Bir el bana dokundu. Hemen gözlerimi açtım ama Ryujin di.
"Hadi sır bize geldi Jen" dediğinde kafamla onu onayladım. Büyük ihtimalle burada uyumuştum. Uyumak iyi gelmişti. Ryujinden destek alarak kalktım. Kapıyı çaldıkdan sonra "gel" sesini duyunca kapıyı açtım. Karışımdaki adam bana gülümseyerek baktıktan sonra "Merhaba" dedi bende merhaba anlamında kafamı salladım. Hiç konuşasım yoktu. Koltuğa direk oturunca bir rahatladım. Ryu ise koşuk adamın boynuna sarıldı. Ryuya noluyo bakışı atınca anlamış olmalı ki "abim" dediğinde gülümsedim. Ryu da yerine geçince çok büyük bir sessizlik oldu. Öyleki 20 km uzaklıktaki uçak kalkmasının sesini duyuyordum(!) Felix bu havayı bozmak amaçlı konuştu
"Merhaba Jennie. Ben Felix, Ryujinin abisiyim. Neredeyse aynı yaştayız. O yüzden hanımefendi beyefendilere gerek yok" dediğinde burukça gülümsedim. Tatlı biriydi. "Hamile olduğunu düşünüyorum. Yani buraya başka bir sebepten gelemessin. Babası nerde? Onunlada bu konuşarı konuşmak iyi olur" dediğinde gözlerim doldu. Ryu benim konuşamayacağımı anlayınca söze o atladı. "Babası yok. Yani bilmiyoruz. Son birkaç yıldır ne yaşadığını bilmiyoruz" dediğinde Felix'in ağzı açıldı. Ama hemen kendini toparladı. "Acına basmış gibi oldum, özür dilerim. Neyse biz konumuza dönelim" elini bana uzattı. Elini tuttuktan sonra beni yavaça kaldırdı. Ryu da yanımda geldi. Perdeyi açıp beni sedyeye otutturdu. Karnıma elleri deyince refleks olarak ellerini tuttum. "Bakıyorumda anne içgüdüleriniz oluşmuş" dedi gülerek. Bende zorla gülerek cevap verdim. Ne komik ama (!)
Karnımı kendim açtımdığımda karnıma bir jel sürmeye başladı. Bir yandan elimle düşmemesi için pantolonumu tutarken, diğer elimle Ryu nun elini tutuyordum. Sonunda cihazı karnıma bastırdığında acıyla inledim.
"Sakın ol" dediğinde Felixe gözlerimi devirdim. Hamile olunca anlayacaktı. "Nerdesin nerdesin hah işte burada, bakabilirsin" dediğinde gözlerimi sıkıca yumdum. Beynim yanlış anlıyordu. İçimden açmak istiyordum ama gözlerim inatla hayır diyordu. Sonunda derin nefesler aldım ve gözlerimi açtım. Ama... Ryu ya karşı. Gözleri ekrana o kadar tatlı bakıyordu ki yiyebilirdim. Bir anda bende kafamı çevirdim ve... Gördüğüm manzara harikaydı. Ayaklarını elleriyle çekmiş yatıyordu. Aramızda bir bağ vardı. Ekrandan ona dokunmaya başladım. Kafasına ve sonra vücuduna. Şuan o kadar çok küçüktiki. Gözlerimden yaşlar yavaşça süzülüyordu.
"Bebeğinin cinsiyeti belli değil. Büyük ihtimalle bebeğin 2 hafta 3 günlük. Yani tahminlerime göre. Ama istersen kalp atışlarını duyabilirsin" dediğinde heyecanla ellerimi çırptım. Ekrandaki bebekten bir sanki ellerini çırptı gibi olduğunda yüzümde büyük bir gülümseme belirdi. Sonra kulağımı dolduran bir ses. O kadar güçlüydü ki. Ben buradayım diyordu. "Kalp arışlarından bakarsak bebeğimiz gayet sağlıklı" dediğinde gülümsemem iki katına çıktı. Birkaç dakika sonra karnım ağrımaya başlayınca huzursuzca kıvrandım. Felixte hemen aleti çekti. "Siz karnını silin ve sonra yanıma gelin" dediğinde tamam anlamında başımı salladım. O gidince Ryu konuşmaya başladı. "Çok gıcık değil mi?" "Yaniiiii" eline peçeteyi alıp silmeye başladı. "Yani ne? Düpe düz gıcık" dediğinde gülmeden edemedim. Üstüme hemen düzeltip kalktım. Kendimi daha iyi hissediyordum. Felix'in karşısındaki koltuğa oturup konuşmasını bekledim.
"Endişelenmeni istemem ama" dediğinde üzüntüyle yüzüne baktım "Kalp arışlaeı biraz gereğinden fazlaydı. Unutma o bir canlı ve siz birbirinize bağlısınız. Sen hangi duyguyu yaşarsan bebek bunu hisseder ve aynı duyguyu yaşar. Yani şu zamanlar lütfen stresten, korkudan, endişeden ve üzüntüden uzak dur. Hamile olduğun için duyguların fazla ağır basabilir. Yani en ufak şeye üzülebilir en ufak şeye çok fazla sevinebilirsin. Canın çok birşey istediğinde al bilki onu sen değil o istiyor. Sevmediğin birşey olsa bile. Ayrıca damak zevkinde biraz değiştiği için lütfen toplum içinde çok fazla yemek yeme yoksa herkez sana delimisin bakışları atabilir. Örnek vermek gerekirse herkezin içinde balık ve nutella istersen biraz değişik olur. Daha doğrusu deli olursun" dediğinde başımı onlar şeklinde salladım. "Olsada yesek" dediğinde ikiside bana gözleri açık baktı. "Midem bulandı ben yoğum" dediğinde Ryu ya güldüm.
Seni seviyorum bebeğim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who are you?
AléatoireHayatı normal olan bir kız ve bir mafya oğlan. Acaba nolucak okursanız görürsünüz. İyi okumalar