Taaffeite Moths | JINKOOK (Çeviri)

21. Bölüm

Bazı duygular vardır ki henüz hiçbir ırkın sahip olduğu dilde isimlendirilmemiştir. Mutsuzluğun kişiye aniden hücum etme hissi, saniyeler öncesinde kahkahalar atarken aniden gelen ağlama ihtiyacı. Havadaki değişime aşık olma hissi, mevsimlere değil değişime duyulan aşk. Yanlış insanla kısaca öpüştükten sonra sabah tamamen utanmış, kafası karışmış ve mest olmuş hissetmek. İsimlendirilmemiş hislerin özlerini aramak, anlamaya çalışmak ise boş bir çabadır. Ancak bunun bilincinde olmak Seokjin'in kendi yarattığı probleme çözüm arama girişimini durdurma konusunda ona hiç de yardımcı olmamıştı.

Bugünün, önümüzdeki birkaç boş gününden ilki olması işlerini kolaylaştırmamıştı. Eğer, Chansung'a ona dinlenmesi için bir ara ayarlaması için yalvarırken, saatler sonra tüm insanlar arasından Jeon Jeongguk ile öpüşeceğini bilseydi, daha da yoğun bir program için yalvarıyor olurdu. Böylece, bunu düşünmek zorunda kalmazdı. Ne anlama geldiğini, ne anlama gelmediğini, eğer, herhangi bir şey olacaksa, bunun nelere yol açacağını. Ne yazık ki, ileri görüşlülük onun hiçbir zaman kuvvetli özelliklerinden biri olmamıştı. Çikolata ve inatçı yüzükleri ağızlarıyla çıkaran erkeklere karşı bir zaaftı bu. Günlerden Perşembe'ydi ve ufukta yalnızca bir köpük banyosu, bir şişe beyaz şarap vardı ve bu da utancından kurtulmak için bolca vaktiği olduğu anlamına geliyordu.

Eksilerin üzerinden geçti.

-Ta en başından beri- bu sahte ilişki fikri ortaya atıldığı andan itibaren, yanlış insanla birlikte olmama konusunda uyarılmıştı. İlk önce, Daniel Woo, yaşadığı yasal problemler birçok yönden Jeongguk'un yaptığı tüm şeylerden daha kötü olduğu için elenmişti. Ardından ortada, ne zaman Jeongguk'un ismi konuşmalarında su yüzüne çıksa bu fikrin sık sık karşısına çıkmasından endişe duyan Chansung vardı. Sonrasında ise, internetteki yorumlar, röportajlar ve Jeongguk'un geçmişini bu konuyu sık sık karşılarına çıkaran Seokjin'den daha iyi bilen herkes vardı. Bu yorumlar kişisel hakaretten başlayıp Seokjin'in sağduyusunu ya da sağduyudan yoksun oluşunu sorgulamaya kadar gidiyordu.

nasıl bu soytarı ile birlikte olacak kadar aptal olabiliyor?

Jeongguk'la ilgili Seokjin'in bilmediği birçok şey vardı ve her ne kadar konu geçmişinden açıldığında onu savunsa da, bunu neyi savunduğu konusunda hiçbir fikri olmadan yapıyordu. Bunu itiraf etmek ona acı verse de, Jeongguk'la olan ilişkisine dair duyulan endişelerin çoğu normaldi.

Ek olarak tüm bunların arasında en bariz olan sorun vardı: Jeongguk'un erkek arkadaşından daha yeni ayrılmış olması ve rehabilitasyondan çıkalı daha bir sene bile olmaması. Seokjin'in kendini akıl sağlığı ya da bağımlılık ya da herhangi bir konuda yüksek saygı gören bir uzman olarak gördüğü falan yoktu ancak, kendi tecrübelerinden biliyordu ki, ezici bir savunmasızlığın ağırlığı altındayken büyük kararlar almak hiçbir zaman iyi sonuçlar doğurmazdı. Yaşadığı en berbat ilişkiler kafası yerinde değilken seçtiği insanlarlaydı, en kötü kararları yalnızlığın acısını hissetmeyeceği ya da reddedilmenin canını yakmayacağına dair beklentisi yüksekken almıştı.

Gerçek şuydu ki, Jeongguk'un onun için olan hislerinin kaynağını bilmiyordu. Dün gece yaşanan her şey sıradışıydı. Tüm bunlar beklenmedikti ancak bir şekilde, sürreal bir rüyaya getirilen açıklama gibi, son derece mantıklı geliyordu. Öncesinde, Jeongguk karşılıklı saygının ötesine geçebilecek hiçbir duygu belirtisi göstermemişti.

Ancak, Seokjin'in iç sesi ona fısıldadı, ya Ha-il meselesi?

Bir de o vardı.

Jeongguk'un bunu yapması için hiçbir sebep var mıydı? Seks sahnesine engel olmak için hiçbir şey yapmayabilirdi ve onun hayatında değişen hiçbir şey olmazdı. Kendine zahmet vermek zorunda değildi. Olaya müdahale etse de etmese de hiçbir şey kazanmayacak, ya da kaybetmeyecekti. O halde, neden bunu yaptı?