlarına çömeldi, kapağı yeni açıldığı belli olan su şişesini onlara uzattı.

Kadın: buyrun lütfen, özür dilerim daha dikkatli olmalıydım

  Steve bir eliyle Eddie'yi bırakmayacakmışçasına sarılırken diğer eliyle titreyerek suyu aldı. Sessiz sessiz ağlayan Eddie'ye içirdi suyu, bir süre sonra ona sarılmayı bırakıp suyu eline döktü ve onun yüzünü yıkadı.

Kadın: intihar mı edecekti..?

Steve: sanırım evet... ne olduğunu anlamama bile fırsat vermeden arabadan indi direkt yolun ortasına geçti...

Kadın: neyse ki hızlıca yetişip kurtardınız... tekrardan özür dilerim

Steve: sorun değil

Kadın: bir yakınınızı ya da şöförünüzü çağırın, sizi gelip alsınlar bende o sırada sizinle bekleyeyim

Steve: hayır, kimseye haber verip korkutmak istemiyorum... sizde beni tanıdığınıza göre kimseye söylemezsiniz herhalde

Kadın: söylemem ama sizi bu şekilde de bırakamam... hala çok korkmuş gözüküyorsunuz

Steve:...

  Steve Eddie'ye baktı, Eddie artık ağlamıyordu bile ifadesizce bakıyordu.

Steve: Sevgilim, beni duyuyor musun?.. ses ver lütfen korkutma beni

Eddie:... iyi- iyiyim ben... sen?

Steve: bende iyiyim..

  Steve onun burnunu öpüp ona sarıldı sıkı sıkı ve sesini duyabildiği için gözünden akan mutluluk göz yaşlarını sildi.

Bir süre sonra Steve ayağa kalktı, kadın gitti ve Steve Eddie'yi kucağına aldı. Arabaya gidip şöför koltuğuna oturdu ve onu da kucağına kendine dönük şekilde oturttu.

Eddie'nin belini okşarken bir yandan da saçını okşuyordu, Eddie gülümseyip onun yanağını öptü ve sarıldı.

Eddie: sana güvensizlik vermek, seni üzdüğü kadar beni de çok üzüyor.. hele ki sen üzülünce daha da üzülüyorum

Steve: e sen üzülünce de ben üzülüyorum, sonsuz döngüye gireriz

Eddie: o zaman bana güven.. demesi kolay biliyorum ama

Steve: denicem Eddie, denicem.. e hadi in arabadan yana geçte süreyim

Eddie: hayyatta olmaz, seni bırakmak istemiyorum

Steve: ama araba nasıl sürücem?

Eddie: bana ne? O kendi kendini sürsün bana ne

Steve: *güldü* peki o zaman.. diyecek bir şeyim yok

The Ocean in Your Heart||SteddieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin