ASRA-24

39 15 14
                                    

"Kalbinin kanatlanıp gitmek istediği yere bedenin gidemiyorsa bil ki çaresizsindir.."

İYİ OKUMALAR 💌

Şarkı değişmiş eve varmamıza beş dakika kalmıştı.
Yolculuğumuz boyunca dikkatimi çeken bir şey vardı..
Erez bu sefer gaza fazla yüklenmemiş , ne çok hızlı ne de yavaş aksine tam hızında sürmüştü arabayı .
Kazadan sonra hâlâ bildiği gibi kullanacağını sanmıştım , beni dinlemez yavaş sür desem bile takmayacağını falan işte.
Açıkçası itiraf etmek gerekirse yavaş sürmesi hoşuma gitmedi değil.

...
Geçtiğinin farkına bile varamadığım beş dakikanın sonunda eve varabilmiştik.

Er- İlaçların çantandaydı yemeyi unutma, ben yarın ilk fırsatta gelip seni alacağım olur mu..

As- Olur , teşekkür ederim.

Er- Önemli değil.

Arabadan çıkmak istemiyordum neden bilmem ama çıktım işte ..

Koşa koşa evimin kapısına vardım annem kapıyı açar açmaz beni görünce heyecandan sarılıverdi ancak o kadar hızlı sarılmıştı ki kazada oluşan kollarımdaki çizikler bayağı acımıştı.

Küçük çiziklerdi aslında yani dışarıdan görülse basite alınacak bir şeydi gören hiç acımaz sanardı .

Oysa hep küçük çizgiler yakardı  canımızı ne kadar bilmeseler de..

Bir an ah edip durdum, annem geriye çekilip ne olduğunu sorunca

"Bir şey yok annecim sadece seni çok özlemişim o kadar . " dedim.

Birlikte içeriye geçtik kısa bir sarılmanın sonunda .

Annem gelir gelmez sorulara boğmuştu beni ;
"Neredeydin,  dayanabildin mi, çok zorlamıyorlar mı , işten çıkmak ister misin ."  ve daha çokça soru ..

Biraz sakinleştirdikten sonra tüm sorularına yanıt verdim ,oturup doya doya sohbet ettik.

Yemeğe doyamadığım annemin leziz mi leziz kurabiyelerini ağzımda hiç parçalarına ayırmadan yutar bir şekilde hızlıca yedim.

2 saat olmuştu eve geleli annemle özlem gidereli..

Mideme indirdiğim kurabiyelerin boş tabaklarını mutfağa götürüp yıkamak için kollarımı sıvadım ardından annem mutfağa girince ;

"Kızım ne oldu sana?"
demesi ile yerimde duraksadım .

"Bir şey olduğu yok anne , iyi misin ?" dediğimde ise kolumu tutup ;

"Bu çizikler ne , ne oldu sana ?"
diye sorulara tabi tuttu.

Ah kahretsin nasılda unutmuştum, çizikler  gözükmesin diye uzun kollu giyerken sırf bir bulaşık uğruna sıvayıp annemin bunları görmesine ne demeliydim şimdi.

Bahane uydurup düştüm desem düşünce oluşabilecek çizikler değildi ama asıl gerçeği de anlatamazdım..

Peki şu an şu an ne yapacaktım. Yalan söylesem olmaz gerçeği söylesem üzülür..

Bunca zaman anneme asla ama asla yalan söylediğimi hatırlamıyorum.
Ve açıkçası söylemek de istemiyordum o yüzden anlatmaktan başka çarem yoktu..

ASRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin