Kamera hazır? Hazır. Set sessiz. Giriş müziği. Ses hızı...Ekşın!
Bunlar Jeongguk’a bir anlam ifade eden ilk cümlelerdi. O daha bir çocukken, bu kelimeleri diğerlerinden, örneğin ‘baba’, ‘anne’ ve hatta ‘hayat’ kelimesinden daha iyi biliyordu. O zamanlar itiraf edemediği şeyi kendine şimdi edecekti: hayatın ne anlama geldiğini daha yeni öğrenmişti. Hayatın ne anlama geldiği ne şimdi ne de hiçbir zaman hayatın anlamı ile birbirine karıştırılmamalı. Çocukken bu kelimeye en temel anlamını verecek yeterliliğinin olmamasının nedeninin, onu olmayan bir şeymiş gibi görmeye çalışması olduğunu düşünüyordu şimdi. Filmlerde, neredeyse her şeyin bir anlamı vardı. Her şey hareket halindeydi.
Kamera lenslerinin, odaklarının amacı belliydi. Bir diyalog başka bir diyaloğa yol açıyor ve böylece bir olay örgüsü yaratılıyordu. Bir karakter bir şey yapardı ve başka bir şey söylerdi çünkü tüm bunların bir anlamı vardı. Hayat bir film değildi ve bu, Jeongguk’un inancına göre, onun kafasının bu kadar karışmasına neden olan şeydi. Hayatta, çoğunlukla, bir anlam yoktu. ‘Hayat’ kelimesinin ne anlama geldiğini sorgulayarak geçirdiği onca zaman boşunaydı. Bir amacı yoktu, ya da işaret ettiği bir şey. Ölü olmanın zıttı haricinde pek bir açıklaması da yoktu.
Bir çocuk olarak Jeongguk, yaşının ötesinde mükemmelliyetçi biriydi. Daha neden ciddiye aldığını anlamadan önce bile işini ciddiye alıyordu. Oyunculuk onun için yaratıcı olma yolu olarak başlamıştı ilk zamanlar. Babası onun en çok kamera karşısında kendini bulduğunu ve eğer oyunculuğa yönelirse enerjisini harcayabileceği bir yer olduğunu düşünmüştü. Şimdi dönüp baktığında, babasının onunla nasıl ilgilenmesi gerektiğini hiç anlayamadığına inanıyordu Jeongguk.
Ev filmleriyle başlamıştı. VHS kasetler raflarda üst üste, üst üste binmişti. Bu kasetlerde Jeongguk’un her hali vardı, en sıradan şeyleri yaparkenki halleri bile. Yemek yerken, bir film izlerken, oyuncaklarıyla oynarken, babasına bir hikaye anlatırken. Onunla yalnızca aralarında bir kamera varken konuşan babasına. Bir atıştırmalık reklamının seçmelerine katılmakla başladı ve kısa zamanda hızla büyüyen bir kar topuna döndü ikisi de bunu nasıl durduracağını anlayamadan. İkisinin de böyle bir niyeti yoktu gerçi. Jeongguk için bu bir eğlence olarak başlamıştı. Bir meydan okuma olarak. Babası içinse, gelir kaynağı.
Jeongguk’un hayatındaki önemli anları -ilk adımı, ilk bisiklet sürüşü, plaja ilk gidişi (okyanusla tanışmak için koşuşu ve bir dalganın ayaklarını ilk öpüşü, gülerek ve bağırarak kumlara doğru geri koşması)- içinde bulunduran VHS kasetleri kenara atılmış ve tozlanmıştı. Onlar olmadan, kameralar karşısına geçmeden önceki hayatına ait hiçbir anısını hatırlayamıyordu. Hayatının o dönemini düşünmeye çalıştığında (ki bunu yapmaktan nefret ediyordu), rol aldığı üçüncü filminden öncesine ait herhangi bir anıyı hatırlayamıyordu. Bu da onun on yaşında olduğu zamana denk geliyordu. İnsanlara bunu anlattığında, bu insanlar Jeongguk’a inanmıyordu.
“Hayır,” diyorlardı, hep yüzlerinde kasıntı bir gülümseme ve geçiştirmek ister gibi salladıkları elleriyle. “Kesin hatırlıyorsundur. Orada bir yerde olmalı.”
Bu insanlar her seferinde Jeongguk sanki onların anılarını unutmuş gibi konuşurdu, sanki onların hayatındaki önemli anları hatırlayamamış olması onların zoruna gitmiş gibi. Bazen verdikleri tepki o kadar içgüdüseldi ki Jeongguk bu anıların onlara ait olmadığını unutuyordu. Ancak hepsi Jeongguk’a aitti. İşte o zaman çok sinirleniyor, tırnaklarını uzanabildiği ilk yere geçiriyordu -bazen bacaklarına, bazen avucuna- anılarını geri alabilmeyi dilerken. Bunun münkün olmadığını biliyordu gerçi. Ve bu yüzden onlara dayak atamayacağını da biliyordu (daha önce denemişti. Başarılı sonuçlanmamıştı). Şimdi, bu kayıp parçalarla ilgili ne zaman kendini kızgın hissetse, bu anılarla ne yapacağını zaten bilmediğini fark ediyordu. Eğer artık hatırlayamıyorsa bir anı nasıl hala ona ait olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taaffeite Moths | JINKOOK (Çeviri)
Fanfictionorijinal hikaye ao3'te nonheather tarafından yazılmıştır Yükselen yıldız Kim Seokjin ve rehabilitasyondan yeni çıkan eski çocuk oyuncu Jeon Jeongguk, halkın gözünde daha olumlu bir izlenim inşa etmek için ajansları tarafından sahte bir ilişkinin alt...