Bilmiyor annem, her gece yastığın soğuk yüzünde ciğerlerime saplanan ağrıyı. Bilmiyor annem, hâlâ gizli gizli ağladığımı. Bilmiyor annem her resim çizdiğimde hakkında sadece bana benzediğini bildiğim bir adamı aynaya bakarak çizmeye çalıştığımı.
...
BÖLÜME BOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYINNNNNN BU BÖLÜM VAR YA BU BÖLÜM...AYRICA SİZE BİR SÜRPRİZİM VAR BÖLÜMDEE
Bölüme bir piyon bırak ♟
Selin Geçit- Yalancı Bahar.
Yıldız Tilbe- Dayan Yüreğim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalarrr❤️
...
Bir insanın babasının ölmesi, o babanın var ama yok olmasından daha iyiydi.
Ben biraz şanslıydım, babam olacak herifi birkaç hafta öncesine kadar tanımadığım için herhangi bir özlem çekmemiştim ama benim durumumdan daha kötüleri hep vardı.
Önce bir hevesle çocuk sahibi oluyordu, işleri yolunda gitmeyince karısından ayrılıp çocuğuna babalık etmeyi bırakıyordu, en acısı da kendini çocuğa unutturmak yerine babalık yapmamasına ve kötü bir insan olmasının arkasına sığınarak 'Bak ben buradayım,' diye sürekli kendini hatırlatıyor, çocuğun psikolojisini daha çok bozuyordu.
Nefret ediyordum babalardan. Elimde bir CD vardı. Gözlerim kısıldı. Asla bilinmesini istemediğim bir anı vardı ve o da böyle bir CD'nin üzerinde böyle bir yazıyla yazılmıştı.
Ancak elimdeki annemin elyazısıydı. CD'nin üzerindeki yazıyı okşadım. Sanki ellerine dokunuyordum.
Çok yüksek ihtimalle Karavezir bu CD'yi izlemişti. Sehpadaki laptopun ekranı açıktı. Bir an bile beklemeden CD'yi taktım ve bekledim.
Bir video karşıladı beni, çok küçüktüm. Üzerimde yarım olmasını istediğim için anneme kestirdiğim beyaz bir atlet vardı, altımda ise kot pantolon. Arkadan çalan şarkının bir zamanlar hayranıydım.
Can you feel the rhythm in my heart? The beat's going düm tek tek Always out it like there's no limit Feels like there's no way back.
Şarkı, Hadise'den Düm Tek Tek'ti ve şarkıyı konuşamadığım İngilizcem'le söylemeye çalışıyordum. Daha doğrusu diğer yerleri ağzımda kendi uydurduğum kelimelerle mırıldanırken sadece 'düm tek tek' kısmını bastırarak ve bağırarak söylüyordum.
