Öpücüğü çok kısa sürmüştü. Çabucak benden uzaklaşıp yerinden kalktı ve odayı hızla terk etti.
Şaşkına dönmüştüm. Beni öptüğü için değil fakat beni öptükten sonra hiçbir şey söylemeden gittiği için tuhaf hissetmiştim! Onu takip etmek için kalkarken, Kayden'ın çıktığı kapıdan koyu kırmızı elbiseler giymiş iki kadın içeri girdi. Elbiseler kalçadan aşağıya doğru pilili ve uzundu. Kadınlar ikizdiler.
"Yataktan çıkma zamanı efendim" dedi biri.
"Çok güzel, güneşli bir gün!" dedi diğeri.
Bana doğru gelip, üzerimdeki örtüleri kaldırdılar.
"Ben Lola. Giyinme vaktiniz geldi efendim."
"Ben zaten giyiniğim" diye itiraz ettim.
"Ben Miley. Üzerinizdeki kıyafetleri değiştirmeniz gerekiyor" dedi Miley, beni yataktan çıkarmak için kız kardeşinden yardım alırken. Onların ikiz olduklarından emindim.
"Neden üzerimi değiştirmek zorundayım?" diye sordum. Beni yataktan çıkarmayı başarmışlardı ve banyo olduğundan emin olduğum bir kapıya doğru götürüyorlardı.
"Çünkü üzerinizi değiştirmek zorundasınız" dedi Lola. Miley kapıyı açtığında aynı eski evimdeki gibi asma katında küvet olan bir banyoyla karşılaştım. Hayatımda pek bir şey değişmemiş gibi görünüyordu. Derin bir nefes alıp direnmekten vazgeçtim. Benden çok daha güçlüydüler. Miley kolyemi çıkardı ve berbat halde dolaşmış olan saçlarımı açmak için tokaları çıkarmaya başladı. Uçları halen annemin yaptığı gibi biraz kıvrık kalabilmişti. Sonunda saçımdan tam yirmi tane tel toka çıktı. Miley çıkarırken onları saymıştım. Lola elbisemi çıkardı. Artık üzerimde sadece bir havlu ve berbat halde karışmış saçlarla kalmıştım. Miley küveti doldurmak için asma kata çıktı.
"Lütfen, birle on arasında bir sayı tutun" dedi Lola.
"Beş, neden?" diye sordum.
"Bugün giyeceğiniz kıyafetin rengini belirlemiş oldunuz" dedi Lola.
"Ne renk peki?"
"Sürpriz."
"Haydi söyle bana" diye ısrar ettim fakat birden yukarı Miley'nin yanına sıçrayıverdi.
Miley, "Lacy, haydi gel, küvetin hazır" diye seslendi yukardan.
'Ne eğlenceli' diye düşündüm. Spiral merdivenlerden yukarı çıktım. Büyük bir banyo küveti ağzına kadar doluydu ve içinde kırmızı, beyaz çiçekler yüzüyordu.
"İçine girin" dedi Miley. "Onlar gerçek çiçek değil, sadece sabun."
Küvetin içine atlayıp, başımı arkalığa dayadım. Miley elleriyle bazı hareketler yaptığında küvetteki su yükseliyordu. Suyu uzaktan kontrol edebiliyordu. Sonra birden yüzüme su sıçradı. "Hey" diye bağırdım, kenarda duran havluyla yüzümü kurularken. Su yüzüme doğru yükselip, yeniden eski seviyesine inmişti. "Henüz bunlar için pek hazır değilim sanırım" dedim. Miley sadece gülümsemekle yetindi.
Miley saçımı yıkadıktan sonra küvette biraz daha oturup rahatladım. Ve Miley beni yalnız bırakınca, mis kokulu çiçek sabunlarının ve buharın da etkisiyle yeniden uyuyakaldım.
Lacy'nin Rüyası
Kayden geniş, cam bir kürenin önünde duruyordu. Kubbenin üzerinde cam bir küre vardı. Kürenin önünde iki çok yaşlı ikiz vampir duruyordu. Etraflarında hayali bir çember vardı. Kayden'ın etrafı ağaçlarla çevriliydi ve taş bir merdivenin üzerinde duruyordu. Kürenin içi kırmızı bir sıvıyla kaplıydı. Onun kan olduğundan emindim. Annemin sesini duydum, "Lacy nerede?" diye sordu. Annemin yanında babam duruyordu ve arkalarında bir yük arabası vardı, içinde annemin kreasyonundan elbiseler ve kıyafetler bulunuyordu. Diğer bir arabada da yine bizim eşyalarımızı gördüm. Annem ve babam, her ikisi de ürkmüş görünüyordu. Nedenini merak ettim. Ben de Kayden'ın yanında duruyordum. Ama gerçek görüntümle değil, hayali bir görüntü içerisindeydim. "Buradayım" dedim fakat beni kimse duymuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Olmadan Asla
Vampire"Herkes onunla olmak için ölüyor, birisi onun için öldürüyor..."
