cyno: bebeğim
tighnari: hayır cyno
cyno: YA AMA ÇOK ABARTI O KIYAFETLER
cyno: normal takım elbise giyelim iştetighnari: ya bak hayatımızda kaç kere okul balosuna gideceğiz ki
tighnari: giyelim işte nolursuncyno: of
tighnari: ya ya
tighnari: nolurnolurrr
tighnari: 🤧🤧🤧cyno: iyi bariii giyelim bakalım
tighnari: BEN SENİ AŞŞŞŞIRI SEVİYORUM SÖYLEMİŞ MİYDİM
tighnari: ÖLÜYOM AŞKIMDAN
tighnari: 💘💝💖💗💓💖💞💘cyno: anneni ikna edip bize gel
cyno: tek ben varım evdetighnari: dur tamam yalvarayım azcık
tighnarj: çevrimdışı♡♡♡
"anne, çıkıyorum ben."
tighnari biraz yalvarma ile izin almayı başarmış, yanına pijamalarını alıp evden çıkmıştı. hızlı hızlı yürürken sevgilisini 2 günde ne kadar özlediğini fark etti. tanıdık evin kapısı kadrajına girince içinde bir anda büyüyen özlem ve mutlulukla alt dudağını ısırdı.
koşar adım kapıya varıp zile bastı. kapı açıldığı an gözleri sevgilisinin gri saçlarını buldu. bir saniye bile beklemeden boynuna sarıldı sevgilisinin. cyno oğlanın bu anı hareketine şaşırıp affallamış olsa bile hafifçe gülüp kollarını beline sardı. hala birbirlerine sarılırken cyno ayağıyla kapıyı ittirdi.
tighnari oğlanın kokusunu son defa içine çekip boynunu hafifçe öpüp geri çekildi. bu sefer yüzleri aynı hizaya geldiğinde kendi tutamayıp kıkırdadı tighnari. bu sefer cyno lacivert saçlı oğlanın boynuna gömdü kendini. hafif hafif öperek yoğun vanilya kokusunu içine çekti. kendini geriye çektiğinde oğlanın elindeki poşete baktı. "yine inekli pasta mı getirdin?"
tighnari'nin yanakları al al olunca hafifçe omzuna vurdu oğlanın. "hayır ya, pijamalarım var içinde." dedi. ikisi de beraber salona geçerken poşeti de koltuğun üzerine bıraktı. cyno koltuğa yerleşirken tighnariyi de belinden tutup kendine çekti. "ne gerek vardı, benimkilerden giyerdin."
tighnari oğlanın kucağında mayışırken cyno elini lacivert saçlara attı. birkaç dakika sonra tighnari kafasını oğlanın göğsünden kaldırdı. "yemek yedin mi sen?" cyno oğlanın aniden kafasını kaldırmasıyla refleks olarak belini tuttu. "yemedim."
tighnari oğlanın kucağından kalkıp onu da kendine çekti. "yürü o zaman, bir şeyler yiyelim."
mutfağa geldiklerinde tighnari buz dolabıni açıp göz gezdirdi. düşünceli düşünceli dolaba bakarken cyno da onu izliyordu. "fırın var mı?" diye sordu tighnari buzdolabının çekmecesini açarken. cyno basını salladı hafifçe, "var."
tighnari çekmemeden aldığı malzemeleri tezgaha bıraktı. "hadi o zaman unu çıkart, pizza yapalım."
///////////////////////////////
"fırını açtın değil mi?"
"açmadım, şunu tut. açayım hemen."
cyno elindeki sos kasesini tighnari'nin eline verip fırının önüne eğildi. derecesini ayarlayıp içindeki fazladan tepsileri aldı. bir tanesini çıkarıp ocağın üzerine koydu. tighnari hamuru yuvarlak şekle getirdiğinde yağlı kağıtlardan birini alıp önce tepsiye koydu. daha sonra hamuru dikkatlice yagli kağıdın üzerine yerleştirdi.
tighnari tepsiyi önüne alıp diğer malzemelerini eklemeye başladı. sosunu dikkatlice döndükten sonra sırayla peyniri, mısırı ve diğer malzemeleri ekledi. pizzayı bile özenle yapıyordu. sevgilisi beğensin diye.
bu sırada cyno elini yüzünü yıkayıp gelmiş, mutfakta pür dikkat pizzayı hazırlayan sevgilisini izliyordu. arkasından yaklaşıp iki eliyle sarıldı oğlana. tighnari hissettiği ellerle önce irkilse de, omzuna düşen gri saçları görünce gülümsedi.
pizzanın pişmesini beklerken şarkı dinlediler, sohbet ettiler ve yarın yapılacak balo hakkında konuştular. en son şarkının büyüsüne kapılıp dans etmeye başladıkları sırada fırının işinin bittiğini belirten alarm sesi yankılandı mutfakta. tighnari hızla fırından tepsiyi dikkatlice alarak tezgaha koydu. cyno arkasından fırını kapatırken tighnari pizzayla bakışıyordu.
cyno yanına yaklaştığında alayla konuştu tighnari. "okulu bırakıp bi' tane restorant açalım. paraya para demeyiz bence." kahkahasını içinde tutamadı cyno sevgilisinin söylediklerinden sonra. soğumasını beklemeyecek kadar aç oldukları için pizzayı bölüşüp yemeye başladılar.
"gerçekten, sen olmasan ne yaparım bilmiyorum."
tighnari diliminin son lokmasını ağzına katarken konuştu. " deme öyle. boş yere hüzünleniyorum."
"ama gerçekten ne yaparım bilemiyorum. beni bir bataklığın içinden çekip kurtardın, nari. bense hiçbirşey yapmadım ama yine de beni seviyorsun."
tighnari kaşlarını çattı. "nerden çıktı şimdi bu? kendi kendine triplere girme yemin ediyorum çakarım ağzına. nefes alman dahil benim için her noktan özel cyno. saçma sapan şeyler söyleme aniden. yüreğime iniyor."
sevgilisinin anı yükselmesi karısında irkildi gri saçlı oğlan. tabaklarını bitirdikten sonra iyice üzerlerine çeken yorgunlukla uyumaya karar verdiler. ne de olsa, yarın balo günüydü.
cyno'nun tighnari'nin kendi pijamalarını giymesine izin vermeyip zorla kendi pijamalarından birini giydirdikten sonra cyno'nun yatağına uzandılar. tighnari hemen oğlana sarılıp bir bacağını üzerine atarken cyno da iyice sarıldı oğlana. tighnari gözlerini kapatırken konuştu.
"gece uyanırsan tekrardan uyu. uykumuzu almamız lazım.
"tabii, başka emrin?"
"öpsene beni. geldiğimden beri öpüşmedik biz."
cyno ikilemeyim yavaşça öptü sevgilisinin pembe dudaklarını. tighnari mutlu bir şekilde sırıtırken boynuna yaslandı tekrardan oğlanın. "iyi uykular."
"sanada sevgilim."
♡♡♡
bu fotograf assiri cynonariye benzemiyo mu cok tatli yumusacik oldum😣😣😣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
prefect | cynonari
Fanfictiontighnari: cyno tighnari: matematik ödevlerini yapmayı unutuma ☆' #1 in the cynonari <3 #1 in the genshinimpact <3 300822 22:37