AYNADAKİ SARKAÇ (+18)

Tanıtım

   Yeni kurgumla beraber yeniden merhabalar. Aksiyon, dram yer yer komedi, gizem ve gerilim taşıyan bu kurgumu ben çok sevdim ve bir o kadar da heyecanlıyım. Eminim sizler de okurken sevecek, benim gibi benimseyeceksiniz. Keza kalemimin kötü olmadığını az çok biliyorum. Sadece ne kadar ileri gidebileceğimle ilgili tahmin yürütemiyorum. Fakat her zaman dediğim gibi ben yoğun bir duyguyla yazarken sizin gözünüzde canlanması tek dileğim. Bu sebepten, hissettiklerimi hissedebilmeniz için okumaya, yıldızımı parlatmaya, en önemlisi de duygularınızı satır arası yorumlarda benimle paylaşmanıza ihtiyacımız var.

- 30 Kasım 2022 diyerek bir de başlama tarihi bırakıyorum buraya. Bakalım kimler ne zaman katılacak aramıza.

Kocaman bir aile olmak dileği ile keyifli okumalar dilerim. 🎭

.............

"İnsanlar, nasıl yaşayacaklarını kendileri seçer."

   Perdeler, gecenin ılık esintisinden sebep hafif hafif salınırken karanlığın alacalı tonu fırsattan istifade kendine yer buluyordu odada. İşgüzar besbelli! Yine de kim suçlayabilir ki onu? Ne rengi, ne görevi onun seçimiydi. Sadece ve sadece ondan istenene boyun bükmekle yükümlüydü ve bu geceki görevi günahın davetkâr büyüsüne kapılan ikiliye; belki etkilenerek, belki de köşesine sinerek şahit olmaktı.

   Hayır, yanlış anlaşılmasın! Yatakta birleşen çiftte hazzın doruğu ya da şehvetin "en"i yoktu. Var olan, adamın öfkesini dizginleyememesinden doğan hırçınlığı ve tüm uzuvlarına yayılan hırsıydı. Nedenini ve kimden aldığını bilemediği intikamıydı.

   Yataktaki kadının buna itirazı yoktu. Ne canının yanmasını umursuyor gibiydi ne de adamın yüz hatlarını bile geren keskin ifadeden korkuyordu.

   Aşktan mı? Belki! Yine de onu tetikleyen nedenden sebep tüm sağduyusunu kaybeden adamın hareketlerine sessiz kalması ne kadar akıllıca bir tutum olabilirdi?

   Belki maziydi kanatan, belki de sadece histi adamı boşluğa iten.

  Boşluk mu?

   Belki de her şey orada başlıyordu; ya da bitiyor mu demeliydim?

   Dipsiz bir girdap, sonsuz bir ışık... Yön karmaşık, ufuk puslu...

   Bu tıpkı aynadaki yansıması ona hiçbir şey ifade etmezken zihninden taşan sarkacın öngörülerine tutunması gibiydi.

   "Ah!" diyerek belirgin aksanını zorlayıp son kez titrek çığlığıyla inledi kadın.

  Adamdan ziyade en azından o, acı da olsa bir tepki, bir hayat belirtisi gösteriyordu; ama canının çürümesine ama üzerinde gitgellerine hissizce devam eden bedene rağmen yine de her defasında gözlerindeki dolu dolu ıslaklıkla ona karşılık veriyordu. Bundan mutlu olması ise ona kalan en büyük kazancıydı.

.........

   Eveeet, tanıtım bittiğine göre birkaç ufak soru sormayı kendimde hak görüyorum izninizle. 😊

   Öncelikle tanıtımı nasıl buldunuz? Aklınızda nasıl izlenimler oluştu ve nasıl fikirler atarsınız ortaya?

   Erkek karakterimizin sorunu ne olabilir?

   Hem nefret edilesi bir tip, hem de gizem dolu derdim ben. Eh, başı olsa da kendi yazdığım, yazacağım karakterime şu an için sitem ediyor olmam kaçınılmazdı zaten.

   Son bir şey: Herhangi bir aksilik yaşamadığım sürece her hafta düzenli bölüm atacağım. Ancak istediğim, günü sizin belirlemeniz. Bence en şanslı gününüzü benimle paylaşmanızda bir sakınca olmaz.

  Azınlık kazanır, diyor ve yeni bölümde görüşünceye dek sağlıcakla kalmanızı dileyerek gidiyorum. 🎭