" yine oynayalımı lütfenn "
Leyla küçük kuzeninin kucağına alıp yanaklarını öptü. Hiç sıkılmazmıydı bu çoçuk o kadar koşturmalarından sonra hâlâ aynı heyecan ve istekle oyun oynamak istiyordu genç kadın bıkkın bir ifadeyle
" ama yoruldum meleğim daha sonra oynarız olurmu "
Küçük kuzeni minik ellerini leylanın yanaklarına yerleştirdikten sonra gözlerini kısıp masum bakışlarıyla genç kadına gülümsemişti bu haliyle o kadar şirin görünüyordu ki leyla minik kıza hayır diyemezdi.
" tamam ama bu son küçük cadı hadi saklan bakalım saymaya başlıyorum "
" oleyyy "
Küçük kız sevinçle kendine saklanıcak yer aramaya koyuldu.
Halası ve eniştesi genç kadının yeni evine ziyarete gelmişti küçük kız gitmemekte ısrar etmiş yalvarış yakarışlarından sonra leylada kalması için izin koparmıştı." ...16 , 17 eveett nerdeymiş bakıyım benim meleğim ? "
leyla saymayı bitirdikten sonra küçük kuzenini bulmaya koyuldu odasına girdiğinde yatağının altından gelen kıkırdamalarla gülümsedi.
" küçük cadı nereye saklandın bulamıyorum seni "
Küçük kız daha yüksek sesle güldüğünde kendini çoktan ele vermişti. Genç kadın yatağın altına eyilerek.
" işte buldum seni "
Küçük kız kahkahalarla leylanın boynuna atladı. Genç kadın kuzenine sarılıp burnuna minik öpücük kondurdu.
" parka gidelimmi küçük cadı "
" donduymada yeymiyiz "
" dondurma yersek hasta oluruz ama meleğim pamuk şekerle balon alırız olurmu "
Küçük kız başını salayıp leylaya tatlı tatlı gülümsedi. hazırlandıktan sonra cüzdanını ve minik kuzeninin hırkasını aldıktan sonra dışarı çıktılar bulutların arasından sızan güneş genç kadını terletmişti . Yokuşu inerken kuzeninin heycanlı heycanlı minik ellerini kulanarak anltıklarını dinliyordu 5 yaşındaydı ama çok bilmişliği ve dik başılığıyla o kadar tatlıydı ki sanki büymüşte küçülmüştü. Annesinin kumral saçları ve kahve rengi gözlerinin aksine sarı saçları ve mavi gözleriyle tıpkı babasıydı büydükten sonra çok can yakıcağıda belliydi. Özenmiyorda deyildi bir çocuğu olmasını isterdi çok severdi çocukları annesine hep kardeş istediğini söylerdi ama her seferinde konuyu dağıtıp başka şeylerle minik kızını geçiştirmişti leyla gelen düşünceyle gözlerinin dolduğunu hissedince düşüncelerinden sıyrıldı. Parka geldiklerinde kuzeni koşarak kaydırağa gitti parkta ne varsa hepsine defalarca binmiş artık oldukça yorgun düşmüş banklarda oturan leylanın yanına koşmuştu genç kadın kuzenini dizine oturtup yarım kalmış pamuk şekerini yedirdi küçük kız kendinden çok leylaya yedirmişti.
" gidelimmi artık meleğim "
Küçük kız başını salayıp leylanın dizinden indi. Genç kadın elindeki hırkayı kuzenine giydirdi hava biraz serinlemişti minik kız leylanın elinden tutup parkın çıkışına ilerledi.
Yağız kahveden çıkmış yokuşu tırmanmaya başlamıştı. Arkasından gelen gülüşmeler genç adamı meraklandırmış kim olduğuna bakmak için döndüğünde adını bile bilmediği o bakır tonundaki saçları ve büyüleyici güzelliğiyle bir kez daha genç adamı etkilemişti neydi bu kızdaki çekim anlam veremiyordu. Yanında genç kadının elini tutmuş neşeyle gülümseyen küçük kızı gördüğünde bir an duraksadı acaba kızımıydı evlide olabilirdi nede olsa hiç birşey bilmyordu onun hakkında. Ama bu durum genç adamın oldukca canını sıkmştı sanane be oğlum evli yada deyil sanane seni ne ilgilendirir diye geçirdi içinden önüne dönüp yürümeye devam etti. Arkasına dönüp bir kez daha baktığında kahverengi gözlerini ona dikmiş bakan bir çift gözlerle karşılaşınca tekrar yürümeye devam etti arkasından gelen ayak sesinin hızlandığını fark edip ifadesini bozmadan yürüdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalle Aşkı
RomanceMüziğin ritmine iki beden eşlik etmeye çalışıyordu tamamiyle herşeyden soyut lanmış sadece birbirlerinin gözlerinin içine hapsolmuş lardı. Bütün kadınlar leylayı kıskançlıkla süzüyordu. Yağız kollarının altındaki küçük ve zarif bedeni kavramışdı san...