Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
— ˗ˋ ୨୧ ˊ˗ —
cyno ve tighnari tekrardan masaya geldiklerinden yaklaşık 15 dakika sonra nilou'nun gitmesi gerektiği için dağılmaya karar verdiler. collei amber'ın yanına giderken lisa, albedo, jean ve kaeya alkollü bir mekana geçmeye karar verdiler. kaeya herkesten onayı aldıktan sonra geri kalan ikiliye döndü. "siz de geliyor musunuz?"
tighnari cyno'ya yan bir bakış attı. aslında cyno ile içmek çok cazip gözükse de biraz onunla yanlız kalmak istiyordu. cyno da pek istekli görünmüyordu. yine de sevgilisine sormadan cevap veremezdi. "gitmek istiyor musun, tighnari?"
çantasını omuzlarken kısık sesle konuştu. "bir de orayı mı çekeceğiz?" gülmeden edemedi cyno. daha sonra kaeya'ya döndü. "şimdilik gelmiyoruz, karne günü hep beraber gideriz." bu sırada hepsi ayaklanmış, çıkışa doğru ilerliyorlardı.
"daha büyüyecek onlar abisi, çok sataşma." diyerek dalga geçti lisa ikiliyle. jean hafifçe lisanın omzuna vurarak güldü. cyno'nun kaşları çakıldı hafifçe. "bize diyene bak." tighnari gülümsedi hafifçe. bu mutlu zamanların hiç bitmemesini diledi içinden.
ayrılacakları yola geldiklerinde albedo iki çocuğu da dikkatli olmaları konusunda tembihledi iyice. sonunda ayrıldıklarında tighnari ve cyno eve gitmek yerine sahile inmeye karar verdiler. saat daha 7 suları olduğu için hava daha yeni yeni kararıyordu.
tighnari'nin isteği üzerine dondurma da alıp sahile indiler. banklara oturmak yerine kunlara oturmayı tercih ettiler. plaj tarafindaki insanların cıvıltıları kulaklarını doldururken yine plajdan gelen loş ışık önlerindeki denizi görmelerini sağlıyordu.
tighnari külah yerine kapta yemeyi tercih ettiği karamanlı dondurmasından bir kaşık daha alırken konuştu. "hangi bölümü istiyorsun? üniversitede yani." cyno düşündü biraz. "arkeoloji veya hukuk. ikisinden biri. sen?" tighnari düşünceli bir ifadeyle dalgaların birbirini ittiği denize baktı. "sanırım psikoloji."
çikolatalı dondurmasını tekrar yalarken gülümsedi cyno. ne ara bu hale geldiklerini düşündü. düşünerek de kalmadı. "sen daha 3 ay önce bana öğretmenler yüzünden kızan sınıf başkanından başka biri değildin. ne ara bu hale geldik?"
güldü tighnari. "hayat işte."
bir süre daha üniversite ve gelecek hakkında konuştular. bu sırada dondurmalarını bitirmişlerdi. cyno kafasını tighnarinin omzuna dayadı hafifçe. gözünü kapattı. tighnari de eliyle çocuğun bacağını okşarken iyice mayışmıştı. oğlanın yanı, cyno için ev gibiydi.
bir süre sonra tighnari konuştu tekrardan. "baloya gidecek miyiz?" kaşlarını çattı cyno ve yavaşça sevgilisinin omzundan kalktı. "ne balosu?" tighnari kocaman gülümsedi. "hani bizim yan sınıfımız var ya, kazuha'nın sınıfı. venti diye bir çocuk var orda. o ve sevgilisi düzenliyormuş baloyu. sadece bu sene 4. sınıf olan 3. sınıflar içinmiş." cyno şaşırdığını belli eden bir ses tonuyla. "hadi canım, venti xiao'yu nasıl ikna etmiş balo düzenlemeye?"
göz devirdi tighnari. "venti fizik hocasıyla bile kanka. hadi öğretmen olmasını geçtim, o gıcık fizikçiyle bile arkadaş olabiliyorsa xiao ile hayli hayli anlaşırlar." bu sırada artık kalkmaya karar vermişlerdi. çantalarını omuzlayarak sahilden çıkıp tekrardan kaldırıma geçtiler. cyno tighnari'nin kendi eline göre daha ufak kalan ellerini esmer ellerinin arasına aldı. "bu venti'nin kanka olduğu fizikçi zhongli hoca mı, ningguang hoca mı?" diye sordu cyno.
"zhongli hoca. ningguang hoca kazuha'nın kankası falan galiba. arada kazuha'yı beidou hoca ve ningguang hocayla görüyorum." diye açıkladı tighnari. aklına gelen şey ile gülümsedi. "cyno, sevgilim. bi' tanem." diye cilve yaptı hafiften.
cyno dik dik tighnariye bakına nefesini yavaşça dışarı verdi tighnari. "baloda takım elbise giymezsen ölüyormuşum." cyno, tighnari'nin bir anda dediği şey ile irkildi ve eliyle hafifçe kafasına vurdu. "ağzını hayra aç, gerizekalı."
"ya tamam ne vuruyorsun? alt tarafı sevgilimi takım elbise içine göreyim istedim. yazıklar olsun." diyerek kollarını kavuşturdu tighnari. cyno biraz düşünerek cevap verdi. "sen de giyersen anlaşabiliriz bence."
tighnari kafasını salladı hızlıca. "ya ben zaten şey düşünüyordum, sen siyah giyersin ben beyaz. beşiktaş logosu oluruz."
"beşiktaş mı?"
"hı hı, noldu ki?"
"kartal eksik ama. fishcl'a söyleyelim o da beyaz siyah giyinip oz'u getirsin. tam oluruz."
"çok mantıklı lan. dur arıyorum şimdi, bu nasıl benim aklıma gelmemiş?"
"çünkü salaksın sevgilim."
"olacaksam senin salağın olayım be cyno'm."
♡♡♡
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
birkac bolum icerisinde muhtemelen final gorecegiz. basit bir fic oldugu icin uzatsam iyice sacmalayacak. tadinda birakalim en azindan :>
ama bu fic bittigi gibi thomato ficini yayinlayacagim. thomato fici'nin baya agir bir kurgusu oldugu icin muhtemelen baya uzun olacak. kisacasi takipte kalinn yanii🤭🤭🤭🤩🤩🤩 opuyom hepinizi bal yanaklarinizdan😽😽😽
