daddy issues

514 64 42
                                    

tw // şiddet

etkilenen falan varsa bittiği yerde işaret koyarım ordan soneasını okursunuz :(

Korku. İnsanların korktuğu şeyler çok açık olurdu. Birileri böceklerden korkardı birileri karanlıktan birileri düdüklü tencerenin sesinden... Bu değişkendi her insana her yaşama göre değişen bir şeydi.

Beomgyu'nun korktuğu tek bir şey vardı.

O da babasıydı.

Hayatı boyunca en çok tek bir şeyden korkmuştu. O şey ise sürekli yanı başındaydı. Aynı evde yaşıyorlardı. Doğduğundan bu yana beraberlerdi. Kendi öz babası. Korktuğu en büyük şeydi, ister 24 yaşında olsun ister 17. İster aynı evde yaşasınlar ister yaşamasınlar. Beomgyu hep kendi öz babasından korkmuştu.
Bu yüzden ne zaman babasıyla anlaşan birisini görse içindeki kıskançlık duygusu sel olur ve bu selde boğulmasına sebep olurdu.

Bu korku tabiiki kendisine bir 'hediye' vermişti. Cesaretsizlik, mükemmeliyetçilik ve hata yapma korkusu.

Normalde 2016 yılında açığa çıkan sırrı 2015 yılında açığa çıkmıştı. Beomgyu o yılı adı gibi hatırlıyordu. Yaşadıklarını, pişmanlıklarını, hatalarını ve en büyük acılarını. Ama aynı zamanda en büyük cesaretini.

O yılda kaç kere intihar etmeye çalıştığını hatırlamıyordu bile. Fakat bunu yapmak için hep korkak olmuştu. Şuan olsa yine aynı şeye kalkışır mıydı? sanmıyordu. O zamandan bu yana çok fazla şey değişmişti. En çok da yaşama isteği.

"Choi Beomgyu!" Kapıda öylece dikilip masadaki elektro gitarına bakan Beomgyu bakışlarını sinirden adeta kızaran babasına çevirmişti. "Buraya gel. Buraya gel ve bir açıklama yap hemen."

Bir açıklama istiyordu. Her zaman bir açıklama istemişti. Beomgyu kendini açıklasa da açıklamasa da babası kendisine vuracaktı.

Yavaş yavaş oraya doğru adımlamıştı. Korkmuyor değildi, kendine yalan söyleyemezdi. Onun sinirli bakışlarına bakamıyordu. Gerçi onun yüzüne hiç bakamamıştı ki.
Göz göze geldiği o bir saniyelik an bile gözlerinin dolmasına yetmişti.

"Bunlar ne?! Sen arkamdan iş mi çeviriyorsun?! hangi parayla aldın bu oyuncağı?!" diye bağırmıştı. Beomgyu sustu. Bir şey dese 'konuşma' diyecekti. Gerçi susunca da 'niye konuşmuyorsun?' derdi.

Birden suratına şarkı sözü yazdığı defterlerinden birini atınca Beomgyu geriye doğru adımladı. Tuttuğu gözyaşları yavaş yavaş yanaklarından süzülürken bu anı 2. kez yaşıyor olması hem gurur kırıcıydı hem de tarif edilemez kadar acı vericiydi.

"Konuşsana!"

Beomgyu bu senaryoyu bozmak istememişti ya da doğaçlama bir şekilde davranıyordu bilemiyordu. Önce başını kaldırdı sonra babasının gözlerinin içine baktı. "Ben müzikle ilgilenmek istiyorum." sesinin titremesine bu sefer de engel olamamıştı.

Babası 'hah' şeklinde bir gülüş bıraktı. "Müzik ha? Müzikle karın doyar mı sanıyorsun sen?! "

İleride hiçbir şey olamayacağını kendisi de biliyordu. Bir müzik yarışmasını kazanmakla her şey mükemmel bir şekilde ilerlemezdi, ilerlememişti. Bunu kendisi de biliyordu. Tanıdığın birisi olmalıydı ya da küçük bir şirkette çıkış yapıp hiçbir şekilde tanınamamak da vardı ama bunlar da olmayacaktı, çünkü Beomgyu ilerde müzikten vazgeçmişti. Burada sadece müziğe ve ileride yapacağı işe hala hevesi olan halinin bedenindeydi. Ve ona göre davranmalıydı.
Ya da belki de hala olmak istediği şey buydu da kendisine bir bahane uyduruyordu.

once again | beomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin