————4 yıl sonra
Steve hala Eddie'yi unutamadığı için ve onun öldüğünü düşündüğü için sürekli mutsuzdu. Hatta ona tarihsiz bir mezar yaptırmıştı, bu durum onu kötü etkilediği için annesi birisiyle evlenip Eddie'yi unutması gerektiğini söylüyordu.
Steve yarın çıkacağı iş seyahatinden önce son kez işe gitmişti. Şirkete geldiğinde odasına geçti, annesinin evlenmesi hakkında dediklerini düşürken odaya Bianca girdi.
Bianca: Günaydın Steve Bey, bu gün toplantılarınız iki saat sonra başlayacak ama kontrol etmeniz gereken ve imzalamanız gerek evraklar var. Odanıza ne zaman getirtmemi istersiniz?
Steve: evlensene benle
Bianca: ne?.. seni seviyor olabilirim ama bununda bir usulu vardır
Steve: seviyor musun..? O zaman sen olmazsın...
Bianca:...Steve Bey kafanızı karıştıran bir şey mi var?
Steve: Eddie, onu unutamıyorum hala...
Bianca: biliyorum efendim, onun adına açtığınız burslu sanat okullarınız var... tam olarak onun adına olmasa da ben anlayabiliyorum, Edd, ddi, edi, ei gibi isimlerle açtığınız kurumlardan anlaşılıyo
Steve:...annemde onu unutmak için biriyle evlenmem gerektiğini söyledi
Bianca: *güler*
Steve: neden güldüm? Komik olan ne..!
Bianca: yanlış anladınız, annenizden yardım almanız gözüme tatlı geldi... Steve Bey, sizi sevmemi bir kenara bırakacak olursak asistanınızla aşk yaşamanız, sizden 15 yaş büyük birisiyle evlenmenizin basın ve halk tarafından hoş karşılanmamasını bir kenara bırakırsak bile, anneniz Annabel Hanım severek birisiyle evlenmenizi söylemiş yani size iyi gelen bir dostunuzla evlenmeniz değilde sizin aşık olduğunuz biriyle evlenmenizi söylemek istemiş
Steve:... yarın önce Brüksel'e inicem orda üç gün kaldıktan sonra Oostande'ye gidicem orda da dört gün kalıcam. Her şey hazır değil mi?
Bianca: hazır Steve Bey, ama içimde tanınlayamadığım biri his var... acaba okyanusu geçmeseniz mi?
Steve: Sen uçaktan korkuyorsun diye bende korkamam Bianca. Hem okyanus geçmeyipte ne yapayım Kolombiyaya mı gideyim tanrı aşkına
Bianca: Küba, Dominik cumhuriyeti, veya Porto Rikoya gidebilirsiniz. Ada onlarda
Steve: oralara daha önce gittim zaten... Belçika'yı görmek istiyorum
Bianca: Peki Steve Bey nasıl isterseniz.
Steve: bu arada bu gün bakmam gereken dosyaları bir an önce getir
Bianca: hemen Steve Bey
Bianca odadan çıktı, Steve gelen evraklarla ilgilendi ardından toplantı vesaire derken eve gitmişti. Steve topladığı valizleriyle beraber arabaya geçti. Şöförü onu havaalanına bıraktı ve Steve özel uçağına geçip koltuğa oturdu.
Steve:...Eddie için bir şeyler toplayacağım zaman gelmiştim... ölmemiş ol Eddie, ölmemiş ol...
Steve kulaklığını takıp uyudu. Uyandığında Belçikadaydı ve saat 11 civarıydı. Uçaktan indi ve kiraladığı araçla beraber otele gitti, ironiktir ki şirketin Belçikada sahip olduğu bir otel olmasına rağmen şirket başkanı Belçikaya hiç gitmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Ocean in Your Heart||Steddie
Fanfiction"Üç kalbimle de seviyorum seni" "Tüm benliğimle seviyorum seni" Zengin bi ailenin tek çocuğu olan Steve her gün yaptığı gibi yüzmek için denize gider, bu gün farklı bir denize gitmişti. Suya daldığında kıvırcık saçları siyah kuyruğu ile bir deniz...