Ebeveyn olmak sorumluluk gerektiren bir durumdu. Doğurmak, besleyip büyütmek tek başına yeterli değildi elbette. Ona kendinden bir parça bırakmış oluyordun aslında. Kendi karakterinden bir parça bırakıyordun. Bu ister kötü, ister iyi olsun. Çocuklar, ailelerinden ne görürse ona yönelirdi, ona özenirdi.
Beomgyu'nun annesi yıllar boyunca baskıya ses çıkarmayan bir kadındı. Severek evlendiği adam, evlendikten sonra değişmişti. İyi kalpli ve anlayışlı bir insanmış önceden, annesinin Beomgyu'ya anlattığına göre. Sonradan böyle, sinirli, egolu ve hırslı birisine dönmüştü.
Aslında, bu kelimelerden daha fazlasına dönüşmüştü.Beomgyu'nun annesi ona karşı hiçbir şey söyleyememişti. Onun bağırışlarına, eve içkili halde gelmesine bir şey diyememişti. Çünkü başka kimsesi yoktu dediğine göre, anne ve babası öldükten sonra tek sahip olduğu kişi bu adamdı. Başlarda onu düzeltebileceğini sansa da sonradan o da öyle olamayacağını anlamıştı. Ama her şey için çok geçti, çünkü bir çocukları olmuştu.
Ve o çocuk büyüdükçe o da annesi gibi olmuştu. Baskıya karşı boyun eğen, kendisine bağırıldığında gözleri dolan ve yalnızlıktan korkan birisi olmuştu.
Ve ne kadar ondan kaçmaya çalışırsa çalışsın, yine ona dönen birisi olmuştu.
Okuldan sonra annesinin okulun çıkış kapısında beklediğini görmüştü. Soobin ve Taehyun onları rahat bırakmış ve Beomgyu da annesiyle beraber o yolu sessizce yürümüşlerdi. Başta annesi onu görünce endişeyle nerede kaldığını falan sorsa da Beomgyu bir tepki vermemişti.
Konuşmamıştı. Çünkü konuşursa annesine karşı olan sevgisini de kaybeder sanmıştı.
Reşit olmayan oğlunun dışarıda kalmasına izin vermişti. Eşine karşı çıkıp oğlunun peşinden koşamamıştı.
Beomgyu bunu ilk yaşayışında fark edememişti. Bunun sebebinin de babasına göre sevmeye değer bir ebeveyn olduğunu ve onu da kaybetmek istemediğini biliyordu.
Bir kere daha neden onları bırakıp evden ayrıldığına hak vermişti. Bu evde yaşamaktansa sefalet içinde yaşamak daha iyi olur diye düşünmüştü.
O olaydan sonra 1 hafta geçmişti. Okul bittikten sonra Beomgyu Soobinlerde oyalanıyor eve geç gidiyordı. Annesiyle hemüz yüzleşmemişti. Yüzleşmek istediği de pek söylenemezdi. Çünkü ne diyeceğini zaten biliyordu.
O günden beri müzikle ilgili bir şey yapası gelmiyordu Beomgyu'nun. Elinden şekeri alınmuş bir çocuk gibi hissediyordu. Kendi zamanında olduğu gibi müziğe karşı cesaretini yitirmiş gibiydi. Bunun geçici bir durum olduğunu da biliyordu.
Yine okuldan sonra Soobin'in evinde takılırlarken düşüncelere dalmıştı Beomgyu.
"Ne düşünüyorsun böyle kara kara lan." demişti Soobin. Bir yandan bilgisayarından film seçiyordu.
"Hiç." demişti Beomgyu. "Senin zevksizliğini düşünüyordum. Bi türlü düzgün bir film seçemedin."
Soobin ona bakıp göz devirdi. "Ne söylesem beğenmiyorsun da ondan." hevesle birden Beomgyu'ya döndü. "Ejderhanı nasıl eğitirsin 2 nasıl?"
"Bunu en az 15 kez izlemişizdir." Beomgyu iç çekti. "3.filminde çocukları oluyo falan filan."
"3.film çıkmadı ki götünden sallama." dedi Soobin, Beomgyu'ya şüpheyle bakarak.
Doğru ya, bu zamanda 2.film yeni çıkmış olmalıydı.
Tam yeni bir film ismi söyleyecekti ki zil çalmıştı. Soobin birisini beklemediğinden şaşırmıştı. "Annem birini mi çağırdı acaba?" zil çalmaya devam ettiğinde, kimsenin kapıyı açmayacağını anlamış ve yerinden kalkmıştı Soobin "Gidip bakayım. Bekle burada."
![](https://img.wattpad.com/cover/315664926-288-k621445.jpg)