Bölüme başlamadan önce lütfen bölüm sonundaki notu da okuyacağınıza söz verir misiniz? Orada size bir soru sordum ve cevaplarınızı çok merak ediyorum.
İyi okumalar❤️
2007
Birkaç hafta sonra her şey daha iyiydi. En azından Minho'nun gördüğü, bildiği kadarıyla... Küçük kız okula giderken ya Minho ya da annesi ona eşlik ediyor, akşam yemeklerini birlikte yiyorlar, Rai istediği zaman eve giriyordu. Küçük kız eve girip kapılar kapandıktan sonra ne olduğunu bilmiyorlardı ama düşünceleri her şeyin iyi olduğu yönündeydi.
Herhangi bir kavga gürültü sesi çıkmıyordu evden çünkü. Ortalık sakin görünüyordu. Küçük kızın vücudunda da herhangi bir iz yoktu. En azından görünürde...
O yüzden keyifleri yerindeydi. Şimdi de birlikte markete gidiyorlardı. Günlerden Pazar'dı. Minho'nun annesi onlara meyve suyu sıkarken sokağın başındaki markete gidip istedikleri atıştırmalıkları almaları için izin vermişti. Çocuklar da sevinçle el ele tutuşup markete girmiş, raflarda göz gezdirmeye başlamışlardı.
Minho her ne kadar annesinin tembihi üzerine Mirai'ye de bir şeyler seçtirmeye çalışsa da küçük kız sessiz kalmıştı. O yüzden Minho da Mirai'nin sevebileceği şeyleri almaya özen göstermiş, kızın sessizliğini çekingenliğine yormuştu.
İşte bu yüzden marketten çıkıp biraz uzaklaştıklarında küçük kızın ikisini de durdurup ceplerinden çikolata çıkarmasına çok şaşırmıştı. Bir tane de değildi, bir sürü vardı.
Marketteyken ceplerine sokup gizlediği çikolata ve şekerleri minik ellerinin arasına alıp Minho'ya uzatmıştı Mirai heyecanla. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Birazdan yapacakları ziyafete o da katkıda bulunabildiği için mutluydu çünkü.
"Bak ben de bunları aldım." dedi. "Çok güzel görünüyorlar. Ben daha önce hiç yemedim bunlardan. Sen yedin mi?" Fazla oldukları için bir tanesi elinden düştüğünde "Ay!" diye bir ses çıkardı. Sonra eğilip almaya çalışınca diğerleri de düştü. Hatta yalnızca elindekiler değil, beline sıkıştırdığı birkaç şekerleme daha düşmüştü. "Ay ay düştü hepsi. Aa! Bunları da almıştım unutmuşum."
Minho ona şaşkınlıkla bakarken Mirai toplamaya çalışıyordu çikolataları. Üzerindeki bakışları fark etmediği için her şey yolunda sanıyordu. "Bunları da poşete koyabilir miyiz? Ceplerime sığmıyor."
Cevap alamasa da Minho'nun bunu sorun etmeyeceğini düşündüğü için tam poşete uzanacaktı ki o an kendine gelip poşeti arkasına sakladı Minho. Mirai'nin ise kaşları çatılmıştı. "Taşıyamıyorum diyorum sana ya, neden izin vermiyorsun? Bir sürü yer var."
Minho önce küçük kızın hafif sinirli yüz ifadesine baktı. Sonra yerdeki atıştırmalıklara, en son da geride kalan markete... Sonra da kaşlarını kaldırdı, cevabı çok iyi bilmesine rağmen sordu.
"Onların parasını ödedin mi Mirai?"
Mirai "Hım?" diye sordu başta anlamayarak. Ardından çikolataları tekrar cebine sokuşturdu Minho ona yardım etmediği için. Ve "Hayır." Diye devam etti rahat bir şekilde.
Minho ise sinirlendiğini hissediyordu. Ya da daha doğrusu hayal kırıklığına uğradığı için üzgündü şu anda. "Yani onları çaldın." dedi istemeden, biraz sert bir şekilde. Yaptığı çok yanlıştı ve değer verdiği bir insanın yanlış yapmasına üzülmüştü. Kendine de kızmıştı. Nasıl fark etmemişti? Nasıl görmemişti?