Eddie onun dudağını öpüp tekrar resme baktı.
Eddie: bu çok güzel bir hediye ama ben bunu nereye asarız bilmiyorum... oda senin resimlerin benim sevdiğim posterlerimle dolu...
Steve: annem yakında evden çıkacak ya, belki hole asarız, girişe. Ne dersin?
Eddie:...egoistçe olmaz mı..?
Steve: hayıır, hem bizim evimiz burası istediğimiz gibi yaparız.. yoksa beğenmedin mi resmi?
Eddie: saçmalama tabii ki beğendim, hatta bayıldım. Kendi resmimi, anısı yoksa asmayı sevmem ben... bununda resimden kalır yanı yok
Steve: aşağıdaykende demiştim, bu da bir anı... resme baktığımızda senin için piyano çalışım, bedenimi, dudaklarımız yoluyla ruhumuzun birleşmesini hatırlarız... bu zamanki yoğun duygularımızı hatırlarız... gençliğimizi hatırlarız
Eddie: o açıdan bakınca çok güzel geldi gözüme... olur, tamam kurusun asalım
Steve: yaşasınn... bu arada önümüzdeki haftasonu senin sevdiğin grubun konseri var bebeğim, gitmek istersin diye düşünüp en önden, özel misafir koltuğundan iki kişilik yer ayırttım... gidiceğiz değil mi?
Eddie: tabii ki gidiceezz, çok teşekkür ederim... ben okulun dersin yoğunluğundan fark etmedim bile konser olduğunu
Steve: sanırım itiraf etmem gerek bende fark etmedim. Asistanım Biancaya senin ilgi alanın olan her şeyi takip etmesini ve katılabileceğin veya alabileceğin ürünler, aktiviteler falan olursa beni bilgilendirmesini söyledim. Önce o bilgilendirdi ardından tabii ki Kelvin şirkete gelince öğle arasında direkt bana söyledi. Zaten yüzündeki fazla mutluluktan anlaşılıyordu
Eddie: sevgilim... Kelvin içinde yer ayırtalım mı? O da bizim yanımıza gelsin... olmaz mı?
Steve: olur tabii, bizimle gelmek ister mi diye sor sonra alalım
Eddie: uyanıktır şimdi, ben sorarım ona
Steve: tamam
Eddie tuvalin başından ayrılıp yataktaki telefonunu aldı, kulaklığını kulağına takıp Kelvin'i aradı.
Kelvin: Efendim Eddiee
Eddie: umm, ****** grubunun konseri var haftasonu, Steve ve ben özel misafir yerinden yer ayırttık sende bizle gelmek ister misin
Kelvin: harika olur..! İsterim tabii, zaten ben sana yazdım ama görmedin... bilet alayım mı ikimize diye sormuştum
Eddie: evet görmedim, Steve ile sohbet ediyorduk... o zaman sana da yer ayırtıyoruz
Kelvin: Evet evet... iyi akşamlar
Eddie: sana da iyi akşamlar
Eddie telefonu kapattı, kulaklığı boynuna indirip Steve'e döndü.
Eddie: gelicekmiş, yer işini hallet istersen
Steve: tamam yarın sabah okula giderken Bianca halleder... ben acıktım ya
Eddie: bende, ama saat geç oldu
Steve: evet... yatalım o zaman yarın yeriz
Eddie: hayır onu demiyorum *güler* sessiz inelim diyorum
Steve: *güler* peki, akşam yemek sağlıksız olur diye demiştim
Eddie: ama bir kereden bir şey olmaz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Ocean in Your Heart||Steddie
Fiksi Penggemar"Üç kalbimle de seviyorum seni" "Tüm benliğimle seviyorum seni" Zengin bi ailenin tek çocuğu olan Steve her gün yaptığı gibi yüzmek için denize gider, bu gün farklı bir denize gitmişti. Suya daldığında kıvırcık saçları siyah kuyruğu ile bir deniz...