4. BÖLÜM

8.9K 145 79
                                    

4

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


4. BÖLÜM: Yanlızlık

Karşımda dimdik bir şekilde duran adamda gezindi gözlerim. Yaşına rağmen yüzünde çok az kırışıklık vardı adamın, saçları ve sakalları siyah-gri arası bir renkti ve masmavi gözleri cam gibi parlıyordu sanki. Üstündeki kıyafetlerden tutunda kolundaki saate kadar her şeyi en yeni trendlere uygun olduğu ve pahalı markalardan olduğu belliydi.

Hafif arkasında duran kadınsa kollarını belinde tutmuş öfkeyle bakıyordu bana. Saçların önleri gri arkaları kahverengiydi, gözleri de açık renk kahverengiydi ancak bakışlarındaki öfke sanki o gözlerin daha da koyu gözükmesini sağlıyordu. Bu kadının da yüzünde tek bir kırışıklık yoktu ve üstünün son derece pahalı olduğu uzaktan bile belliydi.

Salonun ortasında durmuş beni izliyorlardı şimdi. Ani gelen sert tokatla başım aşağı düşmüş ve bir kaç adım geriye sendelemiştim. "Ulan ben seni ne bok yemeye üniversiteye gönderiyorum? Gece klübünde eğelen diye mi ben sabahlara kadar kıçımı yırtarak çalışıyorum?" Gözlerimin dolmasını engellemeye çalışarak yere doğru baktım. Yüzüne bakarsan daha çok kızardı çünkü.

"Özür dilerim baba bundan sonra daha dikkatli olacağım." Aynı yanağıma aynı sertlikte bir tokat daha yedim "Ben bu numaraları yer miyim? He söyle bana yer miyim? Bana bak bu son şansın sıkıysa bir daha derslerinden başka bir düşün."

Gözlerimi zorlayan yaşları durdurmak zorundaydım çünkü biliyordum ki eğer ağlarsam daha da sinirlenirdi. "Düşünmem." Kafasını öfkeyle sallayıp sakallarını sıvazladı. "Nerede hata yaptım diye düşünüyorum ama annenin bu orospu olmasından başka bir neden gelmiyor aklıma! Aynı onun gibi hiç bir halta yaramıyorsun, tek derdiniz para." Konuşurken arkada kalan annemi işaret etti eliyle.

Annem öfkeyle kollarını indirdi. "Çocuğun yanında böyle konuşmazsın Arif! Ayrıca bana orospu diyeceğine para için altına yatan o kaltağa söyle." Babam öfkeyle dönüp annemin suratına vuracağı esnada kolundan tuttum. "Baba yeter tamam ben gidiyorum şimdi." Elini hırsla kurtardı babam. Beni umursamadan anneme geri döndü.

"Senin o kaltak dediğin kadın senin aksine bana iş yerinde yardım ediyor senin gibi sadece oturmuyor! O her şeyi hakkediyor senin aksine." Derin bir nefes alıp masaya bıraktığım ufak sırt çantasını alıp yavaşça salondan çıktım. Alışıktım bu tartışmalara ama içerden gelen bağırış seslerini duymak istemiyordum artık. 20 yaşına gelmiştim artık ama yinede bir şey farketmiyordu. Anneme burdan gitmeyi teklif etmiştim hem onun parasıyla hem de benim paramla eskisi kadar olmasa da güzel bir şekilde geçinirdik. Ancak o bu parayı, lüksü bırakamayacağını söyleyerek kabul etmemişti teklifimi.

Sarayı andıran koca evden çıktıktan ve kapıyı kapattıktan sonra bile sesleri duyabiliyordum. Gelen kırılma sesiyle irkildim bir anda. Sanki yine 11 yaşındaydım yine annem babamın onu aldattığını öğrenmişti. Ona hesap sorarken beni dışarı çıkarmıştı duymamam için tembih etmişti kulaklarımı kapatmamı. Kapının önündeki yete oturmuş kulaklarımı kapatmış evime geri dönmeyi bekliyordum yine.

ARKADAŞ (gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin