Ünlüler için rehabilitasyon merkezleri farklı şekilde işliyordu. Eğer bir hasta yeterince zenginse bu yerlere sanki otelmiş gibi davranabilirdi. Bu, özellikle eve döndükten sonra bağımlılığının nüksetmesinden korkan gruba ait olan insanlar arasında sık sık yaşanırdı. Temiz olsalar bile, bir doz ya da bir shot için kıvranmasalar bile bazen orada kalmayı tercih edebilirlerdi. Bir suçlunun hapiste yatması gibiydi tıpkı - onları kendinden koruyan tek şey.
Jeongguk uzun bir yatış için ödeme yapmıştı. Orada uygulanan programlardan faydalanmıştı. En önemlisi, terapiden faydalanmıştı. Rehabilitasyonda kaldığı iki seferde de ona sıkıntı veren konulardan kaçınmıştı. Terapistlerin Jeongguk tarafından çenesinin tamamen kapatılmadan babasından ya daTaehyung'tan bahsedebildiği tek bir sefer olmamıştı. Bu defa, Jeongguk geldiğinde, amacı tüm bunlar hakkında konuşmaktı.
Seokjin için iyi olmak istiyordu, evet. Ama bundan daha da ötesinde, kendi için iyi olmak istiyordu. Seokjin ile birlikte olmak istiyordu çünkü onu istiyordu, çünkü onu seviyordu. Onu istemesinin sebebi onsuz kaldığında raydan çıkacak olması değildi. Kendine yetebilecek biri olmak istiyordu.
Yatışından birkaç hafta sonra alışacaktı buna. Neredeyse. Onun için bununla ilgili konuşmak, hatta bunu düşünmek bile kolay değildi ve duyduğu rahatsızlık onun oyalanmalarını ve gecikmelerini sabırla bekleyen Bayan Oh tarafından da hissedilmişti. Omuzlarını oynatıyor, dirseklerini bacaklarına yerleştirip öne doğru eğiliyor ve yere doğru sessizce konuşuyordu,
"Babamın yaptığı tek şey bana acı vermekti."
Yoğundu, Jeongguk'un babasından tiksinecek noktaya gelmesine yol açacak kadar. Ve onu affetmeyi düşünmeye başlamadan bile önce uzun bir zamana ihtiyacı olacaktı. Hislerine ve geçmişe rağmen, hala hasretini çektiği bir şey vardı. Babasından sadece ona yaptığı şeyler yüzünden değil, bu davranışlarının sahip olabilecekleri ilişkiyi nasıl yıktığı yüzünden de nefret ediyordu. Sahip olmaları gereken ilişkiyi. Öfkesi boyunca, kaybettiği babasının yasını da tutmuştu.
Düşündü bunu -küçük bir çocukken bile nasıl babasının ondan hoşlanmadığının ve onu ne kadar uzun bir süre boyunca tırtıkladığı gerçeğinin farkında olduğunu. Oynadığı film ve dizilerdeki türden bir ilişkiye sahip olmak istemişti, çocukların babalarına sarıldığı ve babalarının karşılık verdiği hikayelerdeki, çocukların karşılık alamamaktan korkup 'Seni seviyorum.' demekten kaçınmadığı hikayelerdeki gibi. Tutacak bir şey istemişti ne kadar zayıf olursa olsun, aralarındaki bağı tutacak bir şey. Her şeye razıydı.
Durakladıktan sonra, tekrar başladı, son söylediği cümleyi tekrar etti.
"Ve ben kendimi bildim bileli buna tutundum. Çünkü tek ortak yanımız acıydı. Sanırım," iç geçirdi ve durup ellerini kaldırarak gözlerine bastırdı. Kırılmak istemiyordu. Kırgın olmak istemiyordu. "Sanırım artık bunu bırakıp gitmemin vakti geldi."
Rehabilitasyona ilk başladığında, nerdeyse bir sinir krizinin eşiğinden döndükten sonra onu bulan bir danışman vardı. Danışman onu rahatlatmak için bir şey yapmadı, ne ona dokundu ne de grup seansına ya da odasına dönmesi için onu yönlendirdi. Orada durdu, Jeongguk'un nefesini düzenlemesini izledi, yumruğundaki acıya yüzünü ekşitti (sırf bir şeyler hissetmek için duvara yumruk atmıştı) ve basitçe şöyle söyledi: "Bu kini içinden atman lazım yoksa seni öldürecek."
Bayan Oh onun içini rahatlatmaya ya da ona karşı çıkmaya çalışmadı, en azından Jeongguk'un kendini hazırladığı şekilde değil. Şunu sordu, "Ve bunu yapmaya hazır olduğunu mu düşünüyorsun?"
Jeongguk bunu bir süre düşündü ve başını iki yana salladı, onun içini parçaladığını şimdiden hissediyordu. "Hayır. Ama hazır olmayı bekleyebileceğimi sanmıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taaffeite Moths | JINKOOK (Çeviri)
Fanficorijinal hikaye ao3'te nonheather tarafından yazılmıştır Yükselen yıldız Kim Seokjin ve rehabilitasyondan yeni çıkan eski çocuk oyuncu Jeon Jeongguk, halkın gözünde daha olumlu bir izlenim inşa etmek için ajansları tarafından sahte bir ilişkinin alt...