⚰️ 02.09.2022 ⚰️
Helllöööö. İlk bölüm için gelen tepkiler çok güzeldi, teşekkür ediyorum. Umarım yolumuz güzeldir... 🖤
MoonDeitt - Neon Blade
⭐️⭐️ OY VERMEYİ UNUTMAYIN. ⭐️⭐️
⚰️
2. EVRENİNİ YAZARKEN DETAY VERMELİSİN
Yıllarca bir kamburu taşıdığınızı bildiğinizde yükün ağırlığını belli bir süre sonra unutursunuz. Çünkü yük artık size ait değildir, siz ile bütünleşmiştir. Kalpteki hisleriniz gibi.
Ama kambur gittiğinde yükün eksikliğini anlardınız. Varlık hissedilmezdi ama eksiklik hep hissedilirdi.
Sanki yüküm artık bacaklarıma değil de kalbim ve yüzüme bindirilmişti. Gözlerim ışığa hassastı, açılmamak için benimle savaşıyordu.
Gözlerimi açacak ve özgüvensiz, kendinden nefret eden o kızla karşılaşacaktım. Açmak istemiyordum aptal turuncularımı.
Efruz'u kaybetmiştim. Dehliz şehrini şimdiden özlemeye başlamıştım.
Kendini kandırma Artemis, Karga'yı özleyecektin... siyah gözlerini, siyah gözlerini gölgeleyen fötr şapkasını, çilek eşliğinde içtiği sigarayı izleyişini, ellerini sinirle çıtlatmasını, r harfini baskılayarak söylemesini... ve geri kalan her şeyini.
Seni öldürmüş olsa bile, her şeyini özleyecektin Artemis.
Annemin dediği gibiydi; kadınlar kendilerini yaşatanla değil, öldürenlerle ölüyormuş.
Gözlerim usulca açılırken nefes almamın ne kadar zor olduğunu yeni fark edebiliyordum. Ve gözlerim gerçeklere açıldı, bilmediğim gerçeklere.
Gözlerimi yakan fazla ışığın gün ışığı değil, hastanenin beyaz ışık olduğunu anlamam ile öz yaşamımda bir şeylerin ters olduğunu anlamam aynı saniyede olmuştu.
Oysaki en son Artemis'i bıraktığımda her şey yolundaydı.
Benim kendi yazdığım, yarattığım paralel evrende; Dehliz'de, süren altı aylık yolcuğum gerçek dünyada altı günüme bedeldi. Altı günde neden hastanelik olmuş olabilirdim ki?
Altı gün önce bedenim güvenli bir yerde, odamdaydı.
Bir hemşirenin ya da doktorun başımda durduğunu gördüm. Kimdi bilmiyorum, umurumda da değildi. Çünkü doktorlardan nefret ediyordum, bana doğar doğmaz lanetlenen o turuncu saçlı kız bebeğini hatırlatıyorlardı.
"Neden buradayım? Ailem nerede?" diye sordum. Sesim o kadar kısıktı ki beyazlar içindeki hastane görevlisi sesimi duydu mu anlayamadım. Adam bakışlarını bana çevirdi. Duymuştu.
Gülümseyerek, "Günaydın uykucu." dedi.
Eğer normal bir durumda olsaydık zaten onunla konuşmaya tenezzül etmezdim, konuşsaydım da şu aptal tatlı tavrı için gözlerimi devireceğime emindim. Uykucu mu? Bu ne samimiyet darbuka dümbeleği dedi içimdeki.
Yüzümü ekşittiğimde yanağımda bir sızı hissettim.
Sabırsızca, "Bana ne oldu?" dedim. Doğrulmak için veya ayağa kalkmak için herhangi bir girişimde bulunmamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABİR İZİ
Fantasia"Bana âşıksın." dedi kıkırdayarak. "Ölüm olsan bile sadece beni öldürebilirsin, ben de seni. İkimiz birbirimizi." Yarım bir nefes verdim. "Âşığım demedim Artemis." "Âşıksın, âşık..." tırnaklarını ensemde gezdirdi, kızıl saçları burnuma değiyor ve yü...